Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
Aleyhine geçit kurulan taşınmazların yüzölçümlerinin doğudaki 277 parsel sayılı taşınmazdan çok daha küçük oldukları ortadadır. Bu sebeple geçit hakkı tesisi davalarındaki fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de gözetilerek, 277 sayılı parselden geçit kurulmasına karar verilmesi gerekirken daha küçük parsellerden ve bu parsellerin ekonomik kullanımlarına zarar verecek şekilde geçit kurulması doğru görülmemiştir. Kaldı ki; 277 sayılı parselden geçit kurulması halinde hesaplanan geçit bedeli ile 271 ve 272 sayılı parsellerden geçit kurulması halinde hesaplanan geçit bedelleri arasında önemli bir fark da mevcut bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; Dairemizin yukarıdaki ilkelerine aykırı olarak geçit eninin kaç metre olduğunun belirtilmemesi ve davalı ...’ın adının Halim Savran olarak yazılması yerinde değildir....
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu ./.. olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Somut olayda; her ne kadar birleştirilen davalarda davacının maliki olduğu 285 ada 13 (eski 553) parsel sayılı taşınmaz lehine 30.03.2020 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide 2 numaralı alternatifte belirlenen güzergahtan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de söz konusu güzergah, davacının maliki olduğu 285 ada 22 (eski 562) parsel sayılı taşınmaz lehine 564 parsel sayılı taşınmaz aleyhine Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi 1962/246 Esas, 1963/162 Karar sayılı kararıyla 2 metre eninde kurulan geçit hakkının 3 metre eninde olmasını sağlayacak şekilde belirlendiğinden ve 285 ada 13 parsel sayılı taşınmaz lehine daha önce kurulmuş geçit hakkı bulunmadığından söz konusu taşınmaz lehine kesintisizlik ilkesi ihlal edilerek geçit hakkı kurulması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2003 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, 2424 parsel sayılı taşınmazı yararına, davalılar adına tapuda kayıtlı 2410, 2411, 2412 ve 2413 sayılı parsellerden geçit hakkı tesisi edilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.10.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, 218 parsel sayılı taşınmazının anayola cephesi olmadığından, davalıya ait 219 sayılı parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 218 parsel sayılı taşınmaz lehine, 219 parsel sayılı taşınmazdan 37,38 m2'lik alanda geçit hakkı tesisine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.04.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalılar ..., ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı tarafından 22 parsel sayılı taşınmaz lehine civardaki davalılara ait parseller üzerinden geçit kurulması talep edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.01.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....