Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olayda, davalıların murisi satış vaadi borçlusu....'ın ... ada... parsel sayılı taşınmazda murisi ....’nun vefatı ile kendisine intikal eden miras hak ve hisselerinin tamamını davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, öncelikle sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydı ile imar uygulaması ile gittiği parsellerin tapu kayıtları getirtilmeli, taşınmazdaki ...’nun payının davalıların murisi... adına intikal görüp görmediği belirlenmelidir. İntikal görmüşse...'...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2016 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacının arasında yapılan Adana 5....
İş bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tanımına kanunlarda yer verilmemekle birlikte Tanımı Yargıtay uygulamaları ile birlikte şekillendiğini, bu kapsamda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında “... gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, satış vaadi alacaklısına, bedeli karşılığı satış vaadine konu yapılan taşınmazın mülkiyetinin kendi üzerine geçirilmesini, satış vaadi borçlusundan talep etme hakkı sağlayan kişisel bir hak doğurur.” demek suretiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin kişisel hak doğuran ön sözleşme niteliğinde olduğu vurgulanmıştır. En özet haliyle “bir taşınmazın ileride asıl satışının yapılmasına ilişkin ön sözleşme/taahhüt” olarak tanımlayabiliriz. Satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekmektedir. Noterde düzenlenmeyen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçersizdir ki iş bu şarta da müvekkilce ve davalı şirketçe uyulmuştur da....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasçılar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi, tapu iptali, tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, toplam 24 adet tapu kaydında davalı ...'a ait hisselerin 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini, bu 24 adet taşınmaz tapusundan bazılarının davalı ... tarafından davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasçılar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi, tapu iptali, tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, toplam 24 adet tapu kaydında davalı ...'a ait hisselerin 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini, bu 24 adet taşınmaz tapusundan bazılarının davalı ... tarafından davalı ...'...
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, 20.05.1985 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satışı vaad olunan 372 parselin imar suretiyle hangi ada ve parsellere gittiğini belirlemek bu parsellerde ... dışındaki davalıların hakkı ve payı olup olmadığının açıklığa kavuşturmak var ise, bunların dayanak satış vaadi sözleşmesi ile pay oranında davacıya satışı vaad olup olunmadığını sonuçta 20.05.1985 günlü sözleşmeyle davacıya intikali gereken bir hisse görülürse buna ilişkin davayı kabul etmek aksi halde istemi şimdiki gibi reddetmekten ibarettir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULAMSINA, peşin harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.10.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine asıl dosyada 26.11.2008, birleştirilen dosyada 03.01.2012 gününde verilen dilekçe ile asıl dosyada gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleştirilen dosyada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın esastan reddine dair verilen 09.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi, birleştirilen dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ....'nin müvekkiline .... 2....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 31.07.1986 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 12.04.2007 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 100.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 12.04.2007 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
Yine gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706.m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değer hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda dava değeri sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihindeki değerine göre tespit edilecektir....
Kaldı ki davalı satış vaadi sözleşmesinde tapuda ferağ takririni gayrimenkul üzerindeki takyidatları kaldırdığında vereceğini beyan etmiş olup bu durumda davalının zamanaşımı iddiası dinlenemeyeceğinden davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda yapılan bu açıklamalar doğrultusunda yapılacak araştırma sonucunda bir karar verilmesi gerekirken, satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarih esas alınarak davanın zamanaşımı süresi dolduğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 15.6.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....