"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen boşanma davasında Kırkağaç Asliye Hukuk (Aile) ve Taraklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Kırkağaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, tarafların son defa 6 aydan beri birlikte oturdukları yerin Taraklı İlçesi olması ve davacının ikametgahının Kırkağaç İlçesi olduğunun ispatlanamaması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Taraklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise, yetki itirazının süresinde olmaması ve yetki itirazında yetkili mahkemenin gösterilmemesi gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Boşanma davalarında yetki kesin değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen boşanma davasında ... 1. Aile Mahkemesi ve Kulu Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. ... Aile Mahkemesince, tarafların dava tarihi itibariyle oturdukları yerin ... olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Kulu Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi ise, davacının Kulu'dan ayrılarak baba evine döndüğü ve baba evini de nüfus kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi olarak bildirdiği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Boşanma davalarında yetki kesin değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm karşılıklı boşanma davaları ile nafaka davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kocanın şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı davasının yasal koşullarının oluşmamış bulunmasına göre sonucu itibarıyla doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02.05.2011 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının torunu olduğunu, oğlu ... ile gelini ... arasında şiddetli geçimsizlik yaşandığı bir dönemde ...'nin hem kocası ile barışmak hem de davalı ile ilgilenmek için 308 ada 7 parsel sayılı taşınmazın devrini şart koştuğunu, kendisinin de duygusal yönden baskı altında kalarak taşınmazını davalıya temlik ettiğini, davalının temlik tarihinde 7 yaşında olup satın alabilecek durumda olmadığını, temlikten sonra ...'nin eski tutum ve davaranışlarını sürdürdüğünü ve boşanma davası açtığını, her ne kadar işlem satış görünsede aslında bağış olduğunun açık olduğunu, torununa olan düşkünlüğünden, hulus ve saffetinden yararlanılarak kandırıldığını ileri sürerek tapunun iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiştir. Davalı, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, olayların bu aşamaya gelmesinde, eşine psikolojik şiddet şiddet uygulayan, hakaret eden, küçümseyici sözler söyleyen, eşine maaşı için evlendiğini söyleyen, asabi davranışlar sergileyen davalı- birleşen davacı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, eşine fiziksel şiddet uygulayan davacı- birleşen davalı kadının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmemesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği," şeklindeki gerekçeyle; "Asıl davada davacı- birleşen davalı kadının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 Maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davacı birleşen davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin şartları oluşmadığından reddine, Davacı birleşen davalı kadın için 11/09/2020 tarihli duruşmada asıl dava...
Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 md. hükümlerine göre geri alınır." hükmünü gerekçe göstererek 23.10.2016 tarihi itibariyle yetim aylığını kesdiğini ve 05.12.2016 tarihli yazı ile de muvazaalı boşanma yaptığının tespiti nedeniyle 24.10.2008-23.10.2016 sürelerinde tarafına ödenen aylıkların iadesi için oluşturduğu toplam borç miktarı 96.613,74 TL geri ödenmesini istediğini, ancak davalı Kurumun maaş kesmek ve ödenen aylıkların faizi ile birlikte geri ödenmesini istemek için ileri sürdüğü gerekçeler ve bununla ilgili yaptığı tüm soruşturmaların doğru olmadığını, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilin eşinden muvazaalı boşanmadığını, aralarındaki uyumsuzluk ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle müşterek hayatı devam ettiremeyeceklerini tespitle birlikte boşanma kararı aldıklarını, bu konuda mahkemeye kesin bir kanaat gelmekle de boşanmalarına karar verildiğini, eğer yetim maaşı almak için muvazaalı bir boşanma tasarlanmış olsaydı bu boşanmayı yıllar önce gerçekleştirebileceklerini, iki taraf...
Akıl hastalığı sebebiyle boşanma talebi bulunması gerekir. İş bu davada Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, bu madde gereğince boşanma talep edilmiş olması gerekir Dosyamızdaki somut olayda, Türk Medeni Kanunun 166/son maddesine ilişkin bir boşanma talebi yoktur. Bu nedenlerle yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu düşünüyorum....
Yerel Mahkeme kararında, "taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle tarafların ayrı ayrı yaşadıkları, evliliklerinin fiilen bittiği, devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı ve davalının da boşanmayı kabul ettiği" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan dellirde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....
Yerel Mahkeme kararında, “taraflar arasında müşterek hayatı çekilmez kılacak derecede şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin ortak hayat sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelden sarsıldığı, aralarındaki geçimsizlik nedeniyle tarafların ayrı ayrı yaşadakıları, evliliklerinin fiilen bittiği, devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı ve davalının da boşanmayı kabul ettiği" belirtilerek, Türk Medeni Kanununun 166/1-2.maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş, boşanma davasının kabulüne dayanak "vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/314 esas, 2012/82 karar sayılı dosyasından anlaşıldığı üzere, evvelce davacı koca tarafından şiddetli geçimsizlik hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası reddedilmiş, hüküm 12.6.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bu davada dayanılan ihtar ise 31.8.2012 tarihinde kanunda öngörülen (TMK.md. 164/1) dört aylık süre dolmadan istenmiştir. Oysa ihtarın geçerli olması için boşanma davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren en az dört ay geçmesi zorunludur....