"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın haczin İİK.nin 96-97 maddesine göre yapılmasına ilişkin 4.7.2012 tarihli memur işleminin iptali ile 2.7.2012 tarihli haczin İİK.nin 99....
- K A R A R - Şikayetçi vekili, borçlu aleyhine tasarrufun iptali davası açtıklarını, davanın henüz sonuçlanmadığını, borçluya ait taşınmazlara 26.04.2013 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu, şikayet olunanın açmış olduğu tasarrufun iptali davasında ihtiyati haczin 02.10.2013 tarihli olduğu, taşınmazların satıldığı ihale bedelinin tamamının şikayet olunan dosyasına ödendiğini, müvekkilin açtığı tasarrufun iptali davasının lehlerine sonuçlanabileceğini, bu nedenle davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline ve devam eden tasarrufun iptali davasının bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin açtığı tasarrufun iptali davasının kabulle sonuçlandığını ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğünü, şikayetçinin açtığı tasarrufun iptali davasının sonuçlanmadığını, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediğini, sıra cetvelinin doğru olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2005/1718 sayılı icra dosyasında alacaklı olan davalının koydurduğu ihtiyati haczin borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sonucunda 17.06.2010 tarihinde kesinleştiğini, ilk haczin müvekkili bankanın alacaklı olduğu ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2005/5939 ve 2005/5893 sayılı dosyalarından konulduğunu, davalının haczinin hacze iştiraki düzenleyen İİK'nun 100. maddesindeki şartları taşımadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini ve yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz tarihinin 15.07.2005 olduğunu, dosya borçlusunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının kabul edilmesi sonucunda haczin kendiliğinden 15.07.2005 tarihinde kesin hacze dönüştüğünü böylelikle ilk kesin haczin müvekkili tarafından yapıldığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/18 E. - 223 K. 08/09/2000 tarihli kararıyla, haczin kaldırılması istenilen taşınmaz yönünden de karar verilerek alacaklının alacağını karşılayacak şekilde borçlu ve üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptal edildiği, haczin tasarrufun iptali davası sonrası 08/02/2001 tarihinde mahkeme kararına dayanarak verildiği, taşınmaza konulan haczin kaldırılması yönünde müdürlüğün taktir yetkisinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür. Hukuk Genel Kurulu'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E., 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur. Somut olayda, icra müdürlüğünce şikayete konu taşınmaz üzerine haczin konulduğu tarih olan 08.02.2001 tarihinden önce 20/07/1999 tarihinde taşınmazın takip borçlusu Hayati Arslan tarafından şikayetçi 3. kişi ...'...
İcra Müdürlüğü dosyasında bundan aynı olarak bizzat İcra Müdürlüğünün haciz koyduğu hâlen borçlu adına kayıtlı taşınmazlar için İİK’nın 106. ve 110. maddelerine göre haczin düşürülmesi talebi sırasında tasarrufun iptali ve İhtiyati haczin konusu taşınmaz üzerindeki haczin düşürülmesine karar verildiği bu yönde müzekkere hazırlandığı elden takipli müzekkerenin tapuya intikalinin sağlanmadığı ve bu müzekkere doğrultusunda tapuda hiçbir işlem yapılmadığı şikayet dilekçesi içeriğindeki şikayetçi beyanından anlaşılmaktadır....
Bir diğer ifade ile taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması şikayet yoluyla icra mahkemesinden istenmesi gerekip, icra müdürlüğünce taşınmazın üçüncü kişiye ait olduğu nedeniyle haczin kaldırılmasına karar verilemez.Buna durumda, taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olup, ... 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04.03.2014 tarih ve 2012/379 esas, 2014/109 karar sayılı tapu iptali ve tescil ilamında da taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması yolunda bir hüküm kurulmadığına göre, icra müdürlüğü işlemi doğru olmayıp, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kaldırılması için 26.06.2014 tarihinde İcra Müdürlüğü'ne talepte bulunduklarını, İcra Müdürlüğü'nce alacaklı vekili tarafından 24.06.2014 tarihinde tasarrufun iptali davası açıldığı gerekçesiyle haczin kaldırılması taleplerinin reddedildiğini belirterek, İcra Müdürlüğü'nün haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 26.06.2014 ve 03.07.2014 tarihli kararlarının iptaline karar verilmesini istemiştir....
K A R Ş I O Y Davacı adına tesis edilen ihtiyati haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden Mahkeme kararı temyiz edilmiştir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 13 üncü maddesinde, maddede belirtilen hallerden birinin mevcudiyeti halinde hiçbir müddetle mukayyet olmaksızın alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurunun kararıyla, haczin ne suretle yapılacağına dair olan hükümlere göre ihtiyati haczin derhal tatbik olunacağı, 15 inci maddesinde ise, haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanların, haczin tatbiki, gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabilecekleri belirtilmiştir. Bu düzenlemeye göre, haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanların, gıyapta yapılan hacizlerde haczin tebliğinden itibaren yedi gün içinde dava açmaları gerektiği açıktır....
e geçişine ilişkin tasarrufun iptaline karar verildiği, 09.04.2013 tarihinde, borçlu vekilinin, taşınmaz üzerindeki haczin İİK'nun 106-110. maddeleri gereğince düştüğünü ileri sürmesi üzerine, icra müdürlüğü tarafından talep gibi işlem yapıldığı, tasarrufun iptali davası devam ederken kaldırılan haczin alacaklının 16.07.2013 tarihli talebi üzerine yeniden konulduğu, haczin yeniden işlenmesi için tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, 16.07.2013 tarihinde haczin işlendiği görülmektedir. Somut olayda, icra takibinde borçlu sıfatı bulunmayan K.. G..'in haciz tarihinde taşınmazın maliki olduğu, tasarrufun iptali davasında taraf konumunda olmadığı ve anılan davada adı geçen 3. kişi hakkında verilmiş herhangi bir karar bulunmadığı sabittir. Bu durumda, tasarrufun iptaline ilişkin ilamın, davada taraf olmayan 3. kişi K.. G.. yönünden sonuç doğurmayacağı açıktır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/202 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı, itirazın iptali davasına bakan Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 07/05/2021 ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir. Bu durumda, ihtiyati haciz kararı, takibe başlandıktan sonra verilmiş olup, İİK'nun yukarıda açıklanan 266. maddesi uyarınca teminat karşılığı ihtiyati haczin kaldırılması talebini inceleme görevi icra mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 2. İcra Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ MAHKEME OLARAK BELİRLENMESİNE 27/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...