Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; icra dosyası borçlusu olmadığını, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti üzerine Zonguldak İcra Hukuk Mahkemesi 2021/144 Esas sayılı dava dosyasından verilen kararın Yargıtay incelemesinde olduğunu, kesinleşmeyen 89 haciz ihbarnameleri dayanak yapılarak, taşınmazı üzerine haciz işlemi uygulandığını, haczin kaldırılması talebinin İcra Müdürlüğünce usul ve yasaya aykırı olarak reddedildiğini ileri sürerek 15.02.2022 tarihli İcra Müdürlüğü kararının iptali ile adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/352 Esas sayılı 22.01.2010 tarihli yazıları uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiği, ihbarnamelerdeki borç tutarlarının, hesap miktarı olan 10.000,00 TL'den çok fazla olduğu, dolayısıyla davalının, haciz ihbarnameleri nedeniyle hesaba bloke koymasında yasaya aykırı bir durum bulunmadığı ayrıca, söz konusu haciz bildirimlerinin İİK kapsamında incelendiğinde, İİK'nın 89 ve devamı maddeleri karşısında, davalının söz konusu hesaba bloke koyarak, davacıya ödememesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Diğer taraftan; İİK Yönetmeliği'nin 42/2. maddesine göre ise, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Somut olayda; üçüncü kişinin bu yöndeki şikayeti Yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet, "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. Birinci haciz ve ikinci haciz ihbarnamesindeki haciz miktarı 37.421,97 TL olduğu halde, üçüncü haciz ihbarnamesindeki miktarın 39.201,71 TL olduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece borçlunun davacı 3.kişinin ortağı olduğu, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, aksinin davacı 3.kişi tarafından ispat edilemediği 3.kişiye gönderilen haciz ihbarnamelerinin de kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,05 .TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce veya takip ya da dava sırasında uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin, icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, “İhtiyati haczin İİK. 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına ilişkin” 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas - 2000/94 Karar sayılı; yine “ihtiyati haczin Türk Ticaret Kanunu’nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına ilişkin” 22.06.1968 gün ve 1967/805 Esas - 1968/475 Karar sayılı ilamlarında da açıkça ifade edilmiştir (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.01.2008 tarih ve 2008/12-25 Esas - 2008/3 Karar sayılı kararı)....
Sayılı dosyasından verilen 07.02.2014 tarihli ek kararda, bankadaki paraların haczedilmesi ve bloke edilmesinin muhafaza tedbiri niteliğinde olduğu belirtilip borçlular hakkında muhafaza tedbirlerinin önlenmesine karar verilmiş olmakla muhafaza niteliğindeki haciz ihbarnamelerinin iptali ve bu konudaki hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulü ile müdürlük işlemi ve haciz ihbarnamelerinin iptali ile banka hesaplarına konan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde; alacaklının Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.02.2014 tarih ve 2014/64 D.İş esas-karar sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak, 24.02.2014 tarihinde takibe başlandığı, bu bağlamda borçluların, 3. kişilerdeki alacaklarına ihtiyaten haciz konulması için İİK'nun 89/1. maddesine göre haciz ihbarnameleri düzenlendiği, ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında menkul ve gayrimenkul haczi yapıldığı anlaşılmaktadır....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava dilekçesinde takip dosyasından gönderilen 89/1- 2- 3 nolu haciz ihbarnameleri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrıca ve açıkça bir iddia bulunmamasına, 1.,2. ve 3.haciz ihbarnamelerine yasal süresinde itiraz edilmemiş veya menfi tespit davası açılmamış olması nedeniyle takip dosyasına borçlu sıfatıyla eklenip adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmasının yasal mevzuata uygun olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi vekili, İcra Müdürlüğü'nün 4709 Esas ve 4710 Esas sayılı takip dosyalarında, müvekkili şirkete İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan şirketin haciz ihbarnamelerinden haberdar olamadığını, takip alacaklısı tarafından müvekkili şirket hakkında takip yapılıp haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptali ile hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayetçi şirketin 1.haciz ihbarnamesini öğrenme tarihinin 19.06.2013 olduğuna karar...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip dosyasından kendisine İİK 89 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişi tarafından açılan haciz ihbarnamelerinin iptali talebine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2014 tarih ve 2014/241 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak takibe başlandığı, 01/07/2014 tarihinde borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczi için müzekkereler yazıldığı, İİK.nun 89/1.maddesine göre haciz ihbarnameleri düzenlendiği, 02/07/2014-04/07/2014 tarihlerinde 89/1.maddesine göre haciz ihbarnameleri gönderilmesinin talep edildiği, 04/07/2014 tarihinde borçlu şirketin taşınmaz mallarının ihtiyaten haczinin talep edildiği, ... 13....