nın icra mahkemesine verdiği dilekçe ile, borçlu yönünden; icra müdürlüğünün 25.6.2015 tarihli yazısı üzerine haczedilen evin borçlu ve ailesinin haline münasip evi olduğunu ve hacizden 16.12.2015'te haberdar olunduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, şikayetçi eş yönünden ise; taşınmazın tapu kaydında lehine konulmuş olan aile konutu şerhi nedeniyle borçlunun taşınmazının haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasının istendiği, mahkemece, hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 28.11.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle süre aşımından, şikayetçi 3. kişi ...'...
Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve borçlunun çiftçi olduğunu ileri sürerek tarım arazisi niteliğindeki taşınmazının haczedilemeyeceği şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, 18 parsel sayılı taşınmaz yönününden meskeniyet şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasına,19 parsel sayılı taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinin reddine, çiftçilik nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Meskeniyet nedeniyle haczin kaldırılması isteminin yasal dayanağı İİK. nun 82/1- 12.maddesi olup, anılan maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK.nun 16/1.maddesi gereğince, haczin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede yapılması gereklidir. Bu süre şikayet konusu haciz işleminin öğrenildiği tarihten başlar. Şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden başlar. Ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı tabidir. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....
DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle;Bakırköy 2. İcra Müdürlüğünün 2020/2024 E sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından Bakırköy 12. İş mahkemesi ilamına dayalı olarak takip yapıldığını, borcun bir kısmının ödendiğini, 26/02/2020 tarihinde yapılan haciz işleminde demirbaş listesine kayıtlı 7 adet menkulun haczedildiğini, haczedilen malların kamu hizmetinde fiilen kullanılan mallar olması nedeniyle haczedilmesinin mümkün olmadığını beyanla, 26/02/2020 tarihinde haczedilen menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Köyü 132 Ada 49 Parselde kayıtlı bulunan ve içinde evinin bulunduğu taşınmazın tapu kaydına 24.09.2019 tarihinde haciz konulduğunu, bu haczin alacaklı vekilinin kendisini arayarak "köydeki evinize haciz koydum ve kıymet taktiri yaptırdım" demesi üzerine öğrendiğini, haciz konulan bu taşınmazın ailesi ile birlikte ikame ettiği ev olduğunu, başkaca taşınmazı bulunmadığını ileri sürerek Alaşehir ili, ... mahallesi, 132 ada, 49 parsel sayılı taşınmazda şikayetçi hissesine konan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; meskeniyet şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, şikayetin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırıldığı, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
İle "meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayeti" nde bulunulduğunu, dosyanın derdest olduğunu, Çerkezköy İcra Müdürlüğü'nün 2015/1732 no'lu dosyasının takipsizlik sebebiyle düştüğünü, alacaklı tarafın talebi üzerine yenilenen dosyanın 2019/1217 no'lu yeni esasa kaydedildiğini, yeni esas üzerinden hacizli mesken üzerine 18/0382019 tarihinde yeniden haciz işlemi uygulanarak hacze yönelik taraflarında yeni bir 103 davetiyesi gönderildiğini, Çerkezköy İcra Hukuk Mahkemesi'nde "meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayeti"nin derdestlik sebebiyle ret edildiğini, derdestlik itirazının hukuki dayanağının olmadığını, dosya ile görülmekte olan meskeniyet itirazlarının yenilenen 2019/1217 no'lu dosya kapsamında 15.09.2019 tarihinde uygulanan ayrı ve yeni bir hacze yönelik olduğunu ve derdestlik söz konusu olamayacağını, yargıtay içtihatlarının da aynı taşınmaz üzerine uygulanan her haczin yeni bir işlem ve borçluya yeni bir şikayet hakkının doğuracağı yönünde olduğunu, bu sebeplerle...
Esas sayılı dosyasından yapılan haczedilmezlik şikayeti üzerine, 25.7.2011 tarihinde dava konusu mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiğinden ve bu nedenle davacının istihkak ve tazminat talepleri konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 25.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın İİK 16/1 gereği, banka hesabı üzerine konulan haczin davacı borçlu tarafça öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde ikame edilmesi gerektiğini, tahsil edilen bedelin davacıya ait hesaba gönderilmek ile haczedilmezlik niteliğini kaybettiğini, hesabın bir havuz hesabı niteliğinde olduğunu, bu durumun davacının haczedilmezlik şikayetinden başlangıçtan itibaren feragat ettiği anlamına geldiğini davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının talebinin haczedilmezlik şikayeti olduğu, davacı lehine cismani zarar sebebiyle hükmedilen tazminata ilişkin banka hesabında bulunan paraya, davalı tarafça Denizli 8....