Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE:Dava, limited şirket genel kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, davalı şirket vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinafa gelen uyuşmazlık temelde, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve dava konusu genel kurul kararının geçerli olup olmadığı noktasındadır.Davaya konu davacının katılmadığı 08/08/2017 tarihli olağan genel kurul toplantısına çağrıya ilişkin 03/07/2017 tarihli şirket müdürler kurulu kararının Münferiden Sorumlu Müdür ... adına vekili avukat tarafından imzalandığı görülmüştür,Limited Şirket genel kurul kararların butlanı ve iptalinde, 6100 sayılı TTK'nın 622. maddesi yollamasıyla Anonim Şirket genel kurul kararlarının butlanı ve iptaline ilişkin hükümler uygulanır.TTK'nın 445....

    Ayrıca söz konusu dava genel kurul kararınn yokluğu talibini içerdiği dikkate alınarak, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 445-451. maddelerinde genel kurul kararlarının iptali konusu düzenlenmiştir. İptal sebeplerinin düzenlendiği TTK 445 maddesinde 446. maddede belirtilen kişilerin kanun veya esas sözleşme hükümlerine, özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine karar tarihinden 3 ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi'nde iptal davası açabilecekleri belirtilmiştir....

      nin tarafından açılan davalı şirket genel kurul kararlarının butlan veya iptali istemi yönünden; Davacının, davalı şirketin pay sahibi olmadığı, bu durumda davalı şirket genel kurul kararlarının butlan veya iptali isteminde aktif husumetinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu davacı tarafından açılan genel kurul kararlarının butlan veya iptali istemi davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

        Davacı vekili, müvekkillerinin davalı kooperatiften çıkarılmalarına ilişkin 16/12/2017 tarihli genel kurulu 6. maddesinin butlanı nedeniyle iptalini talep etmiştir. Mahkemece, davacıların iptalini talep ettikleri genel kurul kararının alınırken genel kurulun usul ve yasaya uygun olarak toplandığı, davacıların kendi iradeleri ile kooperatif ortaklığından çıkmak istedikleri, genel kurul toplantısında davacıların hazır bulunduğu ve oylamaya katıldıkları, genel kurul sonrasında alınan kararlara davacılar tarafından muhalefet şerhinin konulmadığı, genel kurul kararı alınırken bakanlık temsilcisinin de bulunduğu anlaşılmakla davacıların iptalini talep ettikleri genel kurul kararının alınırken herhangi bir usul ve yasaya aykırılığın yapılmadığı, davacıların davasını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        İlk derece mahkemesince, davaya konu genel kurul toplantısının, 17.11.2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilerek, ayrıca davacının şirkete kayıtlı adresine süresinde iadeli taahhütlü mektupla, toplantı gün ve gündeminin bildiriminin süresi içinde yapıldığı, toplantıya davetin usulsüz olduğuna ilişkin iddianın yerinde olmadığı, kaldı ki genel kurula çağrının usulsüz olduğu iddiası ihtimalinde dahi TTK m. 446 / 1-b hükmüne göre belirtilen usulsüzlüklerin genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği gibi davet usulsüzlüğü olsaydı bile kararın alınabilmesi için etkili olmadığından kararın iptali için koşulun oluşmadığı, iptal davasının üç aylık hak düşürücü sürede açılmadığı, diğer yandan genel kurulda alınan kararın butlanı bakımından pay sahiplerinin genel kurula katılma, asgari oy kullanma ve dava açma hakkı gibi kanuni vazgeçilmez haklarını ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını kanunun izin verdiği ölçü...

          Mahkememizin 24/03/2022 tarihli duruşmasında verilen ara kararı ile, davacının alacak talebiyle açmış olduğu davanın eldeki davadan tefriki ile ayrı bir esasa kayıt edilmesine, davaya genel kurul kararının butlanı talebi yönünden devam edilmesin karar verilmiştir. Yine Mahkememizin 24/03/2022 tarihli duruşmasında verilen ara kararı ile, davaya müdahale talebinde bulunan ...'in, davalı bankanın 31/05/1991 tarihli genel kurul kararının butlanı talebine yönelik feri müdahale talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dava, davalı bankanın sermaye kısıtlamasına ilişkin 31/05/1991 tarihli genel kurul kararının butlanının tespiti talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicili kayıtları, ......

            nin 22.6.2014 tarihli olağan genel kurul toplantısında davalı ... ile dava dışı ...ve davacı ... ile dava dışı ...'in yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, davalıların genel kurul toplantısı tutanağında sahtecilik yapmak suretiyle (tescilde verilen tutanağın ilk sayfasını değiştirmek) ..., ...ve ...'u yönetim kurulu üyesi olarak bildirdiklerini, ...'...

              Başakşehir olduğunu, davalı firma ile aynı adreste iştigal etmekte olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişin hakları ve diğer ticari davaları açma hakkı saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, 08.10.2020 tarihli genel kurul kararının konusunun tasfiye olması nedeniyle ve tasfiyenin tamamlanması halinde telafisi imkansız zararlar doğacağından, özel hukuk tüzel kişisi olan davalı firmanın tasfiyesinin tamamlanması halinde kamu düzenine aykırılık oluşacağından, davalı firmanın korunmasını da sağlamak için genel kurul kararının icrasının tedbiren durdurulmasına ve tedbir kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne bildirilmesine, 08.10.2020 tarihli davalı firma genel kurul kararının yokluğuna karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı firmadan alınarak müvekkili davacıya verilmesine karar verilmesini istemiştir....

                GEREKÇE: Dava, limited şirket genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespiti veya iptali istemine ilişkindir. Talep, TTK 449. maddesine göre, dava konusu genel kurulda alınan kararların icrasının geri bırakılmasını kapsamaktadır. İlk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe doğrultunda icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönünden re'sen yapılmıştır. Limited şirket genel kurul karar iptali veya butlanına ilişkin davalarda 6102 sayılı TTK'nın 617/3 maddesi ve TTK 622. maddesi hükümlerine göre, anonim şirkete ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanacaktır. TTK 445. ve 446. maddelerinde, genel kurul kararlarının iptali, 447. maddesinde ise butlanı, çağrının şekli ise TTK 414. maddesinde düzenlenmiştir....

                  Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve 10.11.2010 tarihli yönetim kurulu kararında butlanı mucip bir hal bulunmadığının tespit edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, butlanla malul olduğu ileri sürülen 14.05.2013 ve 05.07.2013 tarihli kararların genel kurul kararı mahiyetinde olmayıp yönetim kurulu kararı niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına, 14.07.2013 ve 22.12.2012 tarihli genel kurul kararları için ise genel kurula katılmaya ve oy kullanmaya hakkı olmayan kişilerin karara katılması durumunun söz konusu olmadığının saptanmış olmasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                    UYAP Entegrasyonu