"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibi üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip dosyasında haczedilen .... numaralı meskenin İİK. nun 82/12. maddesi kapsamında haline uygun meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. İstinaf incelemesine konu olayda, davacıya dava konusu haciz işlemiyle ilgili olarak 103 davetiyesinin 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebliğ işleminin usulsüzlüğü ayrıca şikayete konu edilmediği gibi dava dilekçesinde de bu yönde bir iddia bulunmadığı, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddia edilmeden mahkemece kendiliğinden bu hususun değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....
Şikayete konu takip dosyasında başlatılan ilamsız icra takibinde borçlunun yapı denetim şirketi olduğu, yukarıda belirtilen yasal düzenlemenin belediyelerin borçlu olduğu dosyalardaki haczedilmezlik şikayetlerinde uygulandığı, bununla birlikte, davacı borçlunun Sarıyer ve Beşiktaş Mal Müdürlüğündeki alacaklarına haciz konulması için ilgili idarelere haciz ihbarnameleri gönderildiği, haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediği, davacı borçlu vekilinin 23.02.2021 tarihinde dosyaya takibe itiraz dilekçesi sunduğu, itirazın süresinde olmaması nedeniyle icra müdürlüğünce takibin devamına karar verildiği, davacının en geç itiraz tarihi itibariyle haciz ihbarnamelerinden ve hacizden haberdar olduğu, davacının usulsüz tebliğ işlemini şikayeti ile açmış olduğu davanın İstanbul Anadolu 3....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4,12. maddelerine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda verilen kararın redde yönelik kısmına karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurduğundan istinaf incelemesi kararın redde yönelik kısmına ilişkin yapılmıştır. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2016/1967 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, takibin kesinleşmesi ile davacıya ait taşınmazlar üzerine 09/10/2017 tarihinde haciz uygulandığı, 103 davetiyesinin davacıya 30.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin yedi günlük yasal süre içinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti, haciz tarihi itibariyle mevcut ve oturmaya uygun bir evin bulunması halinde yapılabilir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. O halde mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Öte yandan, şikayet konusu yapılan taşınmazın alacaklı banka lehine ipotek tesis edildiği ve takip konusu yapıldığı da görülmüştür. O halde, mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu kredi olmayıp, ticari kredilerden kaynaklı olması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, borçlu Belediye tarafından 17/02/2021 tarihli mal beyanı dilekçesinde Adana ili Seyhan ilçesi Sarıhamzalı mahallesinde bulunan taşınmazın mal beyanı olarak bildirildiği, Belediye Kanunun 15/son maddesindeki "....ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olması nedeniyle iptal edilmiş olduğundan borçlu Belediye'nin mal beyanı olarak taşınmaz bildirmesinin diğer malları üzerine haciz konulmasına engel olmadığı, haczedilmezlik iddiasının borçlu Belediye tarafından İcra Mahkemesine yapılacak haczedilmezlik şikayeti üzerine incelenebileceği belirtilerek, şikayetin kabulü ile Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2021/284 esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün 11/03/2021 tarihli kararının iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Haczedilmezlik şikayeti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de Alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu ... ve takipte taraf olmayan ...'ın haczedilmezlik şikayetinde bulundukları bu talebin reddi halinde de kıymet takdiri yapılmasını talep ettikleri mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Maçka İcra Müdürlüğünün 2019/67 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine ilamsız icra takibine başlandığını, takip sırasında alınan ihtiyati haciz kararına binaen müvekkilinin haline münasip evine haciz konulduğunu, İİK'nun 89/12. Md. Uyarınca haline münasip evin haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile müvekkilinin evi üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczin öğrenilme tarihi itibariyle davanın süresinde açılmadığını, öte yandan dava konusu evin davacının haline münasip evi sayılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....