Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında, şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Şikayetçinin eşinin vermiş olduğu 21/01/2015 tarihli dilekçe üzerine borçlu ...’in yargılama sırasında 30/10/2014 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Borçlunun ölümü ile İİK'nun 53.maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları vardır. Somut olayda takibin mirasçılara yöneltilmediği görülmektedir....
Hukuk Dairesi 2021/4890 Esas, 2021/6371 Karar) Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, müvekkillerinin Ziraat Bankasından çekmiş oldukları kredi için meskenlerini güvence olarak göstermelerinin yalnızca Ziraat Bankasına karşı haczedilmezlikten feragat ettikleri anlamına geleceğini, ancak haczedilmezlik şikayetinin İş Bankasının koyduğu haciz ile ilgili olduğunu belirtmiş ise de, ipotek lehine olan banka ile meskeniyet şikayetinin yapıldığı bankanın farklı olmasının, borçlunun serbest iradesiyle kurduğu ipoteğin, meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği kuralı yönünden bir önemi yoktur....
Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetedir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu taşınmaz üzerine sadece 13/10/2017 tarihinde bir kez haciz konulmuş olup, bu hacze ilişkin daha önce Marmaris İcra Hukuk Mahkemesi'nce meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına, icra mahkemesi kararlarının birbirine karşı kesin hüküm teşkil etmesine, taşınmaza İİK'nun 128/a maddesi uyarınca 2 yıllık yasal süre geçtiği için yeniden kıymet takdiri işlemi yapılmasının davacıya tekrar meskeniyet şikayetinden bulunma hakkını vermemesine, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03/11/2022 gün, 2021/566 Esas- 2022/524 Karar ilamı ile, ".... aile konutu olan haline münasip evin haczedilmezlik şikayeti hususunda hacizden etkilenen ve aynı çatı altında yaşayan eşe şikayet hakkı tanınmadığı" gerekçesiyle, "Açılan davanın husumet nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir....
Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur ( Yargıtay 12. HD'nin 24.06.2019 tarihli, 2018/8628 E, 2019/10912 K. sayılı içtihadı). Somut olayda, davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup, icra takibinde haciz safhası bulunmadığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir....
İİK mad. 16 uyarınca meskeniyet itirazının 7 günlük süreye tabii olduğu, davacı borçluya İİK 103 davet kağıdının 28/06/2017 ve 14/07/2017 tarihlerinde bizzat tebliğ edildiği, davacının taşınmazına konan hacizleri her 3 icra dosyası yönünden de İİK 103 davet kağıdını bizzat tebliğ aldığı, tebliğ tarihlerinde öğrendiği, tebligatların usulüne uygun bizzat borçlunun kendine yapıldığı dikkate alındığından usulsüz tebliğ şikayeti yerinde görülmemiş, mahkememize meskeniyet şikayeti davası da öğrenme tarihinden itibaren, 7 günden çok sonra 24/01/2018 tarihinde açıldığı, meskeniyet şikayeti davasının süresinde açılmadığı ..'' şeklindeki gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK.nın 103.maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya 21.01.2016; kıymet takdiri raporu 20.03.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu vekili icra mahkemesine kıymet takdirine itiraz etmiştir. Ayrıca, satış ilanı borçlu vekiline 08.01.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Buna göre, borçlunun 05.02.2018 tarihinde icra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvurusu, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır....
Eğer borçlu, boş arsa üzerine haciz tarihinden önce bina inşa etmiş ise, borçlu bu ev için meskeniyet şikayetinde bulanabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, sayfa: 513). Meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazın tam teşekküllü bir mesken niteliğinde olması şart olmadığı gibi tek bir odasının ikamete elverişli olduğu durumlarda dahi anılan iddianın değerlendirilmesi gerekir. Haczedilmezlik şikayetinde önemli olan, meskenin, bina (muhtesat) olarak tapulu ya da tapusuz oluşu değil, borçlunun haline münasip olup olmadığıdır. Ayrıca haczedilmezlik iddiasına konu evde borçlunun oturmaması ve evin fiilen kullanılmaması da meskeniyet şikayetine engel değildir. Somut olayda, meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulan 104 Ada 148 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tarla vasfında olduğu görülmektedir....
Bu hali ile ipotek,mesken kredisinden kaynaklanmakta olup zorunlu ipotek vasfında bulunduğundan borçlunun meskeniyet şikayetinin dinlenilmesine engel teşkil etmez. Diğer taraftan, İİK.'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu durumda, mahkemece, öncelikle, meskeniyet şikayetinin yasal sürede yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, süresinde gerçekleştiğinin saptanması halinde ise işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, davacının meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için gerekli koşulların mevcut olmadığını, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekler dikkate alındığında davacının meskeniyet iddiasının dinlenemeyeceğini, davacının aracına haciz konulamayacağına ilişkin iddiasının reddi kararının doğru olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ve nakliye aracının mesleğini sürdürebilmesi için gerekli araç olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2019/27116 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında kambiyo takibi başlatıldığı, davacıya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....