Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Somut olayda; davacı Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olup, 6458 Sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile bu kanuna dayalı olarak çıkarılan Geçici Koruma Yönetmeliği hükümleri uyarınca geçici koruma altına alınmış ve kendisine geçici koruma kimlik belgesi verilmiştir....

Bu sebeple davacının talebi nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp, geçici koruma kimlik belgesindeki bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin olduğu, bu yönüyle talebin Nüfus Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı Suriye vatandaşı olup, ülkede yaşanan savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınmış ve İçişleri Bakanlığı Hatay Valiliği'nce şahsa geçici koruma kimlik belgesi verilmiştir. Davacı, idare tarafından düzenlenen bu geçici kimlik belgesinde doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek bu yanlışlığın düzeltilmesi için eldeki davayı açmıştır. Davacı Türk vatandaşı değildir, yine Türkiye'de nüfus sisteminde herhangi bir yanlışlığın düzeltilmesi talebinde bulunamaz. Ancak geçici koruma kimlik belgesini veren Hatay Valiliği'ne başvurarak geçici kimlik belgesindeki yanlışlıkların düzeltilmesini talep edebilecektir. Bu talebin kabul edilmemesi halinde idari yargıya başvurması mümkündür....

Yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğrultusunda somut olaya bakıldığında, davacıların geçici kimlik belgesindeki "soyadı, baba adı, anne adı, doğum yeri ve doğum tarihinin" hatalı yazıldığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, Mahkemece geçici kimlik belgesindeki düzeltmenin idari işlem niteliğinde olduğu, geçici koruma kimlik belgesini veren Göç İdaresince sorunun çözümlenmesi gerektiği, kimlik belgesinde düzeltilmesi istenen işlemin idari nitelikte bir işlem olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile bu kanuna dayalı olarak çıkarılan Yönetmeliğinin 22. maddesi uyarınca düzenlenen ve nüfus kütüğüyle ilgisi bulunmayan geçici koruma kimlik belgesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu işlem 5490 sayılı Kanun ile düzenlenen nüfus hizmeti olmayıp idari niteliktedir. Bu sebeple davacının talebi nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp, geçici koruma kimlik belgesindeki bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin olduğu, bu yönüyle talebin Nüfus Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı Suriye vatandaşı olup, ülkede yaşanan savaş nedeniyle Türkiye'ye sığınmış ve İçişleri Bakanlığı Hatay Valiliği'nce şahsa geçici koruma kimlik belgesi verilmiştir....

nüfus sicillerindeki hataların düzeltilmesini amaçlayan 5490 sayılı yasanın 36. maddesine göre açılan bu dava ile geçici koruma kimlik belgesindeki hatanın düzeltilmesine olanak bulunmadığı, talebin idareye başvurularak giderilmesi mümkün olmaması halinde uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır....

Yapılan değerlendirmede; davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayıp geçici koruma kapsamında ülkemize giriş yaptığı ve T4 tarafından kendisine nüfus kütüğüyle ilgili bulunmayan geçici koruma kimlik belgesi düzenlendiği, bu işlemin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile düzenlenen nüfus hizmeti olmayıp idari nitelikte olduğu, bu sebeple davacının talebinin nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp geçici koruma kimlik belgesindeki ad, soyadı, anne ve baba adı, doğum yeri ve doğum tarihi bilgilerinin düzeltilmesine yönelik olduğu, bu yönüyle dava konusu talebin Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, geçici kimlik belgesindeki düzeltme işlemlerinin idari işlem kapsamında olduğu, bu sebeplerle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.2/1 hükmünde belirtilen dava türlerinden olması nedeniyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği (aynı mahiyette bkz....

nüfus sicillerindeki hataların düzeltilmesini amaçlayan 5490 sayılı yasanın 36. maddesine göre açılan bu dava ile geçici koruma kimlik belgesindeki hatanın düzeltilmesine olanak bulunmadığı, talebin idareye başvurularak giderilmesi mümkün olmaması halinde uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır....

Davacıların Türk Vatandaşı olmayıp, 6458 sayılı kanun uyarınca geçici koruma kapsamında ülkemize giriş yapmış ve idare tarafından kendilerine Geçici Koruma Yönetmeliğinin 22. Maddesi uyarınca düzenlenen ve nüfus kütüğü ile ilgisi bulunmayan geçici koruma kimlik belgesi düzenlenmiştir. Bu işlem 5490 sayılı kanun ile düzenlenen nüfus hizmeti olmayıp idari niteliktedir. Bu sebeple davacıların talepleri nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp, geçici koruma kimlik belgelerindeki doğum tarihi bilgilerinin düzeltilmesine yönelik olduğu, bu yönüyle taleplerin Nüfus Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır....

nüfus sicillerindeki hataların düzeltilmesini amaçlayan 5490 sayılı yasanın 36. maddesine göre açılan bu dava ile geçici koruma kimlik belgesindeki hatanın düzeltilmesine olanak bulunmadığı, talebin idareye başvurularak giderilmesi mümkün olmaması halinde uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır....

nüfus sicillerindeki hataların düzeltilmesini amaçlayan 5490 sayılı yasanın 36. maddesine göre açılan bu dava ile geçici koruma kimlik belgesindeki hatanın düzeltilmesine olanak bulunmadığı, talebin idareye başvurularak giderilmesi mümkün olmaması halinde uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesinin gerektiği, anlaşılmıştır....

UYAP Entegrasyonu