2020/13 talimat sayılı dosyası ile 24/02/2020 tarihinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini ve müvekkilinin 34 XX 467 plakalı traktörüne haciz konulduğunu, haczedilen iş bu traktörün hacze kabil olmayan eşya olduğundan haczedilmezlik şikayeti yapmak zorunda kaldıklarını, müvekkiline ait traktörün icra memurları tarafından 24/02/2020 tarihinde haczedildiğini, her ne kadar iş bu haczedilmezlik şikayeti için 7 günlük süre öngörülmüş olsa da müvekkilinin sağlık problemleri nedeniyle elde olmayan sebeplerle süresi içinde başvuru yapamadığını, müvekkilinin 02/03/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle ayağının zedelendiğinin, bu süreçte yürüme güçlüğü çektiğini ve bu kaza sebebiyle hastaneye başvuru yaptığını, müvekkili T1 çiftçilik mesleği ile iştigal ettiğinden geçimini bu meslek üzerinden sağlamakta olduğunu, bütün bu nedenlerle eski hale getirme taleplerinin kabulü ile haczin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, fiili haciz ve takdir kıymet raporunun davacı tarafa tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük kanuni süre dolmadan davanın açıldığını, davanın süresinde olduğunu, mahkemece delilleri toplanılmadan ve göstereceği tanıklar dinlenmeden karar verildiğini, keşif dahi yapılmadığını, hükmün hukuka, usule ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4,12 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 4,12. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Temyize konu uyuşmazlık "Taşkın Haciz Şikayeti"ne ilişkin olup ve İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan Mahkeme kararları kesindir. Yargıtay'ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin REDDİNE, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 12/01/2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 03/02/2021 tarihinde borçluya 103 davetiyesi gönderildiği , borçlunun 08/02/2021 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır. O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 14/01/2021 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürededir....
Ve İİK 83/c maddeleri gereğince de mümkün olmadığını, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan ve hatta sadece maden kanununun ilgili hükmüne yorum yolu ile atıf yaparak mütemmim cüz niteliği hususunda ise hiç bir değerlendirme yapılmaksızın eksik ve hatalı hüküm verildiğini, taşkın haczin de kaldırılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, Kütahya 1.İcra Müdürlüğünün 2019/3867 E.Sayılı dosyasından 09/10/2019 tarihinde haczedilen mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayeti ve taşkın haciz sebebiyle haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğüne ait 2010/28649 esas sayılı dosya ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapılmış, takip dosyasında borçlunun Ziraat Bankasında bulunan hesaplarına haciz konulmasının talep edilmesi üzerine, icra müdürlüğü tarafından talep doğrultusunda borçlunun maaş hesabına haciz konulmasına karar verilmiştir. Daha sonra borçlunun icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile haczin kaldırılmasını talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce "hesap maaş hesabı ise fekkine, değilse haczin devamına" şeklinde karar verilmiştir. Az yukarda belirtildiği üzere İİK. m.16 hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayetinin icra mahkemesi yerine icra müdürlüğüne yapılması, herhangi bir hukuki sonuç doğurmaz. Durum bu olunca, borçlunun 21.03.2012 tarihli dilekçeyle İstanbul 14. İcra Müdürlüğüne yaptığı şikayet üzerine icra müdürlüğünce verilen haciz kararından kendiliğinden dönülerek haczin kaldırılması mümkün değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Şikayetçinin haczedilen taşınmazın, İİK'nın 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, kıymet takdir raporunun 11/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihe göre şikayetin yasal süreden sonra olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, aynı Kanun'un 16/1. maddesi gereğince haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede şikayet konusu yapılmalıdır. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın memur muamelesini şikayeti olarak ikame edildiğini, ikame edilen davanın memur muamelesini şikayet olarak değil "haczedilemezlik" şikayeti olarak açılması gerektiğinden davanın usulden reddinin gerektiğini, Menemen İcra Müdürlüğü'nün 2020/2850 Esas sayılı dosyası nezdinde 30/07/2021 tarihinde haciz konulduğunu, haczedilemezlik şikayeti konulu davanın haczin öğrenildiği andan başlayarak 7 gün içinde açılmış olması gerektiğini, davacı vekilinin davacı müvekkilinin 11/10/2021 tarihinde haciz uygulandığını öğrendiğini beyan ettiğini, davanın haczedilemezlik şikayeti olarak açılması gerektiğinden an itibariyle de derdest bir haczedilemezlik şikayeti konulu bir dava bulunmadığından 7 günlük hak düşürücü sürenin dolduğunu, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu 2020/2850 Esas sayılı icra takibi davacı/borçlu ile davalı/alacaklı arasında Menemen 2....
İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun miras hissesi bulunan ve meskeniyet şikayetinin konusu olan taşınmaza 08.10.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, alacaklı tarafından şikayete konu taşınmaza ilişkin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/769 E. sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, bu dava dilekçesinin şikayetçi borçluya 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işleminin usulsüz olması sebebiyle hacizden bu tarihte haberdar olamadığına ilişkin bir iddiasının bulunmadığı, icra mahkemesine yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun ise 10.09.2015 tarihinde olduğu anlaşılmaktadır....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....