WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararının ve bu toplantıda alınan kararların uygulanmasının yürütülmesinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu ve mahkememizce bu talebe ilişkin TTK madde 449 uyarınca davalı şirket yönetim kurulunun görüşünün alınması hususunda 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı şirket yönetim kurulunca da ... tarihli dilekçede bu husustaki beyan ve görüşlerini bildirdikleri, dilekçede aynı genel kurul kararlarının iptali talepli olarak Kayseri ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının mevcut olduğunu ve dosyada tedbir talebinin reddine karar verildiğini bildirdikleri anlaşılmıştır. Kayseri ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacının ... , davalının ... Sanayi Ticaret A.Ş olduğu, davanın ... tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olduğu ve dava tarihinin ise ......

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iptali istenen 13.05.2014 tarihli genel kurulun olağanüstü genel kurul olmayıp 2013 yılının olağan genel kurul toplantısı olduğunu, butlana dayanak gösterilen 19.07.2012 tarihli genel kurul toplantısı ile yönetim kurulunun 2012/1-A ve B maddelerinin iptaline ilişkin Bakırköy 15....

      maddesinde öngörülen iki şart gerçekleşmeden yapılan genel kurulun hukuken yok olacağı ve alınan kararların da yoklukla malul olacağı, mahkemece de bu hususlar tespit edilerek genel kurul kararının yoklukla malul olduğu gerekçede belirtilmiş olmasına rağmen hükümde genel kurul kararının iptaline karar verilmiş olmasının hükümle gerekçe arasında çelişki oluşturduğu gibi, dava konusu genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken iptal kararı verilmesinin de doğru görülmediği gerekçesiyle davalı şirket vekilinin istinafının esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın şirket yönünden kabulüne, 01.08.2017 tarihli genel kurul kararının yoklukla malul olduğunun tespitine, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

        Davacılar tarafından davalı şirketin 22/05/2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda alınan 3 ve 4 numaralı kararlarının iptali talep edilmiştir. 22/05/2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağının yapılan incelemesinde; toplantıya ait çağrının 05/05/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan olunduğu, davalı şirketin 1.000 pay adedi ile 100.000 TL sermayeye sahip olduğu, davacı ...'nin hisse payının 41.500 TL'ye dava dışı ...'ün 41.500 TL'ye ve ...'in 17.000 TL'ye karşılık geldiği, genel kurul toplantısında pay sahiplerinin %100 ünün asaleten temsil edildiği, davacının genel kurulda iptalini talep ettiği 3 ve 4 numaralı kararlara muhalif kaldığı, muhalefet şerhini tutanağa yazdırdığı, davalarını da Genel Kurul Tarihinden itibaren 3 aylık süre içerisinde açtığı anlaşıldığından, TTK.'nun 445 ve 446.maddesinde yer alan genel kurul kararının iptali davası açma şartlarının yerine getirildiği sonucuna varılmıştır....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalının 07/04/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 10. maddesinde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti için açtğı dava sonucunda 07/04/2012 tarihli genel kurulun organ seçimine ilişkin kararının yok hükmünde olduğunun tespit edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, karar ile anılan genel kurul tarihinden bu yana kooperatifi temsil eden bir organın bulunmadığını, bu durumun silsile yolu ile birbirini takip eden genel kurulların da yoklukla karşılaşmasına neden olduğunu, yok hükmündeki yönetim kurulu tarafından 25. olağan genel kurul toplantısının 16/04/2016 tarihinde yapılacağının ilan edildiğini, geçerli bir genel kurulun toplanması için çağrıya yetkili bir organın varlığının gerektiğini ileri sürerek yok hükmündeki yönetim kurulu tarafından yapılan 25. olağan genel kurul toplantı ilanının iptaline, yapılacak toplantının tedbiren durdurulması ve davalıya yasal temsilci...

            nin 2018/353 E-2019/2685 K sayılı ilamı ile mahkemenin kararının bozulması neticesi dava konusu genel kurul kararının yoklukla malül olduğuna dair verilen kararın kesinleştiğini, Mahkememizin 2021/31 Esas sayılı dosyasında 11/07/2014 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan sermaye artışı ve diğer kararların yoklukla malül olduğunun tespiti/iptali davasının görüldüğünü, ilk derece mahkemesinden tedbir talep ettiklerini ve tedbirin reddine karar verildiğini belirterek, Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen 14.06.2021 tarihli tedbirin reddine ilişkin kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali davası içinde, TTK'nın 449.maddesi uyarınca, genel kurul kararının icrasının dava sonuna kadar yürütülmesinin geri bırakılması talebine ilişkindir....

              Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, iptali istenilen 12/04/2014 tarihli genel kurul toplantısına davacı ...'nın katılmadığı, davacı ...'...

                Hukuk Dairesinin yerleşmiş kararlarına uygun olduğu, iptali gereken bir husus, usulsüzlük olmadığı, toplantı nishabı sağlanarak toplantının yapıldığı kat malikleri kurul toplantısına katılmış kişilerin toplantıya çağrının usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği (Yargıtay 18 Hukuk Dairesinin 25/05/1998 tarih 1998/4914-6038) gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 15/05/2010 tarihli kat malikleri genel kurul kararından yönetici seçilme hususunda alınan karar ile yönetim planının değiştirilmesi hususunda yönetime yetki verilmesi kararının iptaline, 15/05/2010 tarihli genel kurul kararından diğer kararlara karşı davacı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,15/05/2010 tarihli genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                  Doktrinde 5411 sayılı Bankacılık Kanunun m.133 hükmüne göre" fonun, ibranın iptali ile tazminat davasını birlikte açmasına yasal bir engelin olmadığı yönünde açıklamalara yer verilmiştir. (Prof. Dr. Seza Reisoğlu, Bankacılık Kanunu Şerhi, Cilt 2, Sayfa 2060; İsmail Kırca, İbra Kararlarının Geri Alınması ve Bankacılık Kanunun 133 maddesi Uyarınca Açılacak Sorumluluk Davasında İbranın İptali ve Zamanaşımı, BADİTER Haziran, 2006 Sayfa 43) Esasen Yargıtay uygulamasında da ibra kararına ilişkin genel kurul kararının iptali ve buna bağlı sorumluluk hukukuna dayalı tazminat taleplerinin birlikte dava konusu yapıldığı, bu çerçevede verilen ilk derece mahkeme kararının da Yargıtay tarafından herhangi bir ayırma veya bekletici meseleye tabi tutulmaksızın hüküm konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 11....

                    Doktrinde 5411 sayılı Bankacılık Kanunun m.133 hükmüne göre" fonun, ibranın iptali ile tazminat davasını birlikte açmasına yasal bir engelin olmadığı yönünde açıklamalara yer verilmiştir. (Prof. Dr. Seza Reisoğlu, Bankacılık Kanunu Şerhi, Cilt 2, Sayfa 2060; İsmail Kırca, İbra Kararlarının Geri Alınması ve Bankacılık Kanunun 133 maddesi Uyarınca Açılacak Sorumluluk Davasında İbranın İptali ve Zamanaşımı, BADİTER Haziran, 2006 Sayfa 43) Esasen Yargıtay uygulamasında da ibra kararına ilişkin genel kurul kararının iptali ve buna bağlı sorumluluk hukukuna dayalı tazminat taleplerinin birlikte dava konusu yapıldığı, bu çerçevede verilen ilk derece mahkeme kararının da Yargıtay tarafından herhangi bir ayırma veya bekletici meseleye tabi tutulmaksızın hüküm konusu yapıldığı anlaşılmaktadır. (Yargıtay 11....

                      UYAP Entegrasyonu