Davacı borçlunun Yozgat İcra Dairesinin 2022/7325 Esas sayılı takip dosyasındaki haczedilmezlik şikayetinin incelenmesinde; Yozgat Aile Mahkemesinin 02/11/2021 tarih 2020/290 Esas 2021/564 Karar sayılı ilamı ile, "açılan davanın kabulü ile 29.136,00 TL katılma alacağının karar tarihi olan 02/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği görülmüştür. İİK.nun 82/1.maddenin 12. bendi uyarınca borçlunun haline münasip evi haczedilemez. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen evin bedelinden doğmamış olması koşul olarak düzenlenmiştir. Borcun bu eşya yani evin bedelinden doğması halinde bu madde uygulanmaz ve bu sebepten haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/1128 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, dava konusu taşınmaz kaydına 14.05.2018 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, davacı tarafından 05.12.2018 tarihinde, Kiraz İcra Hukuk Mahkemesi'nde kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayetinin tek bir dosya üzerinden açılmışsa da, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiğini, meskeniyet şikayeti yönünden ise kesin yetki sebebiyle usulden reddedildiğini, mahkemenin 15.05.2019 tarihli kararının 11.07.2019 tarihinde kesinleştiğini ve meskeniyet şikayetinde yetkili mahkeme olan Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, öncelikle İİK m. 82/12 gereğince haczedilmezlik şikayetinin aynı Kanunu'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğunu, şikâyet süresinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağını, davacının haczi, kendisine usulüne uygun olarak 103 davet kağıdı tebliğ edildiği 13.07.2018 tarihinde öğrendiğini, davacının süresinden...
Bu durumda 22.11.2012 tarihinde yapılan meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin İİK'nun 16/1.maddesi gereğince hak düşürücü süreden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24.11.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 25.02.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 09.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK m. 82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; meskeniyet iddiasında bulunma hakkı, sadece takip borçlusuna ait olup takipte taraf sıfatı bulunmayan davacı 3. kişi haczedilmezlik iddiasında bulunamayacağından, aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesini tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2....
İcra Müdürlüğünün 2019/7461 Esas sayılı dosyasındaki 26.03.2019 tarihli son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmdığı, her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ve bu hakkın kullanılmadığı bu nedenle İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğünün 05/01/2021 tarihli kararı usul ve yasaya uygun olmakla şikayetin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10645 Esas sayılı dosyasından haczedilen ve süresi içerisinde İİK.nun 82/1- 12 maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayeti bulunulan taşınmazlara yönelik olarak İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.09.2019 tarih, 2019/568 Esas ve 2019/813 Karar sayılı ilamı ile haczedilmezlik itirazı kabul edildiğini, müvekkilin haline münasip ev alabilmesi için mahkemece "İstanbul İli, Ümraniye İlçesi Aşağı Dudullu mah....
Mah.... parseller olarak kayıtlı taşınmazların, ailesini barındırdığı evleri olduğunu ve bunlardan başka kalacak yerleri bulunmadığını ileri sürerek bu taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını istemiş, mahkemece; 664 Parsel sayılı taşınmaz yönünden talep, meskeniyet şikayeti olarak kabul edilerek istemin reddine, 691 Parsel sayılı taşınmaz yönünden ise talep, İİK'nun 82/1-4. maddesi gereğince borçlunun geçinmesi için zaruri tarım arazisine yönelik haczedilmezlik şikayeti olarak kabul edilip haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsif hakime ait olup, aynı Kanunun 26/1. maddesi gereğince, hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....