Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İNCELEME ve GEREKÇE : Davanın TTK m.410/2 maddesi gereğince şirketin genel kurulunu toplantıya çağırmak üzere davacıya yetki verilmesi talebine ilişkindir.Davacı Davalı Şirket nezdinde tesis edilen tüm genel kurulların yok hükmünde olduğu sabit olduğundan yok hükmündeki 01.12.2016 tarihli Genel Kurul ve günümüze dek gelinen süreçteki tüm genel kurulların yeniden yapılmasını iddia etmiştir.Davalı yok hükmünde olan bir genel kurul toplantısının olmadığını, aynı iddiaların tartışıldığı---- ATM nin ----- sayılı dosya ile bu dosyanın birleştirilmesi gerektiği istemiyle davanın reddini talep etmiştir----ATM nin ----- sayılı dosyasında 15/04/2020 tarihli genel kurulun iptalinin talep edildiği, derdest olduğu, eldeki davada ise 01/12/2016 tarihli genel kuruldan itibaren yapılmış genel kurulların yok hükmünde olmasından ötürü yeni baştan yapılmasının istendiği; somut olaya uygulanacak TTK nun 411,412 maddelerine göre geçmiş genel kurulun yeniden yapılmasının istenemeyeceği; koşulları varsa genel...

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1112 E sayılı dosyasına ilişkin ilam örneğinin incelenmesinde; davacı ... tarafından 15/09/2014 tarihli ihraç kararının iptali ve 22/03/2014 tarihli genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemi ile açılan davada mahkemece davacının peşin ödemeli ortak olması nedeniyle 22/03/2014 tarihli genel kurulda alınan (3) nolu kararın davacı yönünden yok hükmünde olduğunun tespitine, üç hisse için alınan 15/09/2014 tarihli ihraç kararının iptaline karar verildiği, kararın Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nin 23/03/2016 tarihli ilamı ile onandığı anlaşılmıştır. Ankara 25....

      Noterliği'nin 17/07/2006 tarih 6199 yevmiye, yönetim kurul kararının ise 6200 yevmiye numara ile tasdik edildiği, tutanak ve kararın Ticaret Sicil Memurluğunda tescil ettirilmediği, Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmadığı, çağrısız genel kurul hazirun cetvelindeki davacının imzasının taklit edilmek suretiyle atıldığı, alınan kararların yoklukla malul olduğu, davanın hak düşürücü süreye tabi olmadığı, bu genel kurulda yönetim kuruluna seçilen kişilerce alınan yönetim kurulu kararının da yoklukla malül olduğu iddiasıyla, 14/07/2006 tarihli olağan genel kurulda alınan kararların ve bu genel kurul kararına dayanılarak 15/07/2006 tarih ve 47 numaralı yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul olduğunun tespiti, verilen kararların Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Villaları kat maliklerince 06/08/2011 tarihli genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyet Kanununun 5711 sayılı Kanunla değişik 33. maddesinin birinci fıkrası gereğince kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine oy kullanan kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan kat maliki ise kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde altı ay içinde anataşınmazın bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz” hükmünü içermektedir....

          Dava konusu edilen 30.06.2013 tarihli genel kurul toplantısının 7. maddesi, bu kanunun amir hükmüne aykırı olması nedeniyle yok hükmündedir. Mahkemece bu nedenle kararın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir iken, iptaline karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de yapılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm kısmında yazılı "kararın iptaline" ibaresinin çıkarılarak "yok hükmünde olduğunun tespitine" yazılmak suretiyle, düzeltilmiş bu şekli ile onanması gerekmiştir....

            un yönetim kurulu üyeliklerinin yok hükmünde olduğunu, bu kişilerin aldıkları tüm kararların da yok hükmünde olduğunu, Hal böyleyken, şirketin yönetim kurulunun oluşmasına dair yeni yapılacak genel kurullara hissedar olarak kimin çağrılacağının, kimin tarafından çağrılacağının, mahkemenin önermesi doğru, uygulamasının yanlış olduğunu, şirketin hem genel kurullarının hem de yönetim kurullarının oluşumuna dair kararlar ve işlemler sahte yani yok hükmünde olduklarından, aslında şirketin hem genel kurul organında, hem de yönetim kurulu organında yasaya, hukuka, maddi gerçeğe aykırı - suç teşkil eden, yok hükmünde işlemlere dayanan kişiler bulunduğundan, bu organlarda büyük bir boşluk - hukuka aykırılık bulunduğunu, bu boşluğun, bu hukuka aykırılığın sadece ve sadece mahkemenin müdahalesi ile ve mutlak bir zorunluluk olarak şirkete kayyım atanması suretiyle ortadan kaldırılabileceğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek...

              DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatifin 20.10.2009 tarihli genel kurul toplantısı çağrısında usule uyulmadığını, 01.02.2006, 22.06.2006, 19.03.2007 ve 07.03.2008 tarihli genel kurul toplantılarına ise müvekkillerinin katılmamasına rağmen hazirun cetvellerinde imzalarının taklit edildiğini ve bu şekilde toplantı nisabının sağlandığını ileri sürerek, bahsi geçen genel kurullarda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitini mümkün olmaz ise iptallerini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, aşamalardaki beyanları ile davanın reddini istemiştir. III. YEREL MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesinin 26.03.2015 tarihli ve 2009/944 Esas, 2015/188 Karar sayılı kararı ile 20.10.2009 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....

                CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın yasal 3 aylık süreden sonra açıldığını, genel kurul toplantısının şekil ve esas olarak usul ve yasaya uygun yapıldığını, yönetim kurulunun 06/10/2020 tarihinde toplanarak 07/10/2020 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapma kararı aldığını, alınan kararda davacının da imzasının bulunduğunu, davacının genel kurul toplantısında alınan karara olumsuz oy kullanmadığını, muhalefetini tutanağa geçirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, anonim şirket genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın dava konusu 07/10/2020 tarihli olağanüstü genel kurula tüm ortakların katılıp katılmadığı, davacı adına atılan imzaların sahte olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

                  AHM nin tedbir kararı ile toplantının önlendiğini, davalı derneğin borçlandırılmasının ihtimal dahilinde olduğunu, bu nedenle kayyum atanmasının gerektiğini, yasal dayanağı olmayan mevcut yönetimin işgalle ele geçirdikleri derneği yönetmeye devam etme şansı ve fırsatının yönetime verildiğini, kamu hukukunu ilgilendiren bu durumun istinaf yoluyla giderilip, genel kurul öncesi eski yönetimin görevde olduğunun saptanması gerektiğini, kararın kaldırılmasını ve toplantının yok hükmünde sayılmasına, yönetimin gayri meşru elinde bulunduran kişilerin dernek belgelerine toplantı öncesi dernek yetkililerine teslimini sağlamak üzere kayyum atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava; yasaya aykırı olarak yapılan olağanüstü genel kurul toplantısının yok hükmünde olduğunun tespiti ile derneğe tedbir olarak kayyum atanması talebine ilişkindir....

                  Dava dilekçesinde, davacının dernek üyesi olduğunun ve dernek üyeliğinin devam ettiğinin tespiti, 01.11.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan tüm kararların öncelikle yok hükmünde olduğunun tespiti, bu talep kabul edilmez ise tüm kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacının vekili olarak davayı takip eden Av....'e ait vekaletname dosyada bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu