Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir.3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir. Ne var ki; davadan önce 26.7.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlar da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 25....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının satın aldığı işyeri için elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla davalıya başvurduğunu, davalının abonelik işlemini yapmadığını belirterek geçici abonelik tesisini talep etmiştir. Davalı vekili cevabında, abonelik için idareye başvuru yapılmadan dava açılmasında davacının hukuki yararı olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece; davacının davalıya başvuru yaptığına dair delil ibraz edilmediğinden, dava açmasında hukuki yararının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Madde hükümleriyle elektrik, su ve doğalgaz hizmetlerinden istifade için geçici abonelik kurumu düzenlenerek asıl abonelik tesisi için aranan "yapı kullanma ruhsatına" bağlılık kuralı abone lehine esnetilmiş, kurumlara abonelik tesis edilecek yapıların belli tarihler öncesinde yapılmış olmaları veya belli nitelikleri taşımaları şartıyla binalara geçici abonelik tesisi yolu ile bu hizmetlerden istifade hak ve yetkisi tanınmıştır....
Mahkemece; davacının geçici abonelik istemiyle başvurduğu adresteki yapının yapı ruhsatına ve fenni gereklere uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Mahkemece, davacının iskan ruhsatının olmadığı, davalının anılan hizmeti sağlamaktan kaçınma eyleminde haklı olduğu, öte yandan geçici abonelik koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Dava konusu binanın iskan izninin henüz alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 29.04.2003 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunması hususu da dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçici 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece...
KARAR Davacı, 8.9.2006 tarihinde satın aldığı daireye su aboneliği tesisi için davalıya müracaat ettiğini, ancak şantiye suyu borcu bulunduğu gerekçesiyle abonelik başvurusunun kabul edilmediğini, eski borcun kendisiyle ilgisi bulunmadığını ileri sürerek, su aboneliğinin tesisi ile davalı idareye borçlu bulunmadığının tesbitini istemiştir. Davalı, şantiye suyu borcu kapatılmadan ferdi abonelik tesisinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
O halde, mahkemece; dava konusu abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın 12/10/2004 tarihi öncesinde yapılıp yapılmadığı ilgili kurumlardan sorularak ve davacıdan delileri varsa ibraz etmesi istenerek, gerekirse tanık dinlenerek veya keşif yapılarak tespit edilmelidir. Eğer binanın 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olduğu ve oturmaya elverişli olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda açıklandığı üzere başkaca bir şart aranmadan abonelik tesisi talebinin kabulüne karar verilmelidir....
Mahkemece; davacının geçici abonelik istemiyle başvurduğu adresteki yapının yapı ruhsatına ve fenni gereklere uygun olmadığı gerekçesiyle keşif dahi yapılmaksızın davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davacının konutuna geçici abonelik tesisinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dairemizin değişen ve yerleşen uygulamasına göre; davacının iddiası ve davalı vekilinin savunması ile taraflar arasında elektrik aboneliğinin tesisi hususunda muarazanın çıktığı kabul edilerek, işin esasına yönelik inceleme yapılmalıdır. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu dairenin bulunduğu binanın yapı kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....