Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1.maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....
Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Somut olayda, dava TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı ile davalı ... Yılmaz arasındaki boşanma davası İstanbul 1. Aile Mahkemesinin 2013/42 Esas 2014/371 Karar sayılı ilamı ile sonuçlanmış, tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ancak davacı lehine herhangi bir mali hakka hükmedilmemiştir. Ancak davacı ile davalı ... Yılmaz arasında İstanbul 11....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, TBK'nın 19. maddesinden kaynaklanan genel muvazaaya dayalı trafik tescili olmazsa alacak istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (4). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (4). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece, davanın İİK. 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, aciz belgesinin sunulmadığı ve hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, aşamalarda davanın İİK 277 vd maddelerine ilişkin olduğu yolunda bir beyanda bulunulmamıştır. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması halinde ve İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi durumlarda 818 sayılı BK 18.(6098 sayılı T.B.K 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için koşulların varlığı halinde İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 18. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde özellikle vurgulanmış, bunun nedeni olarak da İİK 277 vd maddelerine dayalı iptal için hak düşürücü sürenin geçmiş olması gösterilmiştir....
Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Öte yandan, TBK’nın 19. maddesine göre açılan davalarda, davacının alacaklı olduğu şahıstan itibaren son malike kadar devam eden işlemlerdeki tarafların tümünün davada taraf olması ve bu şahısların tümünün muvazaalı işlem yaptıklarının ispatlanması gerekir. Hemen belirtilmelidir ki, Olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise, HMK'nin 25, 26, 31 ve 33. maddeleri gereğince, hakime aittir. Somut olayda, dava TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil . K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, genel muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 13.07.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
Mahkemece 147 parselde bulunan 6 numaralı bağımsız bölümün hiçbir zaman muris adına tescil edilmediği, davalının taşınmazı 3. şahıstan satın aldığı,davacının iddialarının daha önce açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında değerlendirildiği ve davanın reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiştir. Davacı aynı taşınmaz hakkında 1.8.2005 tarihinde muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açmış olup, açmış olduğu bu dava gizli bağış iddiasıyla açılan davalarda muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş ve kesinleşmiştir. Davacı 16.7.2008 tarihinde bu defa tenkis davası açmıştır. Muris ...'un ölüm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 571. maddesine göre tenkis davası, saklı payın zedelendiğinin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 99 ve 1099 ada 15 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını, davalı oğlunun ...’da çalışma vizesi alabilmesi için malvarlığı gerektiği, vize aldığı takdirde taşınmazları iade edeceği telkini ve inandırması üzerine satış suretiyle temlik ettiğini, ancak taşınmazları iade etmediğini, kandırılarak taşınmazlarının elinden aldığını ileri sürerek tapuların iptali ile adına tescili istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İHTİYATİ HACİZ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası nedeniyle verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....