Tüketici Mahkemesinin 06.03.2018 tarihli, 2016/1458 E, 2018/120 K. sayılı kararıyla ödeme emrinin borçluya 27.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 05.09.2014 tarihinde süresinden sonra itiraz ettiği, bu nedenle icra takibinin devam etmesi gerektiği, süresinde yapılmayan itiraz nedeniyle davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedildiği, kararın 07.05.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Somut olayda, itirazın iptali davasında verilen kesinleşmiş karar uyarınca süresinde yapılmayan itiraz sebebiyle takibin durmadığı ve kesinleştiği belirlenmiş olup, durmayan takipte alacaklının talebi üzerine borçluya yenileme emri gönderilmesinde bir usulsüzlük yoktur....
Hukuk yargılama usulünde olayları bildirmek taraflara hukuki tavsif hakime ait olup davacı vekili tarafından tebligatın usulsüzlüğünden bahsedildiği halde gecikmiş itiraz talebinde bulunulmuş olması takibin şekli de nazara alındığında başvurunun tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte takibin iptali yönünde şikayet olduğunun kabulünü gerektirir. Mahkemece tebligatın usulsüzlüğü şikayeti tartışılmadan kabul edilerek işin esası incelenmiş ve icra mahkemesi kararı kendisine tebliğ edildiği halde alacaklı vekili tarafından temyiz edilmediğinden bu hususta temyiz incelemesi yapılmamıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2021 NUMARASI : 2021/35 ESAS, 2021/357 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1....
Borçlular süresinde icra mahkemesine gelerek yetkiye, asıl alacak ile işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına itiraz etmiştir. Mahkemece yetki itirazının reddine, bilirkişiden alınan rapor doğrultusundan esasa ilişkin itirazın kısmen kabulü ile icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiş, borçlular vekili yapılan ödemelerin bir kısmının düşülmeden hesap yapıldığı ve sair nedenlerle kararı temyiz etmiştir. BK.nun 84. maddesinde, '' borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resulmale mahsup edebilir .'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda, mahkemece bilirkişiden borçlunun ödemelerininde nazara alınarak takip tarihine kadar oluşan asıl alacağın, işlemiş faizinin ve BSMV'sinin hesap edilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı banka tarafından borçlu ve ipotek verenler aleyhinde, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış, icra dairesince düzenlenerek borçlulara tebliğ edilen icra emrinde; 88.663,92 TL asıl alacak, 38.333,46 TL işlemiş faiz, 1.916,67 TL BSMV olmak üzere 128.914,05 TL'nin, asıl alacak kalemine %80 yıllık faiz işletilerek tahsili talep edilmiştir. Borçlular süresinde icra mahkemesine gelerek yetkiye, asıl alacak ile işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına itiraz etmiştir....
usule de uygun olmadıklarını, davacının 2. haciz ihbarnamesini öğrenince derhal icra müdürlüğüne itiraz ettiğini, bu itirazın gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin davacı yönünden durdurulması gerekirken davacıya 3. haciz ihbarnamesi gönderilerek davacının borçlu durumuna getirildiğini, tebligatın usule uygun olup olmadığının icra memuru tarafından denetlenmesi gerektiğini, ayrıca ilk iki ihbarnamede borçlu olarak Döndü Er gösterilmesine rağmen 3....
Bu durumda uyuşmazlığın İİK.nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Usulsüz tebligat halinde ise, Tebligat Kanunu'nun 32. ve TebligatYönetmeliği'nin 53. maddeleri gereğince; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....
DAVA KONUSU : İTİRAZ (İCRA TAKİBİNE GECİKMİŞ İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/26057 esas sayılı takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikâyetinin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazların kabulüne karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı-alacaklı cevap dilekçesinde özetle; şikayet edenin ödeme emrine itiraz hakkının olmadığını, Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2018/31992 esas sayılı dosyasında borcun kapandığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu, karşı davalarının olduğunu belirterek şikâyetin reddini, karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22/11/2019 gün 2019/652 E. 2019/1073 K sayılı kararla ; "(I). 1- Şikâyetin KABULÜNE, İstanbul 7....
Davalı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazının akabinde duruşma yapılmadan dosya önceki ara karar uyarınca bilirkişiye tevdi edilmiş, 10.03.2011 tarihli oturumda bilirkişiden dosyanın gelmesi üzerine raporlar taraf vekillerine tebliğ edilmiş, bu celsede davalı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazına ilişkin dilekçesi davacı vekiline tebliğ edilmediği gibi duruşmada da okunmamış, davacı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı diyeceği sorulmamıştır.Davanın ıslahı üzerine davalı vekili ıslaha karşı bir sonraki oturum olan 10.05.2011 tarihli oturumda zamanaşımı itirazında bulunmuş, davacı vekili ıslaha karşı yapılan zamanaşımı itirazına karşı çıkmış ise de duruşmada okunmayan gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı diyecekleri sorulmadığından, gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı bir beyanda bulunmamıştır.Öncelikle mahkemece davacıya sefer priminin hangi yıl ve hangi aylara ilişkin olduğunun sorulup açıklattırılması, gecikmiş zamanaşımı itirazına karşı diyeceklerinin belirlenmesi ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz KARAR Dava konusu uuyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipten kaynaklanan şikayete ilişkin olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....