Davacılar vekili 07.03.2019 tarihli ıslah dilekçesinde; ecrimisil alacaklarını dava dilekçesinde belirttikleri 10.000,00 TL ile birleştirerek 38.147,01 TL'ye artırdıklarını, ayrıca bu alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsilini, elatmanın önlenmesini, eski hale getirme bedelinin tespit edilmediğini, eski hale getirme dava değerini 1.000,00 TL olarak beyan ettiklerini, iş bu miktar üzerinden eksik harcın taraflarından tahsilinin gerektiğini ve eski hale getirme konusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların müvekkiline taşınmazı kira karşılığı kullanabileceğini söylediklerini, müvekkilinin yıllık olarak belirlenen kira bedelini karşı tarafa ödediğini, müvekkilinin taşınmaza haksız müdahalesinin bulunmadığını bu nedenle davanın reddini istemiştir. III....
Hükmü, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz ititrazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Kural olarak, meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir. Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.07.2007 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi kal, eski hale getirme bedeli ve ecrimisil istenmesi üzerine bozma ilamına da uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli yönünden kabulüne dair verilen 17.01.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 17.04.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 11 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki kamulaştırmasız elatılan taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kamulaştırmasız elatılan taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi, kal, eski hale getirme ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Kamulaştırmasız elkoyma nedeniyle müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil favasında görev, dava olunan şeyin dava tarihindeki değerine göre belirlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ESKİ HALE GETİRME, TAZMİNAT, ECRİMİSİL -KARAR- Dava, kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, tazminat, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 5.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
A..’ün kayden paydaşı olduğu 144 ada 47 parsel sayılı taşınmazda bulunan binadaki dükkanları davalılar Erol ve Mehmet’in aradaki duvarları kaldırıp üç dükkanı tek dükkan olarak kullanmak suretiyle haksız işgal ettiklerini, her iki davalının 2005 yılında diğer davalı şirketi kurduklarını ve anılan yerde şirketin faaliyet gösterdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, dükkanların eski hale getirilmesine ve son 5 yıllık süre için 1.500,00 TL ecrimisilin payı oranında tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında kısıtlının ölümü üzerine davaya devam eden mirasçıları 25.11.2013 tarihli ıslah dilekçeleri ile, 16.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlendiği üzere miras paylarına isabet eden 33.000,86 TL ecrimisilin tahsilini istemişler, ardından 07.04.2014 tarihinde ise, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme taleplerinden vazgeçtiklerini bildirmişlerdir.Davalı Erol, dava konusu taşınmazı kendisinin kullandığını, diğer davalıların taşınmazla ilgileri bulunmadığını belirterek...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.02 2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 03.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istemi ile açılmıştır. Mahkemece, ilk yargılama sonunda davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine Dairemizce “… Davada dayanılan 01.08.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin konusu dükkan niteliğinde ve fırın olarak kullanılacak bağımsız bölümdür....
Gayrimenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harc, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır. Değer tayini mümkün olan hallerde dava dilekçelerinde değer gösterilmesi mecburidir. Gösterilmemişse davacıya tesbit ettirilir.Tesbitten kaçınma halinde, dava dilekçesi muameleye konmaz. Noksan tesbit edilen değerler hakkında 30 uncu madde hükmü uygulanır." hükmü mevcuttur. Aynı Kanunun 28.maddesine göre; karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir Elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil istekli davalarda dava değeri el atılan yerin değeri ile eski hale getirme bedeli ve ecrimisil toplamından ibaret olup dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi halinde, eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde açıklanmıştır....
Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi,eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde elatmanın önlenmesi ve ecrimisil yönlerinden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....