"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA HACİZ ŞERHİNİN KALDIRILMASI -KARAR- Dava, tapuda haciz şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı şirket tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, 632 ada 30 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 numaralı bağımsız bölümün, davacıya ait iken iradesi dışında 12.09.2007 tarihinde davalı ...'e devredildiğini, davalı ...'in, davacının iradesini sakata uğratması nedeniyle hakkında dolandırıcılık suçundan açılan dava sonucu mahkumiyetine karar verildiğini, akabinde davalı ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığını, ... 4....
Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması halinde veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi İcra ve İflas Kanununun 110. maddesi uyarınca da borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple haczin kalkması halinde de şerhin terkini mümkündür. Somut olaya gelince; tapu kaydındaki dayanağı kalmayan veya yolsuz şerh verildiği iddia edilen haciz şerhlerinin terkini taleplerinde genel mahkemeler görevli olup, açılan davalarda da haciz lehtarları hasım gösterilmelidir. O halde; davacının, haciz şerhinin terkinini talebiyle şerh lehtarlarına husumet yöneltmeden, önceki kayıt maliki olan ...'...
Yukarıdaki açıklamalar ışığında hacizlerin konulduğu 1960 tarihinde bu yana geçen sürede haciz alacaklısının alacağını tahsilini, taşınmazın satış yoluyla devredilmesini istemediği, tapu kaydındaki hacizlerin tarihleri, lehtarların tespit edilememesi dikkate alındığında haciz şerhinin devamında hukuki yarar kalmadığı,böylece haciz şerhinin TMK'nun 1010 ve devamı maddelerinde yazılı düzenlemeye aykırı ve usulsüz olup terkin edilmesi, İDM'ce davacının davasının kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2011 gününde verilen dilekçe ile ipotek ve haciz şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı Hazine vekili, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı maliki olduğu 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 28.5.1945 tarihli haciz şerhinin ve yine aynı taşınmaz kaydında bulunan 6.11.1922 tarihli ipotek şerhinin kaldırılmasını istemiştir....
HACİZ ŞERHİNİN KALDIRILMASIKAMU DÜZENİNDEN OLAN YETKİ KURALI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 191 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 13 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.5.2005 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 16.1.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili gelmedi. Karşı taraftan davalı vekili Av.H.... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
İcra Müdürlüğünün 2013/258 sayılı dosyasında yapılan takip ile muris adına kayıtlı Çubuk İlçesindeki taşınmazların kaydına haciz konulduğunu, taşınmaz maliki muris ile mirasçısı borçlu arasında düzenlenen feragat sözleşmesi gereği borçlunun miras hakkı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun mirasçı olmadığının tespitini ve taşınmazlardaki haciz şerhlerinin kaldırılmasını istemişlerdir. Birleştirilen dava ile de husumeti borçlu ..'e yöneltmişlerdir. Davalılardan ... icra takibinin kesinleşmesiyle tapu kaydına güven ilkesi uyarınca haciz konulduğunu, davalı ..ise davacıların dava açma hakkı bulunmadığını, sözleşmenin iptali istemine ilişkin dava bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı .. mirasçı olmadığının tespiti ile haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili ile davalı .. vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasçı olmadığının tespiti ile haciz şerhinin terkini istemlerine ilişkindir....
Mahkemece, dava konusu haciz şerhlerinin 17.11.2015 tarih ve 19938 yevmiye numaralı işlemle terkin edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de haciz şerhinin terkini mümkündür. Bir davada mahkeme tarafların talepleriyle ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vermek zorundadır. Taraf istemleri hakkında bir karar verilmemesi yargılama ilkelerine uygun düşmeyecektir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması - Haciz Şerhinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından haciz şerhinin kaldırılması ve satış işlemlerinin durdurulması talebinin reddi yönünden; fer'i müdahil tarafından ise aile konutu şerhi konulması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fer'i müdahil ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.10.2011 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması ve menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, haciz şerhinin kaldırılması ve menfi tespit istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, menfi tespit istemine ilişkin talebin vazgeçme nedeni ile reddine, haciz şerhinin kaldırılmasına dair talebin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, arsa maliki kooperatif ile dava dışı yüklenici ... Ltd....