e ait payın kendisi adına tescil edildiğini, ne var ki, taşınmazların ... ... uhdesinde kayıtlı bulunduğu devrede bu kişiye ait borçlardan ötürü birden çok haciz işleminin yapılarak kaydına şerh verildiğini, ... adına oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu hükmen sabit olduğuna göre bu kayıtlar ile kendisinin sorumlu tutulamayacağını açıklayarak mevcut haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Tapu Sicilinde şerh ve beyanlar hanesine yazılan takyitler ve bu cümleden olanak konulan haciz şerhleri, taşınmazı ve kayıt malikini bir yüküm olarak doğrudan ilgilendirdiği gibi, bu şerhler ve varsa tedbirler ilgili kayıt lehtarınında doğrudan ilgilendirir. Bu cümleden olarak; tedbirin kaldırılması haciz şerhinin silinmesi gibi kararlar tedbir koyduranın ve hacze ilişkin takip alacaklısının bu taşınmaz ile ilgisinin temelden kesilmesini sağladığından bu kişilerin davada doğrudan davalı safında yer almalarını gerektirir....
Haciz şerhi konulan icra dosyası bakımından davacılar üçüncü kişi konumunda olup icra dosyasının tarafı değildir. Haczin kaldırılmasına yönelik bir karar bulunmadığı sürece icra müdürlüğünün üçüncü şahısların talebi doğrultusunda haczi kaldırma yetkisi bulunmamaktadır. Davacıların mülkiyet hakkına dayalı olarak açmış olduğu haciz şerhinin terkini davasında karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine ait olup işin esasına girilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1010 ve devamı maddeleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, uyuşmazlığın, icra hukuk mahkemesince şikayet yoluyla incelenmesi gereken icra müdürlüğü işlemi niteliğinde değerlendirilmesi ve görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2009 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... A.Ş. aleyhine açılan davanın konusu kalmadığına karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen 04.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Ltd. Şti. ve ... vekili ile davalı ... Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 102 ada 47 parsel sayılı taşınmazın hükmen adlarına tesciline karar verildiğini, ancak taşınmaz kaydında önceki malikin borcu nedeniyle hacizler bulunduğunu ileri sürerek haciz şerhlerinin terkinini talep etmiştir. Davalı, ... ve ... San. Tic. Ltd. Şti. davayı kabul etmiş, davalı ......
Mahkemece, vakıf şerhinin 1997 tarihinde tek taraflı olarak oluşturulduğu nedeniyle ve bilirkişi raporu dikkate alınarak dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle dava konusu 200 ada 19 parsel sayılı taşınmazın kadastro suretiyle 01.12.1973 tarihinde tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Gerek kadastro tutanağında gerekse tapu kaydında "Hacı ... Vakfı" şerhi bulunmadığı, vakıf şerhinin tapu kaydına 03.04.1997 tarihinde tek taraflı işlemle işlendiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilindeki yanlışlık ancak mahkeme kararı ile düzeltilebilir. Tek taraflı işlemle kayda işlenen şerhin terkini açıklanan nedenle doğrudur. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu nedenle reddi gerekmiştir. 2-Ancak dava tapu kaydındaki vakıf şerhinin terkini isteğine ilişkindir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.01.2015 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve davalılar ... vd. vekilince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara alacaklının icra müdürlüğü aracılığı ile el koymasıdır. İİK'nun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki TMK'nun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin terkini için açılan davalarda tapu sicil müdürlüğünün tapudaki ayni ve şahsi hakları ancak hak sahibinin başvurusu üzerine terkin edebilir. Hak sahiplerinin başvurmaması halinde bu kayıtların yolsuzluğunu ileri süren kişi hak sahiplerini hasım göstererek açacağı davada terkin talebinde bulunabilir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, nafakalar, aile konutu şerhinin terkini davasında vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı erkeğin aile konutu şerhinin terkini davasında vekalet ücretine yönelik istinaf talebi olmadığından bu yöne ilişkin verilen hüküm kesinleşmekle davacı-karşı davalı erkeğin aile konutu şerhinin terkini davasında vekalet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin taşınmazın yola terkin edilmesine yönelik kararından sonra koyulduğunun açıkça görüldüğünü, taşınmaz üzerinde yer alan haciz şerhlerinin terkininin gerektiğini, haciz yazıları ile ilgili taşınmazın üzerine tapuda haciz şerhinin konulduğunu, konulan tüm bu hacizler Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kanunen kesin hüküm niteliğinde olan taşınmazın müvekkili belediye lehine yola terkini kararından sonra koyulduğunu beyan ederek Trabzon İli Ortahisar İlçesi Toklu Mah. 2899 ada ve 1 parsel nolu taşınmaz üzerinde tapu kaydında yer alan haciz şerhlerinin terkinine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılardan tahsiline, dava kesinleşinceye dek taşınmaz üzerine tapu kaydında başkaca haciz konulmaması için taşınmaz hakkında HMK'nın 391 ve 392. maddeleri gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbire karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu mirasçıları vekilinin 06.05.2011 tarihli rehnin terkini talebi üzerine, icra müdürlüğünce, dosya aslının bulunamadığı ancak dosya alacağına istinaden rehnin kurulduğu ve aradan otuz yıl geçtiğinden bahisle rehin şerhinin fekkine karar verilerek, tapu sicil müdürlüğüne fekki için müzekkere yazıldığı, işlemin şikayeti üzerine, icra mahkemesince; İİK.nun 263. maddesi gereğince, aracın teslimini temin etmek amacıyla ipoteğin kurulduğu, araç üzerinde haczin devam ettiğinin ileri sürülmediği, alacağın on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. TMK.nun 858. maddesine göre, taşınmaz rehni, tescilin terkini veya taşınmazın tamamen yok olması veya kamulaştırmaya ilişkin kanun hükümleri gereğince sona erer....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki haciz şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05.03.2007 gün ve 2007/2029-2139 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel Mahkeme kararı, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK.nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenlerle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....