Asliye Ticaret Mahkemesinin 2006/92 D.İş sayılı dosyasında 02.01.2006 tarihli hakem kurulu kararı, taraflara ait temyiz dilekçeleri ve Dairemize ait 06.10.2006 tarihli bozma ilâmı ile karar düzeltme talebinin reddine dair 12.03.2007 tarihli ilâmı dışında başka bir belge bulunmadığından, bozmadan önceki hakem yargılamasına ilişkin dava, cevap, replik, düplik ve diğer dilekçelerle, bilirkişi kurulu raporları, yargılama tutanakları, yazışmalar vs. tüm belgelerin temin edilerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yeniden mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2020 NUMARASI : 2020/333 ESAS 2020/123 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazı KARAR : Tüketicinin Hakem Kurulu Kararına İtirazına ilişkin olarak açılan davada Samsun 2.Tüketici Mahkemesi ve Samsun 5....
'ın ve İnşaat konusunda uzman ...... ı'nın hakem heyeti olarak tayinine..." karar verildiği, hakem heyetinin 30/09/2020 tarihli karar ile; gerekli masraflar yatırılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, Yargıtay’ın 23.10.1972 gün ve 2/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında da açıkça belirtildiği üzere, hakem kararı ancak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 237. maddesi anlamında maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği zaman icra edilebilirliği ve 6100 sayılı HMK. nın MADDE 442- (1) Hakem veya hakem kurulu, tarafların her birinden yargılama giderleri için gereken hâllerde avans yatırılmasını isteyebilir. Aksi kararlaştırılmadıkça, bu avans taraflarca eşit miktarda ödenir. (2) Avans, hakem veya hakem kurulu kararında öngörülen süre içinde ödenmemişse hakem veya hakem kurulu yargılamayı durdurabilir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki Tüketici Hakem Kurulu Kararına İtiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R Dava, dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 22.maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Hakem kurulu kararına itiraza ilişkin olarak açılan davada .... Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) ile ... Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... Tüketici İl Hakem Kurulu kararına itiraza ilişkindir. .... Asliye Hukuk (Tüketici mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ TEDBİR KARARINA İTİRAZ -KARAR- Temyiz isteği sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı alacak isteminin güvence altına alınmasına yönelik ihtiyati tedbir talebi, mahkemece ihtiyati haciz olarak değerlendirilerek, koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin karara ilişkin olup, mahkemenin bu nitelendirmesine göre kararın temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 4.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda ise, HUMK’nın 275 ve 284. maddeleri hükümlerine ve bozma ilâmına uygun şekilde, hakem kurulunca inceleme ve araştırılma yapılmadan; bilimsel verileri bulunmayan, kendi içinde çelişkiler taşıyan, yeni fiyatın belirlenmesi ve hesap şeklini açıklamayan bilirkişi raporları yorumlanarak (1.315.066,19 TL + KDV)nin toplamı olan (1.551.777,00) alacağın davalı-k.davacı ...’den alınarak, davacı-karşı davalı yükleniciye verilmesine karar veren hakem kurulu, Dairemizin bozma ilâmına uymamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle de hakem kurulu kararının bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan, sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz....
İtiraz edilen özürlü sağlık kurulu raporu ile itiraz üzerine verilen özürlü sağlık kurulu raporundaki kararlar aynı yönde ise özürlü sağlık kurulu raporu kesinleşir." düzenlemesine, anılan yönetmelik maddesinin 2. fıkrasında; "Özürlü sağlık kurulu raporlarının farklı olması durumunda, Sağlık Bakanlığınca belirlenmiş olan hakem hastanelerden, kişinin ikamet ettiği yere en yakın bir hakem hastaneye, kişi yeniden muayene edilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi amacıyla yine il sağlık müdürlüğü kanalıyla gönderilir. Hakem hastanenin özürlü sağlık kurulunca verilen kararı kesindir." düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı tarafından İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne şahsi olarak müracaat ettiği ileri sürülmüşse de, dava konusu edilen ret işlemine konu olan ... tarih ve ... sayılı rapor incelendiğinde, muayeneye İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'nün göndermiş olduğu görülmektedir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 14.09.2007 tarihinden 01.07.2010 tarihine kadar davalı kooperatifte denetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, genel kurullarda denetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesi kararlaştırıldığı halde, 2009 yılının Temmuz, Ağustos, Ekim, Kasım ayları ile 2010 yılının Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında müvekkiline huzur hakkı ödemesi yapılmadığını, 2009 yılı Eylül ayında ise eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek, 19.500,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya huzur hakkı ödemelerinin yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili istinaf talep dilekçesinde özetle ; Davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş olup ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, alacakların ödenmediği iddiasını ispatlayamadığını, davacının yeni bir iş kuracağını ve dükkan açacağını gizlemiş olup davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, müvekkili tarafından yapılan feshin haklı olduğunu, imzalı ve itirazi kayıtsız bordrolar varken tanık anlatımlarına itibar edilerek fazla mesai alacağı hesaplanamayacağını, kök rapora davacının itirazı olmadığını, bu durumun kendileri lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğunu, davacının fiilen çalışmadığı günler ve saatlerin yazılı deliller karşısında dikkate alınması gerektiğini, fazla mesai ve UBGT alacağı bulunmadığını, ücretlerin bankadan düzenli ve itirazi kayıtsız alınmış olup bordroların imzalı ve itirazi kayıtsız olması...