Maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinde bulunma zaruretinin hasıl olduğunu, ilgili düzenleme gereğince başkaca hiçbir koşul aranmaksızın ihtiyati haciz talebimizin kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalının vaki borcundan kurtulmak maksadıyla malvarlığını gizleme, kaçırma riskinin de bulunduğunu, borçlu ihtiyati haczin kaldırılması kararından yararlanarak malvarlığını elden çıkarak müvekkil şirketin alacağına kavuşmasını engellemeye çalıştığını, ilgili yasal düzenleme uyarınca borçlunun borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini ve ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini, resen takdir edilecek nedenlerle; ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilan ara kararının başvurularının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bankası ...Şubesinde bulunan hesabındaki mevduatının bloke edildiğini, söz konusu hesaptaki paranın kendisine ait olmadığını belirterek icra müdürlüğünden haczin kaldırılması talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce haczin fekki talebinin reddine karar verildiği, bunun üzerine borçlunun icra müdürlüğünün ret kararının iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabul edilerek ilgili hesaba konan haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun 3. kişideki alacakları İİK'nun 106/2. maddesi uyarınca taşınır hükmündedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, haczedilen banka hesabındaki paranın 3. kişiye ait olduğu nedeniyle haczin kaldırılması istemi olup, bu haliyle istihkak davası niteliğindedir. Borçlunun, haczedilen paranın 3. kişiye ait olduğu nedeniyle şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği gibi, istihkak davası açması da mümkün değildir....
kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, diğer taşınmazlar üzerindeki haczin devam etmesi halinde sadece iki taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulmasının alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın iptaline karar verdiği görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır....
Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir.Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.)....
Somut olayda, asıl dosya ve birleşen dosyada aynı menkullere haciz konulduğu ve borçlu vekili tarafından her iki dosyada da haczin kaldırılması talebinde bulunulduğu, mahkemece, asıl dosyada haczin kaldırılması talebinin kabul edildiği ancak birleşen dosya yönünden bu hususta olumlu ya da olumsuz karar verilmediği görülmüştür. O halde, mahkemece, birleşen 2012/25 E. sayılı dosyada haczin kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılarak gerekçesi ayrıntısı ile değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması talebi adi itiraz ile kararı veren mahkemeden her zaman istenilebileceğinden davalının teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması isteği reddi kararına karşı yapmış olduğu istinaf itirazın incelenmesi mümkün görülmemiştir. İDM'nce istinaf kanun yolu açık olduğunun belirtilmesi yasada verilmeyen bir hakkın kullanılması sonucunu yaratmayacağından ve davalının istinaf itirazları hakkında inceleme yapılmasına yasal imkan bulunmadığından, davalılar vekilinin istinaf dilekçesinin reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
, kararın alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, diğer taşınmazlar üzerindeki haczin devam etmesi halinde sadece bir taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talebinde bulunulmasının alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın iptaline karar verdiği görülmektedir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde; ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır....
de bulunan hesaplar üzerine konulan haczin başkaca bir tahsil harcı alınmaksızın fekki için ilgili bankaya müzekkere yazılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce, tahsil harcının ödenmesi halinde haczin kaldırılmasına karar verileceğini belirterek işlemin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczin kaldırılması isteminin alacağın haricen tahsiline karine oluşturduğu gerekçesi ile istemin reddedildiği anlaşılmaktadır. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır. " hükmüne yer verilmiştir....
kaldırılması olmak üzere iki ayrı talepte bulunmuştur....
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Somut olayda, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2015/7709 Esas sayılı icra dosyasında borçlulardan Hayrullah Şenkaya üzerine kayıtlı "Bahçelievler Kocasinan Mah....