ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/415 KARAR NO : 2023/637 DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ : 08/06/2023 KARAR TARİHİ : 20/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; davalı Kooperatifin 12.05.2023 tarihli genel kurul toplantısının ve genel kurulda alınan kararlarının tamamının iptalini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; genel kurulun bakanlık temsilcisi nezaretinde yapıldığını, davacının dava açma hakkı ve dava da hukuki yararının bulunmadığını, çağrının usulüne uygun olduğunu, genel kurulda alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davanın reddini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava; davalı Kooperatifin 12/05/2023 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline ilişkindir....
Maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekmektedir. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava ve talep edebilmeleri mümkün değildir. Zira, yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar, bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, şirketin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Yargıtayın uygulaması bu yöndedir. (Yargıtay 11.H.D 06/03/2017 T. 2015/13056 E-2017/1271 K.) Davalı şirketçe 17/11/2022 tarihinde yapılan 2020 ve 2021 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağının içeriği incelenediğinde davacılar hakkında sorumluluk davası açılmasına dair herhangi bir karar alınmadığı görülmüştür....
GEREKÇE: Talep, şirket genel kurul kararının iptali davasında TTK'nın 449.maddesi uyarınca, 22/10/2021 Tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların uygulanmasının tedbiren geriye bırakılması ve şirket adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir. Mahkeme TTK.nın 449.md uyarınca yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra sonra tedbir talebinin reddine karar vermiş ve bu ara karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur, Sicil kayıtlarına göre davalı şirket 3 ortaklı, 20.000-TL sermayeli toplam 800 adet hissenin 280 adedinin davacı adına kayıtlı olduğu ve davaya konu genel kurul kararlarının davacının olumsuz oyu sonucu oy çokluğu ile alındığı görülmüştür. TTK 449.maddesine göre, genel kurul kararlarının iptali ve butlanı davası açıldığı taktirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir....
Ancak, iptali istenilen genel kurul kararları, esas itibarıyla ibra edilmeme ve sorumluluk davası açılması kararları olup, bu kararların tek başına uygulanabilir nitelikleri bulunmamaktadır. Bu kararlar yalnızca sorumluluk davası açılmasına olanak sağlayan kararlardır. Bu itibarla, ilgilileri hakkında sorumluluk davası açılmadıkça, daha önceki bir aşamada bu genel kurul kararlarının iptali için dava açılması mümkün değildir. (E.Çamoğlu, (Poroy/Tekinalp) 8.Bası, Sh.330 No:599 vd., H.Pekcanıtez, Prof.Dr.Kudret Ayiter’e Armağan, Sh.479, Prof.Dr.Erdoğan Moroğlu, Türk Ticaret Kanunu’na göre Anonim Ortaklıkta Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, 3.Bası, Sh.220 ve 221) Nitekim, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları da bu yöndedir. Ancak somut olayda, davacılar hakkında sorumluluk davası açıldığı da savunulmuştur....
üyeleri ile menfaat çatışması olduğundan ve şirketin temsil sorunu olduğundan bu süreçte T7 ve Ticaret Anonim Şirketi'ne kayyum atanmasına, TTK uyarınca genel kurul kararlarının iptali davası açıldığının Ticaret Sicil Memurluğunda ilan ettirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
üyeleri ile menfaat çatışması olduğundan ve şirketin temsil sorunu olduğundan bu süreçte T7 ve Ticaret Anonim Şirketi'ne kayyum atanmasına, TTK uyarınca genel kurul kararlarının iptali davası açıldığının Ticaret Sicil Memurluğunda ilan ettirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
iyi niyet kurallarına aykırı olmasının gerektiği, 06.01.2006 tarihli genel kurul toplantısına çağrının geçersiz olmadığının anlaşıldığı, 06.01.2006 tarihli genel kurula katılmayan davacı tarafın genel kurul kararının ortadan kaldırılmasına yönelik belirtilen diğer nedenlere de dayanmadığından genel kurul kararının iptalini isteyemeyeceğinden birleşen 2009/454 E. davasının reddi gerektiği, diğer yandan 06.01.2006 tarihli genel kurulda yönetim kurulu, denetim kurulu oy çokluğu ile ibra edilmiş, bilanço ve kar zarar cetvelleri de oy çokluğu ile kabul edildiği, asıl davada davacı bilanço ve kar-zarar hesaplamalarına yönelik kararın ortadan kaldırılmasını istediği, birleşen Ödemiş 2....
usulden reddine, 20.12.2018 tarihli genel kurul kararının iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili asıl ve birleşen davada, davacıların usulsüz olarak kayıt edildiği iddia edilen 21 yeni ortağın üyelik kayıtlarının iptalini isteyemeyeceklerini, genel kurul kararlarının iptali talebi ile birlikte üyelik kayıtlarının iptali isteminin ileri sürelemeyeceğini, yeni üye alımının kanuna, anasözleşmeye ve genel kurul kararlarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı şirketin önceki yıllarda yapılan genel kurul toplantılarında alınan yönetim kurulu üyelerine 6102 sayılı Kanun'un 395 ve 396 ncı maddelerindeki yetkilerin bir arada verilmesine yönelik genel kurul kararları aleyhine iptali istemiyle davalar açıldığı, açılan davalar sonucunda ise genel kurul kararlarının iptaline karar verildiği, iptal kararlarının bir kısmının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kesinleşen kararlarda davalı şirketin yönetim kurulu üyelerine 6102 sayılı Kanun'un 395 ve 396 ncı maddelerinde düzenlenen yetkilerin verilmesinin iyiniyet kurallarına aykırı bulunduğunun belirtildiği, onama kararının gerekçesinde 2011 yılındaki genel kurul kararının iptali isteminin reddi üzerine onama ilamının karar düzeltme aşamasındaki bozma gerekçesinden farklı olarak salt yönetim kurulu üyeleri hakkındaki ceza davasının varlığının gerekçe yapılmadığı, yönetim kurulu üyeleri aleyhine...