Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : İcbar suretiyle irtikap HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; ... ve ... vekilinin 02/06/2014 tarihli temyizden vazgeçme dilekçesi gözetilerek incelemenin O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Suç tarihlerinde polis memuru olarak görev yapan sanığın, mağdur ...'...

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ise denetim süresi başlamayacak ve sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden de bahsedilemeyecektir. Sanık hakkında 01/07/2010 tarihinden önce işlediği iddia olunan icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçundan açılan kamu davasında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen 09/05/2012 tarihli ve 2011/116 Esas, 2012/145 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kararın suçtan zarar görenler Hazine ve ... Belediye Başkanlığına tebliğ edilmeksizin 19/06/2012 tarihinde kesinleştirilmesini müteakip sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğine ilişkin ihbarda bulunulması üzerine temyiz incelemesine konu 24/11/2014 tarihli hükmün kurulduğu, 3628 sayılı Yasa'nın 17 ve 18. maddelerine göre icbar suretiyle irtikaba teşebbüs suçunun zarar göreni olan ve davaya katılma hakkı bulunan Hazine ile ... Belediye Başkanlığının CMK'nin 231/12. madde ve fıkra hükmü uyarınca ... 2....

      TTK'nin 33. maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği'nin 36. maddeleri gereğince tescile davet ve icbar uygulamasının şartları oluşmadığı gibi, Mahkememizdeki bu dava, tescile icbar davası da değildir. Her ne kadar dava dilekçesinin talep kısmında, tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi 6102 s. TTK'nın 33/3 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği'nin 36/2. maddesi gereğince talep edilmiş ise de, dava tescile icbar davası olmayıp, tasfiye memuru atanması davası olduğundan, bu davanın yasal dayanağının da 6102 s. TTK'nın 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği'nin 36. maddelerinin olmadığı sonucuna varılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesinde de belirtildiği üzere, hâkimin bir davaya uygulanacak hukuku re’sen tespit görevi bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, maddi vakıaları dile getirmek tarafa, hukuki vasıflandırma ise hâkime ait bir görevdir. Mahkememizce dava tasfiye memuru tayini davası olarak vasıflandırılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ Dava dilekçesinde dava konusu dairenin ferağa icbarına mümkün olmazsa benzer bir dairenin bedelinin davalıdan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 112.70 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 326, 327, 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337). b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları. c) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160 ıncı maddesinde tanımlanan zimmet suçu. d) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan suçlar." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, soruşturma konusu icbar suretiyle irtikap suçunun tahdidi şekilde sayılan suçlar arasında olmadığı gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli, 17/04/2018 gün ve 94660652-105-42-2994-2018-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı...

            e değil aza olan diğer sanıklara verdiklerini ifade etmeleri karşısında, dosyada sanığın savunmasının aksine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince de yüklenen suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarihli ve 2009/5-167 Esas, 2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar kavramına dahil olduğu, manevi cebirin, belli bir şiddete ulaşması, ciddi olması, mağdurun baskının etkisinden kolaylıkla kurtulma olanağının bulunmaması gerektiği, ancak sanığın tutanak tutmama karşılığında para istemesine konu emvallerle ilgili mevzuata aykırı olduğuna...

              in savcılığa müracaat ettiği, suçüstü yapılmasını sağlamak amacıyla savcılık tarafından seri numaraları alınmış 250 TL'nin sanığa verilmek üzere katılana teslim edildiği, katılanın sanığın ... yerine gittiği ve sanıkla görüşüp parayı verdikten sonra dışarı çıktığı, koridorda bekleyen kolluk görevlilerince katılana sanığın parayı alıp almadığının sorulduğu, katılanın sanığın parayı alarak elindeki kağıtların arasına koyduğunu söylemesi üzerine kolluk görevlilerinin sanığın bulunduğu odaya girdiği ve bu sırada sanığın elinde bulunan kağıtları masanın üzerine bıraktığı, görevlilerce masanın üzerindeki evrak kontrol edildiğinde daha önceden seri numaraları alınmış paraların ele geçirildiği somut olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/2010 tarihli ve 2009/5-167-2010/70 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, icbar suretiyle irtikap suçunda mağdurun iradesini baskı altında tutmaya elverişli olmak koşuluyla, doğrudan doğruya veya dolaylı biçimde yapılan her türlü zorlayıcı hareketin icbar...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.07.2007 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Unal tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.12.2005 tarihli biçimine uygun düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı 1283 ve 2519 parsellerdeki davalılardan ...’ya ait 1/4 payın iptal ve tesciline ilişkindir. Davalılar, davayı kabul etmiştir. Mahkemece, 5578 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 8.maddesi bu tür satış vaatlerine izin vermediğinden, kaldı ki istemin kabulüne 3194 sayılı İmar Kanununun 18/son maddesi de engel olduğundan bahisle dava reddedilmiştir....

                  Sözü edilen sulh hukuk mahkemesi dosyasında; dosyamızda davalı durumunda bulunan ... tarafından ... ve ... ...’a karşı açılan davada aynı noter senedine dayanılarak ferağa icbar yolu ile tapunun iptali ve adına tescili istenmiş, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hüküm Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından “3194 Sayılı Yasanın 18. maddesindeki istisnalar dışında imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselerine ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmelerinin yapılamayacağının öngörüldüğü, davacının satış vaadi sözleşmesine dayandığı belirtilip davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiş, mahkemece bozmaya uyularak dava reddedilip kesinleşmiştir. Daha sonra davalı ... tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı taraflara karşı aynı nedenlerle açılan tapu iptal ve tescil davası da kesin hüküm nedeniyle reddedilmiş,bu karar ise temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....

                    Davacı dava dilekçesinde miras taksim sözleşmesine dayandığına göre davanın ferağı icbar nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda dava değerine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu