Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 2.000.000 lira olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerdendir. (T.M.K.’nun 706.m.) Sözleşmede belirtilen miktar ve değer hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla, sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin, dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. 2010/1753 2010/10550 Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....
İLK SATIŞ VAADİ İNCELENDİĞİ ZAMAN GÖRÜLECEĞİ ÜZERE SATIŞ VAADİ YAPILMASINIIN ENGELİ VARDIR.ANCAK 2013 YILINDA TAPU KAYDI İNCELENDİĞİ ZAMAN GÖRÜLECEĞİ ÜZERE BU ENGEL KALKMIŞTIR.DAVACI 2013 YILINDAN SAONRA SATIŞ VAADİ İLE TAŞINMAZ ALDIĞINA GÖRE TAPU KAYDINI İNCELEMİŞMİDİR.TAPU KAYDINI İNCELEMEDEN İYİNİYET İDDİASINDA BULUNMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR. Tüm bu durumlar birlikte değerlendirildiğinde vekilden alışveriş yapan davacının TMK 1024 ve 3 maddesindeki gereken özeni gösterdiğini ispat etmesi gerekir.BUAŞAMAYA KADAR BU DURUMA YÖNELİK BİR DELİL SUNMAMIŞTIR. 7- SON OLARAK DAVACI T1 FETHİYE 4.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE 2016/11 ES ,FETHİYE 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE 2016/136 ES SAYILI DOSYALARI İLE DAVA AÇMIŞ OLUP BU DOSYALARIN CELBİ İLE VEKİL İLE ARASINDA BULUNAN EL VE İŞBİRLİĞİ'NİN ORTAYA KONULMASINI TALEP ETMİŞ İDİK. BU DELİL NAZARA ALINMADIĞI GİBİ DOSYA DA CELP EDİLMEMİŞTİR....
Noterliğinin 18 Ocak 2008 tarih ve 000504 yevmiye sayılı Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve genel vekaletnamenin değerlendirilmediği, dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece, davaya konu ve dosyada mevcut ... 2. Noterliğinin 18 Ocak 2008 tarih ve 000504 yevmiye sayılı Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve genel vekaletname üzerinde inceleme yapılarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına, tapu iptali ve tescil yönündeki talepleri uygun görülmez ise davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki bağımsız bölümün rayiç bedelinin tespit edilerek sözleşme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte, rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek yapılan ek masrafların eklenmesi ile birlikte davalılardan müşterekn ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa; iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/661 Esas, 2018/5376 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/3627 esas, 2017/7555 karar sayılı ilamı) Somut olayda; dava konusu parselde davalıya ait hissenin müvekkili ile davalı arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile devralındığı hususu ileri sürülerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....
T4 mahkeme kararının yerinde olmadığını, karardaki vekalet ücretinin fahiş olduğunu, davanın satım vaadinden doğan ön alım davası olduğunu, satış vaadi sözleşmesinde geçen bedelin ödenmediğini, davalıların murisinin yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesi ve bunun tapuya şerh edilmesinde muvafakatlarının bulunmadığını, miras şirketine dahil olmayan kişi lehine yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacılar ile davalıların el birliği ile malik oldukları taşınmazda 1/4 hisseye sahip olan davalıların murislerinin dava dışı üçüncü kişi ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığı, satış vaadinin tapuya şerh verildiği hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davacıların üçüncü kişiyle davalıların murisinin yaptığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalinin gerekip gerekmediği hususundadır....
Arazi Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında akdedilen "Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi" başlıklı 25/08/2017 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi Fesih ve Devir Protokolü” başlıklı 23/03/2018 tarihli devir sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine,200.000,00 TL'nin muacceliyet tarihi olan 16/07/2018 'den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ./.. ......
Mahkemece her ne kadar davacı vekili tarafından 442 parsel numaralı taşınmaz olmadığı taktirde 506 parsel numaralı taşınmazın mülkiyetinin verilmesi talep edilmişse de gayrimenkul sözleşmesinin zamanaşımı süresinin 10 yıl olup davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu gerekçesiyle davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir. Tarafların murisleri arasında 9.12.1960 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi düzenlendiği hususu çekişmesizdir. Sözleşme gereğince davaya konu taşınmazın zilyetliğinin sözleşme tarihinde davacı tarafa devredildiği, davacı tarafın dava tarihine kadar zilyetliklerini çekişmesiz olarak sürdürdükleri dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu husus mahkemenin de kabulündedir. Zilyetlik devam ettiği sürece zamanaşımı süresinin işlediğinden söz edilmez....
Noterliğinin 000849 yevmiye numaralı 21.01.2003 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinin T3 ve Hasan Balcı adlı taraflar arasında yapıldığını, bu davanın yalnızca taraflar, taraflar hayatta değilse mirasçılar arasında görülmesi gereken bir dava olduğunu, işbu davanın Marteks adına açılmasının usule aykırı olup, taraf sıfatı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, ayrıca işbu davanın 10 yıllık zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olduğunu, 3402 sayılı Yasanın 12. maddesine göre kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki sebeplere dayanarak tapu kaydının düzeltilmesi davasının dinlenmeyeceğini, Borçlar Kanununun 125. maddesine göre satış vaadi sözleşmesinin 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davaya konu satış vaadi sözleşmesinin 21/01/2003 tarihinde yapılmış olup üzerinden neredeyse 15 yıl geçtiğini, ayrıca 21.01.2003 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde davacı tarafça gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin...
DELİLLER : Tapu kayıtları, tapu kütük sureti, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Mirasçılık belgesi, Keşif, Bilirkişi raporları, Taraf tanıkların beyanları, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. Maddesinden (TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....