Dava meraya elatma nedeniyle eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. 1)Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. Davalının aşağıdaki temyiz itirazlarına gelince; 2)Kural olarak, meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ- KAL- ECRİMİSİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebinin kabulüne, ecrimisil irtifak ve mülkiyet hakkı tesis edilmesine ilişkin istemlerin reddine ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ......
Somut uyuşmazlıkta; davacının talebi, meraya müdahalenin meni, kal ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Mahkemece eski hale getirme bedeline ilişkin hüküm kurulduğu halde davacının meni müdahale ve kal istemine ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları keşfi izlemeye elverişli olmadığı gibi, hüküm kurmaya da elverişli değildir....
Ancak; 1)Dava konusu taşınmaza davalı idarelerce el atılan bölümler ayrı ayrı belirlenip sorumlu oldukları kısımlar için ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde belirlenen ecrimisil bedelinin müştereken ve müteselsilen davalı idarelerden tahsiline karar verilmesi, 2)Dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir. Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması, Doğru görülmemiştir. Davalı idareler vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılardan .......
Hukuk Dairesi'nin 20/04/2016 tarih ve 2016/837 Esas - 2016/4845 Karar sayılı ilamı) Ne var ki, eski hale getirme bedeli infaz aşamasında gözetilecek bir husus olup, üstelik davacının öncelikli isteğinin eski hale getirme olduğu da göz önüne alınarak mahkemece el atmanın önlenmesi ile birlikte eski hale getirilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2016/837 Esas - 2016/4845Karar) Somut olayda, mahkemece dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli olan 307.342,19 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de, bu hususun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, bu husus 2004 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ESKİ HALE GETİRME -KARAR- Dava, haksız fiil nedeniyle verilen zararın giderilmesine yönelik eski hale getirme bedelinin tazmini ile ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince; anılan bu ictihadi ilkelere aykırı olarak, taşınmazın el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masrafları yöntemince denetime elverişli olarak belirlenmediği gibi, el atma bedeli eski hale getirme masraflarından daha yüksek olduğu halde, el atmanın önlenmesi ile eski hale getirme masraflarına hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın tamamına yönelik el atma bedeline hükmedilmesi doğru olmamıştır....
Davalı idare vekili istinaf süresi dışında ek beyan dilekçesi ile mahkemece 54.425,71 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davalıya verilmesine karar verildiğini, ancak davacının taşınmazın eski hale getirme bedeli talebi bulunmayıp, ecrimisil bedelini de artırmadığının karardan açıkça anlaşıldığını, vekâlet ücretinin yanlış belirlenmiş olduğunu belirterek kararın düzeltilmesini talep etmiştir. C....
Ancak, davacı dava dilekçesinde taşınmazın eski hale getirilmesini istemesine rağmen, 20.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile isteğini eski hale getirme bedeline hasretmiş olup, bu durumda sadece eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken, hem taşınmazın eski hale getirilmesine hem de eski hale getirme bedeline hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından, hükmün 2. bendindeki ‘’ taşınmazın eski hale getirilmesi’’ ibaresinin çıkarılmasına, hükmün bu haliyle düzeltilmesine, 6100 sayılı H.M.K.'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak ek karara karşı sunulan istinaf dilekçesindeki başvuru süresinin salgın hastalık ve yakın akraba vefatına dayalı mücbir sebeple kaçırıldığına yönelik anlatıma göre; eski hale getirme talebi olarak ele almak gerekmiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 95.maddesi; "Elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hâkimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse, eski hâle getirme talebinde bulunabilir. Süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca, eski hâle getirme dışında, başka bir hukuki yoldan ulaşılabiliyorsa, eski hâle getirme talebinde bulunulamaz." hükmünü, 96.maddesi; "Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir. İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür....