Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından davacının, köyde adına kayıtlı taşınmazının bulunmadığı ve dava tarihi itibariyle adına kayıtlı hayvanların da bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, suya vaki el atmanın önlenmesi davalarında müdahalenin meni davası açmak için malik olmak şart olmayıp, sudan faydalanan ve yararlanılmasına engel olunan herkes iş bu davayı açabilir. Davacı da dedesine ait taşınmazları kullandığını ve hayvancılık yaptığını iddia etmekle bu husus ilk derece mahkemesinin de kabulündedir. Dolayısıyla davacı zilyetliğe dayalı olarak iş bu davayı açmakla bu durumda davacının hukuki yararının ve husumetinin bulunduğunun kabulü gerekir....

Hakimler ve Savcılar Kurulu' nun 25/06/2020 tarihli ve 564- 586 Sayılı Kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri İş Bölümü kararı gereğince;"Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar:a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları,b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları,c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları,d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı)," ı inceleme görevi 14 ve 22 Hukuk Dairesi' ne ait olduğundan ve hukuk daireleri iş bölümü ortak hükümler 3....

Bedelle davalıya satışı hususunda Gayrimenkul Satış Sözleşmesi düzenlendiği, davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği iddiasına dayalı olarak davacı tarafça sözleşmenin feshi ile taşınmaz yapılan el atmanın önlenmesine yönelik açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda davanın ara buluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile usulden reddine dair verilen kararın davacı tarafça istinaf edildiği tespit edilmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin davalar, doğrudan doğruya taşınmaz üzerindeki bir ayni hakka, örneğin mülkiyet hakkına ilişkin olabileceği gibi; şahsi bir talep hakkı doğuran sözleşmeye dayanarak taşınmaz üzerindeki bir ayni hak değişikliği ortaya çıkartan bir dava da olabileceği, davacı tarafça mülkiyet hakkına dayalı olarak el atmanın önlenmesinin talep edildiği, bu hali ile uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, hal böyle olunca, uyuşmazlığın dava şartı arabuluculuk kapsamında bulunmadığının kabulü ile işin esasının incelenmesi...

Davacı ... tarafından çekişmeli 102 ada 682 parsel sayılı taşınmaz yönünden Sulh Hukuk Mahkemesinde, davalı ... aleyhine açılan el atmanın önlenmesi, kal ve ecri misil davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli 102 ada 682 parsel sayılı taşınmazın tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sırasında, daha evvel davacı ... tarafından miras yoluyla gelen hakka dayanarak, 102 ada 680, 102 ada 1037, 102 ada 1038 parsel sayılı taşınmazların tereke adına tescili istemiyle açılan davalar ile eldeki aktarılan dava dosyası birleştirilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı ...'...

    Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanaları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davacı vekilinin el atmanın önlenmesi yönünden temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerine dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Yani; asıl olan mülkiyet hakkıdır. Ve malik ile davalı arasında akdi bir ilişki yoksa, malikin dava açma hakkı her zaman için vardır....

      Davacı şahsi hakkının korunmasını ve buna yapılan müdahalenin önlenmesini talep etmiş olduğuna göre, bu dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp hakka dayalı bir davadır. Gerek mülkiyet hakkı sahibi ve gerekse başka bir hakka dayanarak mülkiyet hakkı sahibinden taşınmazı belirli bir süre elinde tutma hakkı kazanmış kişiler, mülkiyet hakkının ve sözleşme ile edindiği hakkın kendisine sağladığı yararlanmalar için üçüncü kişilerin engellemeleri karşısında, yargı yolu ile hakkın korunmasını isteyebilirler. Bu hak, mülkiyet ve sözleşmeye dayanan şahsi hakkın varlığı süresince mütecavizi fiilen defetme hakkı biçiminde olabileceği gibi, müdahalenin sürekliliği halinde yargı yolu ile de istenebilir. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir....

      Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

      Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

      Hukuk Dairesinin 24.02.2015 tarihli ve 2015/2194 Esas, 2015/2743 Karar sayılı ilamı ile "..davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazı üzerine resen yapılan inceleme sonucunda hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca" bozulmasına karar verildiği anlaşılmış, bozma ilamındaki husus yerine getirildikten sonra Mahkemece ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece elatmanın önlenmesi, ve kal talepleri yönünden davanın reddine, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu