Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...Uyuşmazlık, hak kazanılan fiili hizmet zammının hizmet birleştirilmesi ve tahsis aşamasında nasıl dikkate alınması gerektiği ile bu sürenin tahsis işlemlerinde sigortalılık başlangıç tarihinden geriye gidilmek suretiyle sigortalılık süresine eklenip eklenmeyeceği ve bu süre üzerinden belirlenecek yaş haddinden de düşülüp düşülemeyeceğine ilişkindir, Yargıtay 10....

    Ancak, 5434 sayılı Kanun'da bir de "fiili hizmet zammı" kavramına yer verilmiş olup, 5434 sayılı Kanun'un 33, 34 ve 205'inci maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu fiili hizmet zammı; hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırmakta ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağlamaktadır. Bu nitelikleri nazara alındığında 5434 sayılı Kanundaki fiili hizmet zammının 506 sayılı Kanundaki itibari hizmetin karşılığı olduğu, buna bağlı olarak da; 5434 sayılı Kanun fiili hizmet zammının 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetlerle birleştirilmeleri durumunda sigortalılık süresine eklenmesi ve yaş haddinden de indirilmesi gerekeceği açıktır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 18/09/2012 tarihinden itibaren çalışma süresi dikkate alınarak fiili hizmet süresi zammından yararlanmasının tespitine, hizmet süresi zammının diğer hizmet süreleri ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....

      Ne var ki; anılan Kanun’un 35 ve devamı maddelerinde düzenlenen “itibari hizmet” 506 sayılı Kanun sistematiğindeki “itibari hizmet”ten farklıdır. Zira 506 sayılı Kanundaki itibari hizmet süresi, hem sigortalılık süresini uzatmakta hem de yaşlılık aylığı oranını yükseltmektedir. 5434 sayılı Kanundaki itibari hizmet süresi ise, yalnızca emekli aylığı oranını yükseltmektedir. Ancak, 5434 sayılı Kanun’da “fiili hizmet zammı” kavramına da yer verilmiş olup, 5434 sayılı Kanun’un 33, 34 ve 205’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu fiili hizmet zammı; hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırmakta ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağlamaktadır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davalı işyerindeki çalışmalarından dolayı fiili hizmet süresi zammından yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde , ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, davalı işyerindeki çalışmalarından dolayı fiili hizmet süresi zammından yararlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde , ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          karar yerinde ve infaza elverişli şekilde belirtilmelidir. 16.Eldeki dava bakımından ise, davacının isteminin 26.12.2008-16.12.2014 tarihleri arasında basın kanunu kapsamında haber prodüktörü olarak geçtiği iddiası ile bu çalışmaların fiili hizmet süresi zammının tespitine yöneldiği anlaşılmakta olup, davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesi olduğu gözetilerek fiili hizmet süresi zammından faydalanmak için basın kartının olup olmadığı, araştırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre, bir karar verilmelidir. 17.Kabule göre de, fiili hizmet süresi zammının tespitine ilişkin uyuşmazlığın, 506 sayılı Kanun'un ek 5 ici madde hükümleri kapsamında, hizmet akdine tabi çalışma nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun davada usulünce davalı sıfatı ile taraf olmasının sağlanması gerekirken, hatalı değerlendirme ile Kuruma davada fer’i müdahil sıfatı ile yer verilmesi de isabetsizdir....

            karar yerinde ve infaza elverişli şekilde belirtilmelidir. 16.Eldeki dava bakımından ise, davacının isteminin 26.12.2008-16.12.2014 tarihleri arasında basın kanunu kapsamında haber prodüktörü olarak geçtiği iddiası ile bu çalışmaların fiili hizmet süresi zammının tespitine yöneldiği anlaşılmakta olup, davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesi olduğu gözetilerek fiili hizmet süresi zammından faydalanmak için basın kartının olup olmadığı, araştırıldıktan sonra oluşacak sonuca göre, bir karar verilmelidir. 17.Kabule göre de, fiili hizmet süresi zammının tespitine ilişkin uyuşmazlığın, 506 sayılı Kanun'un ek 5 ici madde hükümleri kapsamında, hizmet akdine tabi çalışma nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde, Sosyal Güvenlik Kurumunun davada usulünce davalı sıfatı ile taraf olmasının sağlanması gerekirken, hatalı değerlendirme ile Kuruma davada fer’i müdahil sıfatı ile yer verilmesi de isabetsizdir....

              Açıklamalar itibariyle; davacı-ihbar olunan kurum sigortalısının anot döküm ustası olarak geçen çalışmalarının tespiti ile yıpranma paylı çalışmalar ve fiili hizmet zammına ilişkin primler bakımından sigorta kayıtlarının düzeltilmesi taleplerine yönelik asıl davanın reddine; birleşen davada, davalı-davacı işveren şirketten davacı-ihbar olunan kurum sigortalısı için (01) kodlu iptal aylık prim hizmet belgesinin ve (29) kodlu aylık prim hizmet belgesinin düzenlenerek Kuruma verilmesinin istenmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, davalı-davacı işveren şirkete ait işyerinin fiili hizmet süresi zammı kapsamında olmadığının tespiti talebinin ise reddine dair ilk derece mahkemesi kararı yerindedir. Tarafların bu nedenle istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir....

              Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairemizce; "....mahkemece, 2829 sayılı Kanun kapsamında hizmetleri birleştirilen ve 506 sayılı Kanun kapsamında tahsis koşulları uyuşmazlık konusu olan, davacının 5434 sayılı Kanun'un 32 nci vd. maddeleri hükümlerince hak kazandığı “fiili hizmet zammının” tahsis koşullarından olan yaş haddinden indirilmesine ilişkin kabul, 506 sayılı Kanun'un Ek 39'uncu maddesi karşısında yerinde ise de, 5434 sayılı Kanun'da yer alan “fiili hizmet zammının”, iştirakçilerin görev yaptıkları süreler boyunca ve tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği sürelere ilişkin olarak yapılan ek bir zam niteliğinde olduğu ve fiili hizmet süresine eklenmesi gerektiği, buna göre eklenen bu hizmetin, iştirakçilerin fiili hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırdığı ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağladığı, 5434 sayılı Kanun'un 11 inci kısmında...

                UYAP Entegrasyonu