Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Davacı, 313 parsel sayılı taşınmazı yararına davalıya ait 312 parsel sayılı taşınmazda fiilen yol olarak kullanılan kısımdan geçit hakkı kurulması isteğinde bulunmuştur. Davalı, geçit hakkının davacının istediği kısımdan verilmesinin mümkün olmadığını ancak başka bir kısımdan geçit hakkı verilmesini kabul ettiğini belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 313 parsel yararına davalıya ait 312 parselde ... renkle gösterilen kısımdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece, yukarıda açıklanan ve geçit hakkı kurulması davalarında gözetilmesi gereken ilkelere uygun bir inceleme ve araştırma yapılmadığı anlaşılmıştır.Şöyle ki; Davacıya ait taşınmaz yararına geçit kurulabilecek tüm alternatifler değerlendirilmediği gibi, kurulan geçit 312 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölmektedir....
Geçit davalarında uygulanacak kesintisizlik ilkesi gereğince lehine geçit hakkı kurulan taşınmazdan itibaren genel yola ulaşıncaya kadar tüm taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulması gerekir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, maliki olduğu 107 ada 27 parsel sayılı taşınmaz lehine 107 ada 161 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Gerçekten de davacıya ait 107 ada 27 parsel sayılı taşınmazın güney sınırından başlayıp kadastrol yola kadar devam eden ve tapuda hazine adına kayıtlı olduğu anlaşılan 107 ada 161 parsel sayılı taşınmazın civardaki taşınmazların yol ihtiyacını karşılamak amacıyla oluşturulan bir parsel olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu parselden geçit hakkı tesis edilmesi gerekirken kuzeydeki 107 ada 160 parselden geçit kurulması doğru görülmemiştir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, İkincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığı altında somut olaya gelince; lehine geçit hakkı tesis edilen 111 ada 37 parsel sayılı taşınmazdan genel yola ulaşım sağlanabilmesi için geçit hakkı kurulması zorunlu ise de aleyhine geçit hakkı tesis edilen 371 ada 67 ve 68 parsel sayılı taşınmazları ikiye bölecek şekilde geçit hakkı tesisi geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine aykırıdır. Bu nedenle mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak ya da gerekirse yeniden keşif yapılmak suretiyle 111 ada 37 parsel sayılı taşınmazdan genel yola ulaşımın sağlanabilmesi için geçit hakkı tesis edilebilecek diğer güzergahlardan da geçit hakkı kurulup kurulamayacağı ya da aleyhine geçit hakkı tesis edilen taşınmazlar bölünmeksizin oluşturulacak güzergahların tespiti ile davada yer almayan taşınmaz maliklerinin de davaya katılmaları sağlanarak sonucuna göre bir karar vermek gerekir....
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Eldeki davada davacı, 54 parsel sayılı taşınmazının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, davalılara ait 52 ve 471 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı taşınmazı yararına, 471 parsel sayılı taşınmazın güneyinden 11.06.2006 tarihli bilirkişi raporunda ... ile taralı olarak gösterilen yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, hükmü bu parsel malikleri vekili temyiz etmiştir. Üzerinden geçit hakkı istenilen 471 ve 472 parsellerin aynı kişilere ait olduğu tapu kayıtları ile sabittir....
Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747 ( önceki Medeni Kanunu’nun 671.) maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir.Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantası sağlanır.Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir....
ın 09.05.2014 havale tarihli raporlarında 188 ada 38 parselde A harfi ile gösterdikleri 62,81 metrekarelik yerden geçit hakkı tesisine, geçit hakkı tesis edilen yer için belirlenen ve depo edilen 2.978,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....