Aile Mahkemesi'ndeki boşanma davasının feragat nedeni ile reddedildiği, fiili ayrılık süresine dayalı boşanma davalarında ilk davayı açanın fiili ayrılığa neden olduğu, sonraki dönemde de tarafların bir araya gelmedikleri dolayısı ile davalıya kusur atfetmenin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş, davacı kadının süresinde istinaf yoluna başvurması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 05.10.2018 tarih, 2018/1500 esas ve 2018/1663 karar sayılı ilamı ile, boşanmaya ilişkin kararda tarafların kusuruna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, bu durumda davalıya bir kusur yüklenemeyeceği, kusura ilişkin koşul gerçekleşmediğinden tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunu kısmen kabul ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, gerekçedeki hata düzeltilerek davacının davasının reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacı kadın süresinde temyiz yoluna başvurmuştur. Davalı erkek ... 5....
nun 169 maddesi gereğince tedbir nafakası takdir edilmesi gerekmiş, boşanmaya neden olan olaylardaki davalı kadının kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri ve yaşantıları dikkate alındığında, davacı erkeğin, boşanma ile maddi kaybının olması, boşanmaya neden olan olaylar nedeni ile üzüntü duyması, yıpranması, kişilik haklarını zarar görmesi nedeni ile erkek lehine, kadın aleyhine boşanma nedeni ile TMK.'...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine, davalı-karşı davacı kadın ise Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedeni ile birlikte 166/1 maddesinde belirtilen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davalı-karşı davacı kadının davasının hem 166/1. hem de 166/son maddeleri gereğince kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun, ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir" hükmü bulunmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2019/21 ESAS - 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının verdiği dava dilekçesinde özetle; İzmir 6. Aile mah. 2014/239 esas 2014/703 karar sayılı ilamı ile müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan TMK 166 maddesine dayalı boşanma davasının reddedildiğini, bu kararın 30/11/2015 tarihinde kesinleştiğini, O tarihten beri tarafların bir araya gelmediklerini, 3 yıllık fiili ayrılık nedeniyle TMK 166/son maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile boşanma davası açmış, mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 3 yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı verilmiş ve boşanmaya neden olan olaylarda ilk boşanma davasını açarak fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı erkek tam kusurlu olarak kabul edilmiştir....
BOŞANMABOŞANMA VE AYRILIK DAVALARINDA YETKİLİ MAHKEME 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 168 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 19 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 326 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 421 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 4.2.2005 gün ve 320-114 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 22.3.2006 gün ve 3448-3898 sayılı ilamı ile; (..Türk Medeni Kanununun 168. maddesi gereğince; boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Taraflar evlendikten sonra Düzce'ye yerleşmişlerdir. Davacı kadın 15.08.2002 tarihinde Balıkesir'e taşınmış, boşanma davası ise 25.09.2002 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olarak açılmış olup, davacı vekili tarafından 06.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılması hukuki sebebine dönüştürülmüştür. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; özellikle davacı tanıkları Zümrüt ile Aynur'un beyanlarından tarafların beş yıldır fiilen ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni olmadığı gibi, terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Davalının boşanmayı gerektirir kusurlu davranışı da ispatlanamamıştır....
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve red ile sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan ve boşanma nedeni yaratan davacı (kadın)'ın boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda boşanma yüzünden en azından eşinin maddi desteğini yitirdiği gözetilerek, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK md.4, TBK.md.50 ve 52) dikkate alınmak suretiyle Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince, davalı (koca) yararına uygun miktarda maddi tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu yönün dikkate alınmaması da doğru bulunmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *fiili ayrılığın tek başına Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma nedeni olmamasına, Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının gerçekleşmemesine, hükmedilen tedbir nafakasının boşanma talebi hakkındaki hükmün kesinleşmesi ile sona ereceğinin tabii olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.12.2008 (Prş.)...
nun 169. ve 175. maddeleri uyarınca talep edilen tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin, erkeğin bu taleplerinden istinaf dilekçesi ile feragat etmesi nedeni ile feragat nedeni ile reddine, davacı erkeğin, TMK.'nun 174. maddesi uyarınca boşanma nedeni ile talep ettiği, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen Kabul, kısmen reddi ile; 15.000,00.'erTL maddi ve manevi tazminatın, kadından alınarak, erkeğe ödenmesine, davacı erkeğin bu yöndeki fazlaya ilişkin talebinin takdiren reddine, davalı kadının, TMK.'...