Noterliğinde 29.09.1999 tarihinde 10761 yevmiye No’lu Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi Yargıtay kararları gereğince 10 yılını doldurduğu için hükümsüz kaldığını belirterek karşı davalı tarafın dava konusu taşınmazda fuzuli işgalci konumuna geldiği, bu nedenle dava konusu taşınmazdan tahliye olması edilmesini talep etmiştir. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre; asıl dava, tapulu taşınmazın noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescili olmadığı takdirde bedelin tazmini talebine, karşı dava el atmanın önlenmesi talebine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 06.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 06.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 12.160.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 10.600.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 340.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
Noterliğince resen düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu ... ilçesi, ... köyü 38, 42, 45, 46, 52, 53, 56, 65 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarda, davalılar murisleri ..., ... ve ... ’dan davalılara intikal edecek miras hak ve hisselerini satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ayrıca birleşen davada da davacı ... aynı satış vaadi sözleşmesine dayanarak satış vaadi sözleşmesi ile zilyetliği kendisine devredilen taşınmazlardaki hisselere davalıların müdahalelerinin men’ini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 10 yıllık zamanaşımı süresi nedeniyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davasının reddine ve yine birleşen davanın da reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi KARAR Dava, yükleniciden Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile daire satın alan kişi tarafından arsa sahipleri, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil, aksi takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine karar verilmiş olup, temyizin kapsamına göre öncelikle tapu iptal ve tescil istemine yönelik koşulların değerlendirilmesi gerektiğinden, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava dışı yüklenicinin payına düşen bağımsız bölümü gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği ancak yüklenici eser sözleşmesi uyarınca kendisine düşen edimini yerine getirmediğinden davacının dava konusu bağımsız bölümü davalı arsa sahibinden talep etmeye hakkı bulunmadığı, davacı ile davalı arsa sahibi arasında düzenlendiği söylenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aslında dava dışı yüklenici ile davacı arasında yükleniciye kalması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin satışı niteliğinde olup bu sözleşmeye istinaden davacının ödediği satış bedelini sözleşmenin akidi olan dava dışı yükleniciden talep edebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin tarafı arsa sahibi davalı olup davacı ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan temlik sözleşmesi yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 19.11.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil; birleşen davada davacılar ... vd. tarafından davalı ... aleyhine 19.11.2003 günlü dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 06.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi asıl ve birleşen dava davacıları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.04.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile karşı taraf davalılar vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2005 gününde verilen dilekçe ile düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 28.03.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davada 08.07.1986 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.03.1974 günlü biçimine uygun düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve 21.02.2007 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalılar lehine tapuda gerçekleştirilen temliki işlemin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve (murisleri adına) tescili istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar, satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca tapuda iyiniyetli malik olarak mülkiyet hakkını edindiklerini söyleyerek davanın reddini istemişlerdir. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan murislerin davacılar haricinde başka mirasçılarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, ...ilçesi, ...köyü, 92 parselde davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'...