Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10.11.2010 gün ve 2009/573 E., 2010/642 K., sayılı ilamı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini, iptal edilen kararla davaya konu 31.03.2013 tarihli genel kurulun 7. maddesinin aynı mahiyette olduğu, buna göre kesinleşmiş mahkeme kararı ile iptal edilen genel kurul kararının tekrar genel kurul gündemine alınarak aynı kararın yeniden alınması suretiyle iptal kararının etkisiz kılınmak istendiği anlaşılmış olmakla kararın iptali gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilerek 31.03.2013 tarihli genel kurul kararının 6 ve 7. maddelerinin muhalefet şerhi koyan davacılar yönünden 6. maddedeki huzur haklarına ilişkin bölümler hariç olmak üzere iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Mahkemece, davacılar davalı kooperatifin üyeliğinden dava tarihinden önce istifa ettiklerinden genel kurul kararının iptali için dava koşulu olan hukuki yararları bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin (kapatılan 23.Hukuk Dairesi) 2016/6318 E.,2019/4277 K.sayılı ilamıyla genel kurul kararının iptali davalarında, yargılamanın sonuna kadar kooperatif üyeliğinin devam etmesinin dava şartı olduğu yönündeki tespitin doğru olduğu ancak iptali istenen genel kurul kararı davacıları bizzat ilgilendirdiğinden ve istifadan sonra dahi genel kurulda tespit edilen bu bedel kendisinden isteneceğinden davacıların genel kurul kararının iptalini istemede hukuki yararları bulunduğu gerekçesiyle bozulmuştur....
Dava konusu genel kurulda yönetim kurulu üyelerinin ibraları ayrı ayrı oylanmış ve diğer yönetim kurulu üyeleri ibra edilmesine rağmen davacılar ibra edilmemiştir. Davacıların, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yolunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. Zira yönetim kurulu üyeleri sorumlu olmadıkları iddiasına dayanmaktadırlar ve bu husus genel kurul kararlarının iptali davasında değil, kooperatifin açacağı sorumluluk davası veya bu yola uzun bir zaman zarfında gidilmediği takdirde daha sonra ibra edilmeyenlerin açacağı hükmen ibra davasında karara bağlanmalıdır. Somut olayda ise, 10.03.2012 tarihinde talebe konu karar alınmış, eldeki dava ise 04.04.2012 tarihinde alınmıştır....
Diğer taraftan karar tarihinden önce yürürlüğe girmiş olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 15. maddesinin 2. fıkrasında, “Bakanlık veya kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri; kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak genel kurul ve seçim yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu işlemlerin veya genel kurulun iptali için genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilir. Dava basit yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. Kararın temyizi hâlinde Yargıtay’ca on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır.” denilmiştir....
Ancak, mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu genel kurul kararının temsil yetkisinin devri ve diğer imza yetkilerinin tayinini düzenlediği, bu düzenlemelerin TTK 375/1-d maddesi uyarınca yönetim kurulunun devredilemez görev ve yetkilerinden olduğu, bu suretle de TTK 447/1-c maddesinde zikredilen butlan sebeplerinin somut olayda oluştuğu yanılgılı değerlendirilmesi ile bu tespit üzerine inşa edilen ve davanın reddine gerekçe olan, butlanla sakat olan bir genel kurul kararının TTK 445. maddesi uyarınca iptalinin istenemeyeceği değerlendirmesi doğru olmamıştır. Somut olayda dava konusu genel kurul kararının devredilemez yetkilere ilişkin olduğu tespiti doğru olmadığı gibi butlanla sakat olan bir genel kurul kararı için iptal hükmü verilemeyeceği gerekçesi de isabetli değildir....
Her ne kadar ikinci alacaklılar toplantısının beklenmesine karar verilmiş ise de; İİK'nın 194/1 maddesinin 2.cümlesinde ahvali şahsiyeye ilişkin davaların ikinci alacaklılar toplantısından 10 sonraya bırakılacağı kuralının istisnasını oluşturması ve dava konusunun da genel kurul kararının iptali olması karşısında ahvali şahsiye davalarından olması nedeniyle ara karardan rücu edilmiştir. İptali istenen 04.05.2015 tarihli genel kurul toplantısı Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... tarih ve ... sayılı yazı cevabında genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerinin seçiminde sadece A grubu pay sahiplerinin aday gösterildiği B grubu hissedarlar adına aday göstermediği bu nedenle de genel kurul kararının tescilinin kabul edilmediği bildirilmiştir. Ticaret siciline tescil ettirilmeyen genel kurul kararları geçerlilik kazanamaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/207 KARAR NO : 2023/585 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 04/12/2020 (Karar) NUMARASI : 2019/513 Esas, 2020/379 Karar DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/310 KARAR NO : 2022/1006 DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali,Taminat DAVA TARİHİ : 05/05/2022 KARAR TARİHİ : 22/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali, Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalının S.S ......
Olağan Genel Kurulunun 14 üncü maddesi ile ''Sendika şubesi açma, şube sınırını belirlemek, şubeleri birleştirme veya kapatma kararı vermek; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma ve 400 ve üzeri üyesi olan il ve ilçelerde şube kurabilme konularında genel yönetim kuruluna yetki verilmesine" karar verildiği, davalı Sendika Akdeniz 2 No.lu ......
Davalı vekili, müvekkili olan kooperatifin dava konusu 21.05.2006 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 7-i maddesindeki kararın 10.06.2006 tarihli genel kurulun 2-i maddesinde de alındığını, bu nedenle 21.05.2006 tarihli genel kurul kararının uygulanamadığını, davacılar tarafından 10.06.2006 tarihli genel kurulda alınan ilgili kararların iptali için dava açıldığını, uygulanamamış bir kararın iptali için açılan bu davada hukuki yarar bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir....