Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan; İİK Yönetmeliği'nin 42/2. maddesine göre ise, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Somut olayda; üçüncü kişinin bu yöndeki şikayeti Yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet, "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. Birinci haciz ve ikinci haciz ihbarnamesindeki haciz miktarı 37.421,97 TL olduğu halde, üçüncü haciz ihbarnamesindeki miktarın 39.201,71 TL olduğu anlaşılmaktadır....

Mahkemece borçlunun davacı 3.kişinin ortağı olduğu, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, aksinin davacı 3.kişi tarafından ispat edilemediği 3.kişiye gönderilen haciz ihbarnamelerinin de kesinleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 4,05 .TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce veya takip ya da dava sırasında uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin, icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, “İhtiyati haczin İİK. 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına ilişkin” 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas - 2000/94 Karar sayılı; yine “ihtiyati haczin Türk Ticaret Kanunu’nun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına ilişkin” 22.06.1968 gün ve 1967/805 Esas - 1968/475 Karar sayılı ilamlarında da açıkça ifade edilmiştir (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.01.2008 tarih ve 2008/12-25 Esas - 2008/3 Karar sayılı kararı)....

      Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava dilekçesinde takip dosyasından gönderilen 89/1- 2- 3 nolu haciz ihbarnameleri ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrıca ve açıkça bir iddia bulunmamasına, 1.,2. ve 3.haciz ihbarnamelerine yasal süresinde itiraz edilmemiş veya menfi tespit davası açılmamış olması nedeniyle takip dosyasına borçlu sıfatıyla eklenip adına kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmasının yasal mevzuata uygun olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi vekili, İcra Müdürlüğü'nün 4709 Esas ve 4710 Esas sayılı takip dosyalarında, müvekkili şirkete İİK.nun 89. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ancak yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan şirketin haciz ihbarnamelerinden haberdar olamadığını, takip alacaklısı tarafından müvekkili şirket hakkında takip yapılıp haciz konulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemin iptali ile hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayetçi şirketin 1.haciz ihbarnamesini öğrenme tarihinin 19.06.2013 olduğuna karar...

        Sayılı dosyasından verilen 07.02.2014 tarihli ek kararda, bankadaki paraların haczedilmesi ve bloke edilmesinin muhafaza tedbiri niteliğinde olduğu belirtilip borçlular hakkında muhafaza tedbirlerinin önlenmesine karar verilmiş olmakla muhafaza niteliğindeki haciz ihbarnamelerinin iptali ve bu konudaki hacizlerin kaldırılması gerektiğinden bahisle şikayetin kabulü ile müdürlük işlemi ve haciz ihbarnamelerinin iptali ile banka hesaplarına konan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde; alacaklının Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.02.2014 tarih ve 2014/64 D.İş esas-karar sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak, 24.02.2014 tarihinde takibe başlandığı, bu bağlamda borçluların, 3. kişilerdeki alacaklarına ihtiyaten haciz konulması için İİK'nun 89/1. maddesine göre haciz ihbarnameleri düzenlendiği, ihtiyati haciz kararının infazı kapsamında menkul ve gayrimenkul haczi yapıldığı anlaşılmaktadır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip dosyasından kendisine İİK 89 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderilen 3. kişi tarafından açılan haciz ihbarnamelerinin iptali talebine ilişkindir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 30/06/2014 tarih ve 2014/241 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayanılarak takibe başlandığı, 01/07/2014 tarihinde borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının ihtiyaten haczi için müzekkereler yazıldığı, İİK.nun 89/1.maddesine göre haciz ihbarnameleri düzenlendiği, 02/07/2014-04/07/2014 tarihlerinde 89/1.maddesine göre haciz ihbarnameleri gönderilmesinin talep edildiği, 04/07/2014 tarihinde borçlu şirketin taşınmaz mallarının ihtiyaten haczinin talep edildiği, ... 13....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/120 D.İş Esas sayılı dosyasından verilen 19/06/2020 tarihli ihtiyati haciz kararı ile borçlu T3 A.Ş'nin alacaklı olduğu 3.kişilerdeki alacakları üzerine ihtiyaten haciz konulduğunu, gönderilen 89/1 haciz ihbarnameleri üzerine, dosya borçlusuna borcu olanlar bedelleri icra dosyasına gönderildiğini, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz işleminin İstanbul Anadolu 4.İcra Müdürlüğü'nün 2020/9875 Esas sayılı dosyası ile uygulandığını, icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emrine dosya borçlusunun itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ve bunun üzerine taraflarınca İstanbul Anadolu 2....

            Borçlunun, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 106/2. maddesi gereğince menkul (taşınır) hükmündedir. Dolayısıyla, bu hak ve alacakların haczi de menkul haczi gibi gerçekleştirilir. Üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklara haczin tatbiki ve haciz tutanağının düzenlenmesi için mahalline gidilmesine gerek bulunmamaktadır. Borçlunun üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczedilmesi, haciz kararının icra tutanağına yazılması ile gerçekleşir. Haczin tekemmülü için üçüncü kişilere ayrıca İcra ve İflas Kanunu’nun 89.maddesi gereğince düzenlenecek haciz ihbarnamesinin tebliğ edilmiş olması şart değildir.Bu nedenle haciz ihbarnamesinin gönderilmesi haczi tamamlayan bir işlem değil, üçüncü kişilerdeki hak ve alacakların borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Bu özelliği nedeniyledir ki, haciz tebliğ yazısını alan üçüncü kişi, artık borçluya ödeme yapamaz ve sadece icra dairesine ödemede bulunabilir....

              UYAP Entegrasyonu