İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/421 KARAR NO : 2021/191 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 18/10/2017 KARAR TARİHİ : 20/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; ...’ta ... diye tanınan muris ...’ın “...” isimli eserin eser sahibi olduğunu, müvekkillerinin ise ...’ın yasal mirasçıları olduğunu, davalı şirketin yapımcısı olduğu ... adlı şarkıcının “...” adlı albümünde dava konusu “...” isimli eseri izinsiz olarak kullandığını, ..., ..., ... gibi müzik platformlarında yayınlanarak çok geniş kitlelere ulaşıldığını, eserin izinsiz kullanımının durdurulmasına ilişkin noter kanalı ile davalı şirkete ihtarname gönderildiğini ancak davalı şirketin gereğini yapmadığını, davalının bu izinsiz kullanımının müvekkillerinin hem mali...
Ayrıca eser bir bütün olarak himaye görür; yoksa eserde yer alan veya eserde ifadesini bulan her türlü münferit fikir veya düşünce ayrı ayrı korumaya konu olamayacağı gibi, kural olarak bütünlük arz etmeyen fikir ürünleri de eser olarak nitelendirilemezler. 14. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1/B-c. maddesinde de işlenme eser “…Diğer bir eserden istifade suretiyle vücuda getirilip de bu esere nispetle müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat mahsulleri…” şeklinde, derleme eser ise “…Özgün eser üzerindeki haklar saklı kalmak kaydıyla, ansiklopediler ve antolojiler gibi muhtevası seçme ve düzenlemelerden oluşan ve bir düşünce yaratıcılığı sonucu olan eser…” olarak tanımlanmıştır. İşlenme eser ile derleme eseri meydana getiren kişiler de FSEK’in 8/2. maddesi uyarınca eser sahibidirler. 15. Eser sahipleri ortaya çıkardıkları eserlere ad koyma, iç ve dış şeklini belirleme ve esere eklenecek herhangi bir alameti seçme hakkına da sahiptir....
Aş. vekilince temyiz edilmiştir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 2/3. maddesinde “bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri” ilim ve edebiyat eseri olarak kabul edilmiştir. Bir mimari projenin FSEK anlamında eser sayılabilmesi için, sahibinin özelliğini yansıtması gereklidir. Aynı Kanun'un 4/3. maddesinde göre, mimarlık eserlerinin de güzel sanat eseri olarak korunabileceği hüküm altına alınmıştır. Burada eser olarak korunan şey mimari proje sonucunda ortaya çıkan yapıdır. Mimarlık projesi, ilim ve edebiyat eseri olarak korunurken, proje sonucu ortaya çıkan yapının, estetik değeri olmak şartıyla güzel sanat eseri olarak bizzat kendisi korunmaktadır....
"İçtihat Metni"Acıpayam Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Fikir ve sanat eseri sahipliğinin tespiti K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, ev niteliğindeki taşınmaza yapılan iyileştirme giderlerinin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/117 KARAR NO : 2024/176 DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini DAVA TARİHİ : 05/07/2022 KARAR TARİHİ : 08/10/2024 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı ...; 2019 yılı Mayıs ayında proje ortam yapımcılığı ve yönetmenliğini üstlendiğini, "..." isimli belgeselin yapım çalışmalarına davalı ..., ... ve Şirketleri ... (sektörde kullandığı sahte ismi ise ...) ile birlikte başlamış olduğunu, davacı tarafından söz konusu belgeselin sponsor bulma, ...'...
FSEK'te eser formatları olarak; İlim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır....
KARŞI OY Uyuşmazlık; Davalı gazetede foto muhabiri olarak çalışan davacının 22.05.2011 tarihinde iktidar partisinin seçim mitingini takip ettiği sırada seçim afişlerinin altındaki konteynerde çöpleri toplayan insanlara ilişkin çektiği fotoğrafın, 5846 sayılı Yasa'nın 4/b.5 maddesi uyarınca güzel sanat eseri niteliği taşıyıp taşımadığına ilişkindir. Yerel mahkemece, yargılama sırasında konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen ve hükme esas alınan raporda dava konusu fotoğrafın güzel sanat eseri niteliğinde olduğu mütalaa edilmiş, Yerel mahkemece de fotoğraf, güzel sanat eseri olarak kabul edilmiş ve hüküm kurulmuş, Temyiz üzerine sayın çoğunluk görüşü ile dava konusu fotoğrafın, 5846 sayılı Yasa'nın 4/b.5 maddesinde ifade edilen güzel sanat eseri niteliği taşımadığı gerekçesi ile yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum....
Mahkemece, Dairemizin 17.05.2012 tarih 2012/5075 Esas, 2012/8049 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; 24/12/2012 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davaya konu Esnaf Sarayı'nın Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 4. maddesi anlamında mimarlık eseri sayılamayacağı, binanın estetik değeri barındırmadığı, proje müellifinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 1/b-a anlamında bir hususiyetinin bulunmadığı, bina içinde yapılan değişikliklerin zaman içerisindeki zorunlu ihtiyaçtan ve yasa mecburiyetinden dolayı değişen ihtiyaçlara uyarlanması niteliği taşıdığı ve bunun eser bütünlüğünü bozmadığını, bu yönüyle eser sahibinin mirasçısı olan davacının şeref ve haysiyetinin zedelenmediği, manevi tazminat takdir edilmesini gerektirecek bir durumun olmadığı belirlendiğinden ve bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı vekili, dava konusunun sinema eseri olması sebebiyle Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 5 ve 8. maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davanın açılması yasaya aykırı olduğundan öncelikle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini istemiş, davacıyla aralarında hiçbir yazılı sözleşme bulunmadığını, davacının bugüne kadar yapımını gerçekleştirdiği herhangi bir profesyonel film projesinin olmadığını, davacının belirttiği film için yapılan işlemin taraflar arasındaki dostane ilişkiden kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri'nden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, bu niteliği itibariyle davaya bakmaya Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, niza konusu eser elde edilemediğinden eser sahibinin hususiyetlerini taşıyıp taşımadığı, fikir ve sanat mahsulü niteliğinde olup olmadığının tespit edilemediği, eser sahibinin kişilik haklarını zedeleyecek herhangi bir eylem belirlenemediği ilçesine verilen çevre ödülü plaketinin belediye hizmet binası önünde sergilenip sergilenmemesinin davalı idarelerin insiyatifi dahilinde olduğu, gazetedeki fotoğraflara göre, verilen çevre ödül belgesinin metal levha üzerine büyütülerek geçirilmesi şeklinde bir eser vücuda getirildiği, bu nitelikteki bir eserin davacının fikir ve sanatının mahsulü sayılamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....