Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve maddi tazminat yönünden, davalı kadın tarafından ise; 166/son hukuki sebebine dayanan boşanma davası ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) ve fiili ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayanarak boşanma davası açılmış ve mahkemece fiili ayrılık şartları gerçekleşmediğinden davanın usulden reddine karar verilmiştir....

    Davacı-karşı davalı erkek, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m.166/son) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır. O halde, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.01.2016 (Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası olup, mahkemece; "...eldeki davanın davacısı erkek eş tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılan fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının, davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı kadının ise kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedildiği, bu davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı kadına bir kusur yüklenemeyeceği, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığının ispatlanamadığı ve kişinin kendi...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde "eylemli ayrılık ve terk" hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Mahkemece davacı erkeğin eylemli ayrılık (TMK m.166/son) hukuki sebebine dayalı boşanma telebi hakkında bir karar verilmiş ve fakat terk sebebine (TMK m.164) dayalı açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir [(HMK m.26 HMK m.297(2)]....

          Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı erkek tarafından 01.07.1996 tarihinde Türk Medeni Kanununun 134/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılmış ve feragat nedeniyle reddedilmiş, karar 27.06.1997 tarihinde kesinleşmiştir. İkinci dava ise 11.10.2000 tarihinde yine davacı erkek tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 134/ son maddesi uyarınca açılmış ancak üç yıllık yasal sürenin dolmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Söz konusu karar 14.11.2001 tarihinde kesinleşmiştir. İlk dava ve ikinci davanın reddi nedeniyle, davaların açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı kadına bir kusur yüklenemez. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştı. Öyleyse davalı kadına bir kusur yüklenemez....

            Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı-davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/4 maddesine dayalı iş bu boşanma davasına esas alınan ilk boşanma davası; davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, kadının boşanmayı gerektirebilecek nitelikte bir kusurunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiş olup fiili ayrılık süresi içerisinde de davalı-davacı kadına yüklenebilecek kusurlu davranış ispat edilememiştir. Bu durumda ilk davayı açarak boşanma sebebi yaratan ve birlikte yaşamaktan kaçınan erkeğin tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilerek kadının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve 166/4 fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talep ettiği; 10/09/2020 tarihli celse de davanın 166/4 hukuksal nedenine dayalı olduğunu beyan ettiği; verilen süre içerisinde reddedildiğini iddia ettikleri davaya ilişkin bilgi sunamadıkları, 14/10/2020 havale tarili dilekçeleri ile davalarının hukuki sebebinin 166/1 olduğunu davalarını bu şekilde ıslah ettiklerini belirttikleri anlaşılmıştır. Davacının ıslahı nedeni ile davaya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak devam edilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (...md.26). Davalı-davacı kadının dava dilekçesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK.md.166/1) yanında, fiili ayrılık (TMK.md.166/son) sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir. O halde, mahkemece, davalı-davacı kadının fiili ayrılık sebebi ile boşanma talebi konusunda da olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu talep ile ilgili bir hüküm kurulmaması hukuki dinlenilme hakkının (...md.27) ihlali niteliğinde olup bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....

                  İlk derece mahkemesi, kadının erkeğin ilk eşine ve ilk eşten olan çocuklarına küfür ettiğini ve fiili ayrılık döneminde kanser olan erkek ile ilgilenmediğini; erkeğin de eşine son olayda tokat attığını belirterek tarafların eşit kusurlu olduklarına hükmetmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı sadece davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince; fiili ayrılık döneminde kanser olan eşi ile ilgilenmeyen ve eşinin ilk eşinden olan kızı ile sorun yaşayan kadın ile son olayda eşine tokat atan ve eşi ve çocukları ile ilgilenmeyen erkeğin eşit kusurlu olduğundan bahisle; kadının reddedilen tazminatlara yönelik başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu