Tüm bu hususlar göz önüne alındığında tarafların evlilik birliğinin davalının evin geçimini sağlamaması, evi, eşi ve çocukları ile ilgilenmemesi, sorumsuz bir kişilik sergilemesi, eşini kendisini aldatmakla itham etmesi şeklindeki tam kusurlu eylemleri nedeniyle temelinden sarsıldığı, dosya kapsamında davacıya atfedilecek bir kusurun tespit edilemediği, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Maddi tazminat yönünden; Davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olması, TMK 174/1 maddesi gereğince mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ve daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden maddi tazminat isteyen davacının kusursuz davalının ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili kanun maddesinin incelenmesinde yarar görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun(TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek velisi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında, mahalli mahkemece verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuş ve hüküm Dairemizce, davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığının ileri sürülmüş olması nedeniyle vesayet altına alınıp alınmayacağının araştırılması gerektiğinden bahisle, bozulmuştur. Mahalli mahkeme bozma kararına uymuş ve davalı erkek Suşehri Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/187 esas - 2019/556 karar sayılı kararı ile akıl hastalığı nedeniyle (Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereği) kısıtlanarak kendisine babası veli olarak atanmıştır....
(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Yargılama sırasında davalı atipik psikoz hastalığı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 405. maddesi gereğince vesayet altına alınmıştır. Bu durumda davalının davranışlarının iradi olduğundan bahsedilemez. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylar iradi olduğu takdirde boşanma sebebi oluşturur. Davalı, psikolojik rahatsızlığı nedeniyle vesayet altına alındığına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda kusurlu olduğunun kabulüne olanak yoktur....
ın annesine karşı saygısızca tavırlar sergilediği, davalıyı sevmediğini söylediği, davalıdan boşanmak istediğini devamlı dile getirdiği, bu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, davalının ise davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacıya ekonomik şiddet uyguladığı, davalının bu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, tarafların bunlar dışında dayandıkları vakıaları ispat edemedikleri, davalının kusurlu davranışlarının ağırlığı göz önüne alındığında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının davacıya göre daha ağır kusurlu olduğu” gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, davacı-davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Davacı taraf bir takım eşyalarının da iadesini talep etmiştir, davalının duruşmada ki kabul beyanı üzerine, kolluk marifetiyle 18/03/2021 tarihli tutanakla tespit edilen eşyaların davacıya iadesi sağlanmıştır. 18/03/2021 tarihli tutanakla tespit edilen eşyaların davacıya iadesi sağladığından bu eşyalar için dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, iadesi talep edilen gardrop yönünden ise ispat koşulu sağlanamadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Yapılan açıklamalar ışığında taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı açıktır.Bu sonucun ortaya çıkmasında ise değerlendirilen deliller ışığında davalının kusurlu olduğu kabul edilmiş ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 1,5 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığını, davalının aile birliğinin kendisine vermiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmemesi, aralarında karakter ve fikir uyuşmazlıklarının bulunması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalının olur olmaz her şeyden bir tartışma çıkardığını, devamlı maddi ve manevi şiddet uyguladığını, davalının tarafına uyguladığı şiddet ve yaralamadan dolayı hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini, yine davalının kasten yaralamadan dolayı Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma dosyası bulunduğunu, evlilik birliğini kurtarmak için araya akrabalarının girmesine rağmen davalı eşinin bir türlü düzelmediğini, davalının tarafına uyguladığı maddi ve manevi şiddetten sonra evlilik birliğinin...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1740 KARAR NO : 2022/1697 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TRABZON 2.AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2022 NUMARASI : 2021/516 ESAS - 2022/108 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA/ZİYNET EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen dosya davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının anlaşmalı boşanma istediğini söyleyerek davacıyı oyaladığını, davalının uzun süreli dışarda çalışması nedeniyle davalının ailesi tarafından yıprandığı, davalının kendi ailesinin yanında kalması hususunda davacıya baskı yaptığını, ailesinin hizmet etmesini istediğini bu nedenle kavga çıkardığını, davacıyı hizmetçi gibi gördüklerini, davacının evliliğinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) K... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma, maddi ve manevi tazminat ve ziynet eşyalarının iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi isteğine ilişkin olduğuna ve davada mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir talepte bulunulmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....