İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süresinde olmadığını, 103 davetiyesinin davacıya 14/10/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının bu tebliğden sonra değil kıymet takdir raporunun tebliğinden sonra haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu nedenle şikayetin süre yönünden reddi gerektiğini, davacının 103 davetiye tebliğinden sonra yaptığı herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığını, tebligatın usule uygun olup olmadığının mahkemece re'sen dikkate alınmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
O halde; İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik (maişet) şikayeti bakımından açıklandığı şekilde, söz konusu ipotek şerhinin Aydın İli, Efeler İlçesi, İmamköy Mah., 771 parsel sayılı taşınmaza ilişkin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil etmediğinin belirlenmesi halinde, İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine konu edilen her iki taşınmaz bakımından, aksi takdirde yalnızca Aydın İli, Efeler İlçesi, Kenger Mah., 76 parsel sayılı taşınmaz bakımından, davacının haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin malvarlığının bulunup bulunmadığı, geçimlerini nasıl temin ettikleri belirlendikten ve belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, gerekirse yeni bir bilirkişi kurulundan açıklanan şekilde davacı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin elde ettiği gelirleri mevcut ise, bunlar da hesaba katılmak suretiyle, davacının aylık ve yıllık net geliri, haczedilemeyeceği ileri sürülen taşınmazlara davacının ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini karşılamak...
Bu durumda, şikayeti inceleme yetkisi, İİK.nun 4. maddesi uyarınca asıl takibin yapıldığı İstanbul Anadolu 6. İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davacının haczedilmezlik şikayetine ilişkin olarak ilk derece mahkemesince verilen yetkisizlik kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık yanında esası etkileyen bir usul hatası bulunmadığı, vakıa tespitlerinin tam ve isabetli olduğunun kabulüyle davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak, işyerinde bulunan tüm ilaçların haczedildiğini, İİK'nun 82/1-2 gereği haczin kaldırılmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşkın haczin fekkini istediği, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği, ancak taşkın haciz şikayeti ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak, işyerinde bulunan tüm ilaçların haczedildiğini, İİK'nun 82/1-2 gereği haczin kaldırılmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşkın haczin fekkini istediği, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği, ancak taşkın haciz şikayeti ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun fındık tarlası vasfında olan taşınmazlarının haczedilemez nitelikte olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. ve 7. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....
Takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun, şikayete konu...’taki hesabına haciz konulduğu, dosya borcunun şikayet tarihinden sonra 29.09.2014 tarihinde ...’tan tahsil edilmesi sonucu 10.10.2014 tarihinde dosyanın infazen (ve haczin kaldırılmasına) kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Kaldı ki, somut olayda, borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesabındaki paranın gönderilmesi ile kapanmıştır. O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
, bu malların haczedilmelerinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların müvekkilinin bankadaki parasını ve arabasında haciz ve muhafaza altına aldıklarını, bunların müvekkilinin mesleğini yapabilmesi için gerekli mallar olduğunu ve haczedilemeyeceğini beyanla; müvekkiline ait daire üzerine konulan haczin ve esnaf lokantasının ve lokanta malzemeleri üzerine konan hacizlerin fekki ile davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi-3.kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda, mahcuz taşınırın kendisine ait olup, 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 40 ve İİK.nun 82.maddeleri gereğince haczedilemeyeceğini ileri sürerek şikayette bulunmuş, mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin böyle bir şikayette bulunarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki haczedilmezlik şikayeti ve istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince haczedilmezlik şikayetinin ve istihkak davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı 3. kişi ve davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalının birleşen dava yönünden katılma yoluyla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl dava yönünden şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen davanın reddi ile davalı birleşen davada vekille temsil edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi hesaplanan 20.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir....