ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2019/776 ESAS - 2021/706 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 23/11/2019 tarihinde evlendiklerini, tarafların nikah yaptıktan kısa bir süre sonra düğün bitiminde ailelerin kavga ettiklerini, oluşan kavganın evliliğe yansıması nedeniyle tarafların aynı evde oturmadıklarını, davacının davalı ile evliliğini devam ettirmek istemesine rağmen, davalının ailesinin baskısı altında evlilik birliğini devam ettirmeme kararı aldığını, evlilik birliğinin kısa süre içerisinde sona ermesinde davalı taraın ile ailesinin düğün sonrası çıkarmış olduğu kavga ve kargaşanın neden olduğunu, bu nedenle kusurlu...
Karşı davacı kadın tarafın karşı dava dilekçesinde dayandığı deliller toplanmış, toplanan delillerden davacı karşı davalı erkeğin kusurlu eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ispat edilemediği görülmüştür. TMK'nın 166. Maddesi gereğince ağır kusurlu olan eşin de boşanma davası açabileceği mümkün ise de; tam kusurlu olan eş boşanma davası açamayacak olup; her ne kadar tarafların bir araya gelmesi mümkün değil ve evlilik birliği temelinden sarsılmış olsa da; davalının kusursuz olması halinde davacı tarafça açılan TMK'nın 166/1. Maddesi gereğince açılan boşanma davası ret ile sonuçlanmaya mahkumdur. Açıklanan nedenlerle somut davada davalı karşı davacı kadın tam kusurlu olup; kadın tarafça karşı dava olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşama davasının erkeğin kusurlu davranışı ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 2....
Davacı karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bahse konu boşanma davası "evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasına" dayandırılarak açılmış olup, tarafların evliliği sürdürmelerinin mümkün olmadığı ortaya konmuş olmasına rağmen boşanma talebinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi boşanma sebebi olarak ile sürülen tüm iddiaları değerlendirmeden karar verdiğini, dava dilekçeleri ve delil olarak dosyaya ibraz ettikleri fotoğraflar ve davalı karşı davacının konuşmalarına ait görüntüler incelendiğinde boşanma sebebi olarak ileri sürdükleri iddialar arasında yalnızca davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi bulunmamakta olduğunu, bunun yanında davalının kumar probleminin bulunması, evine bakmaması son olarak da eşini aldatmasının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açtığını, buna ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, ilk derece mahkemesinin davayı zina boşanma sebebi ile açılmış gibi değerlendirerek yalnızca...
O halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya sebep olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekmektedir. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Davalı-karşı davacı (kadın)'ın bir geliri ve malvarlığı bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, boşanmanın fer'ileri ve ziynet alacağı talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı erkek tamamen kusurludur. Boşanma davalarında anlaşmalı boşanma (TMK.md.166/3) koşulları gerçekleşmedikçe, davalının davayı kabulü hukuki sonuç doğurmaz (TMK.md.184/3). Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 28/07/2016 Aksaray d.lu Alper Erdoğan TAŞGİT'in velayetinin davacı karşı davalı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, TMK'nın 169....
edilmiş olması ile kadına yüklenmemiş olmasının da yerinde olduğu, erkeğin karısına izafe ettiği diğer kusurların ise tanık anlatımı ya da başkaca delille desteklenmemiş olması nedeniyle varit görülmediği, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kocanın kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için bir yararın kalmadığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanamayacağı, kadının davasının kabulü ile boşanma kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, hükmedilen tazminat ve nafakaların da; tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkeleri nazara alındığı asgari hadden olup, fazla olmadığı, yine boşanma davaların da kabul edilmeyen nafaka ve tazminat talepleri açısında karşı taraf lehine vekalet ücretine de hükmedilemeyeceği anlaşılmıştır....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, erkeğin kusurlu olduğunu, alkol alıp eve geç geldiğini, aile geçimine katkı sağlamak için çalışmaya başladığını, kısa süreli de olsa hem çalıştığını hem de ev hanımlığı gereklerini yerine getirdiğini, yaşanan bu maddî sıkıntıları bahane ederek düğünde takılan ziynetleri onun iznini alarak bozdurduğunu, erkeğin maddî ve manevî olarak eşini ihmal ettiğini, istemeyerek de olsa baba evine döndüğünü belirterek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın için 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmaması halinde infaz aşamasında belirlenecek değerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalıya usulüne uygun olarak davetiyenin tebliğ edilmiş olup, davaya karşı beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece; "Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açılmış boşanma davasıdır....
evlilik birliğinin anlam önemini kavrayamadığını, evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle haklı davalarının kabulüne, davalı Hatice PAŞA'nın evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun tespiti ile davacı aleyhine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine...