Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. TMK'nin 981, 982 ve 983.maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı Belediye; meraların mülkiyetinin Hazineye, kulanım hakkının ilgili belediyeye ait olması kuralına göre; hakka dayanarak dava açmıştır. Bu sebeple davanın TMK.nin 981 ve devamı maddelerine dayanan zilyetliğin korunması olarak kabulü yerinde değildir, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası niteliğindedir ve hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Uygulanacak kanun maddesini belirlemek 6100 sayılı HMK'nin 33 üncü maddesine göre, hakimin görevi kapsamındadır ve mahkeme hakimi tarafından yargılamanın her aşamasında resen gözönünde bulundurulması gerekir....

    Taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nın 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesini isteyebileceği gibi salt zilyetliğe dayalı olarak TMK'nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümleri gereğince istemde bulunma hakkına da sahiptir. Davacı, dava konusu taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olsa da davacı ve davalı taraf harici satış senedine dayanarak talepte bulunduklarına ve tanık beyanları ve mal müdürlüğünün 17.03.2016 ve 21.03.2016 tarihli yazı ve ekleri de bu beyanları doğrular nitelikte olduğuna göre her iki tarafın ayrı ayrı şahsi hakka dayandığı anlaşıldığına göre, davacının şahsi hakka dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır....

      , taşınmaza zilyet olduklarının davalı tarafça da bilinmesine rağmen davalı tarafın haksız fiilinin taşınmaz üzerinde ayni bir hakka ilişkin olmadığını, zilyetliğe saldırıda bulunmak suretiyle olağan zilyetliğe dayalı bir davaya ilişkin olduğunu, Zilyetliğin bir hak olmayıp hukuken korunan fiili bir durum olduğunu, zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi davasının ise her durumda Sulh Hukuk Mahkemesinde açılacağını, İlk derece mahkemesi tarafından dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiği belirtilen davanın yerel mahkemece yanlış yorumladığını, zilyetliği müvekkiline ait olan taşınmazı fiilen kullanma amacıyla işgal edenin Sinos Bağcılık olduğunu, fiili işgalin önlenmesi için zilyedlerinde bulunan taşınmaza yönelik saldırıların durdurulması gerektiğini, Dava konusu taşınmazın müvekkilinin arazisine haksız olarak el atılmış olması işlemine karşı davanın Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, Müvekkilin yurt dışına çıktığı bir zamanda davalı Sinos Bağcılık A.Ş. tarafından...

      Sulh Hukuk Mahkemesinde davacı ... ile davalı ... arasında görülmekte olan el atmanın önlenmesi davası ile, Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ... ile davalılar ... ve... arasında görülmekte olan paya yönelik el atmanın önlenmesi kal istemli dava, davaya konu taşınmazlar hakkında kadastro tutanakları düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece, aktarılan dava dosyaları ve kadastro tutanakları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine,...sayılı taşınmazların sırası ile 2020,29 ve 1603,12 metrekare yüzölçümleri ile payları da gösterilmek suretiyle ..., ... ve ... adlarına, 231 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ise 607,92 metrekare yüzölçümü ile ... adına tapuya tesciline, davalı parseller bakımından arzın altındaki madenlerin devlete ait olduğu hususun tapu kayıtlarına şerhine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Kişilerin, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki üstün zilyetlik iddiasına veya taraflar dışında başkası adına tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki tapu kaydına ya da gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanmayan, kişisel hakka dayalı üstün zilyetlik iddiası durumunda, davanın 4721 sayılı TMK'nun 981 ve devamı maddelerine dayalı zilyetliğin korunması davası olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda; her ne kadar Mahkemece, davanın taşınmaz mülkiyetine dayalı olarak açılan ve taşınmaza yapılan el atmanın önlenmesi davası olduğu, H.M.K'nun 2.maddesi gereği el atmanın önlenmesi davalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş ise de, eldeki davada, davacı ya da murisi adına kayıtlı bir taşınmaz yoktur. Davacı; dosya arasında bulunan ecrimisil ihbarnamelerinden mülkiyetinin ...'...

          Kargı Sulh Hukuk Mahkemesi'nce;davacı vekilinin, uyuşmazlığın Çorum İli, Kargı İlçesi, Çobanlar Köyü, 175 ada 1 parsel sayılı Yaylak nitelikli, kamu orta malı olarak malik kaydı yapılmış taşınmaz üzerindeki yayla evine ilişkin olduğu, davanın temelinde, söz konusu yayla eviyle ilgili kira ilişkisinden doğan kiralayanlık şahsi hakkına dayandığı, bir başka deyişle, davanın temelde şahsi hakka dayalı el atmanın önlenmesi davası olduğu, davanın sadece zilyetliğin korunmasına yönelik dava niteliğinde olmadığı, Sulh Hukuk Mahkemesinin yalnızca zilyetliğin korunmasına yönelik davada görevli olduğu, temelde şahsi hakka dayalı müdahalenin meni davasında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava; dava konusu ev açısından hakka dayalı müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir....

          Bu özellikleri gereği yoldan yararlanma hakkı olan kişilerin de elatmanın önlenmesi için dava açma hakları vardır ve davacı gerçek kişi olarak yoldan yararlanma hakkına dayalı olarak da eldeki davayı açmıştır. Bu sebebe dayalı el atmanın önlenmesi davalarında da görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Sonuç olarak, eldeki davada davacı taraf salt zilyetliğe değil zilyetliğin arkasındaki bir hakka dayandığından ve yola yönelik el atmanın önlenmesi talebi bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle mahkememizin görevsizliğine dair yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi açıklandığı üzere; 1)Davaya bakmakta mahkememiz görevli bulunmadığından, (karşı) görevsizlik nedeniyle, dava şartı noksanlığından davanın USULDEN REDDİNE, 2)Görevli mahkemenin Bayburt Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna, ..." şeklinde karar verilmiştir....

          Dosya arasında bulunan dava konusu 38 parsel sayılı taşınmaza ait tapu kaydına göre, taraflar taşınmazda paydaş olup, davacı taraf mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması isteğinde bulunmuştur. TMK'nin 981, 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğin korunmasını ve müdahalenin önlenmesini isteyebilir. Oysa somut olayda davacı hakka dayanarak dava açmıştır. Bu sebeple davanın TMK.nin 981 ve devamı maddelerine dayanan zilyetliğin korunması olarak kabulü yerinde değildir, iddianın ileri sürülüş şekline göre dava hakka dayalı elatmanın önlenmesi davası niteliğindedir ve hakka dayalı el atmanın önlenmesi davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğe Dayalı El Atmanın Önlenmesi ... ve ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki zilyetliğe dayalı el atmanın önlenmesi davasının reddine dair ......

              Davanın tapusuz taşınmazda, kişisel hakka dayalı TMK 683.maddesi kapsamında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle açıldığı, böylece davacının salt zilyetliğe dayanmayıp, hakka dayalı olarak da talepte bulunduğu, davanın da bu nedenle salt zilyetliğe dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevli Sulh Hukuk Mahkemesine değil, hakka dayalı olarak açılan davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırıldığı, ayrıca benzer mahiyette Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi ile 8. Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 23/03/2022 tarih ve 2022/28 Karar sayılı kararı ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin görevli olduğu belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 tarihinde yürürlüğe giren 02/06/2021 tarihli ve 431 sayılı Daireler Arası İş Bölümü kararında 1....

              UYAP Entegrasyonu