Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Asıl dava; 30.07.1996 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise sözleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteminin reddine, birleşen davada tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 10.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.08.2001 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.09.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.08.2001 tarihinde açılmıştır. Mahkemece işin esası incelenerek karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Davada 20.09.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazın 125.000.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....

      Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 29.05.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 08.01.2001 tarihli, 74 yevmiyeli satış vaadi sözleşmesiyle müvekkiline satışı vaadedilen 451, 452, 453, 55, 56 ve 97 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini, olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine, alacak davasının da aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.07.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 25.07.2005 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki satış değeri dikkate alınarak sulh hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş, bu karar temyiz edilmeden kesinleşmiş ve sulh hukuk mahkemesine gelen dosya yargılaması yapılarak esastan kabul kararı verilmiştir. Hükmü her iki taraf da temyize getirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/01/2016 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı, 13.03.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 329 ada 14 ve 15 parseller ile 30 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlardaki davalının hak ve hisselerini satın aldığını belirterek tapu iptali ve tescil istemiştir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2017/297 ESAS - 2021/305 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların murisi Binali Çetinkaya ile davalılar arasında imzalanan Üsküdar 1. Noterliğinin 27 Temmuz 1994 gün ve 31791 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıların İstanbul ili Üsküdar ilçesi 1....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2009 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı hakkında tazminat isteminin kabulüne dair verilen 15.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve duruşmasız temyizi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.04.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalılar vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

                  Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinde belirlenen bedelin ödenmeyen kısmının belirlenmesine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Bedelden ödenmeyen bir kısım var ise bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilebilir. Ancak, sözleşme tarihinde belirlenen bedelin üzerinden uzunca bir zaman geçmesinden sonra dava tarihinde eksik kalan bedelin depo ettirilmesi TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Bu halde, sözleşmedeki bakiye bedelin depo edilmesine karar verilmesi sözleşmedeki yarar dengesinin satış vaadi sözleşmesinde mülkiyeti nakil borcu yükümlüsü davalı aleyhine bozulmasına neden olur....

                    UYAP Entegrasyonu