HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1262 KARAR NO : 2021/1230 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/807 ESAS - 2021/210 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA/ZİYNET EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2018 yılı haziran ayında evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının bulunmadığını, aradan geçen süre boyunca taraflar sosyal, kültürel ve ekonomik olarak görüş ayrılılıkları yaşadıklarını, aynı ev içerisinde taraflar bir birliktelik sürdüremediklerini, konuşmaları, tavırları ve evlilik beklentileri birbirlerinden çok...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma tazminat ve ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Evlilik Birliğinin Sarsılması" başlıklı 166/1- 2. Maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir..."...
Dava; TMK'nın 166/1. maddesi hükmüne dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucu boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemlerine ilişkindir. "Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır (TMK.md. 166/2). Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi tutanakta; davacı kadının ev hanımı olup, aylık gelirinin olmadığı, oturduğu evin kira olduğu, ailesinin desteği ile geçimini sağladığı , davalı erkeğin ise şirkette depo elemanı olarak görev yaptığı, aylık 5.300,00.-TL maaş aldığı, başka bir gelirinin olmadığı tespit edilerek bildirilmiştir. Boşanma Davaları Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir....
Ana ve birleşen dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, yazı cevabında; davacı birleşen dosya davalısı erkeğin belirli bir işi olmadığı, yevmiye usulü iş buldukça çalıştığı, geçimini babasının yardımı ile sağladığı, babasına ait evde ikamet ettiği, üzerine kayıtlı mal varlığının bulunmadığın, davalı karşı davacının; ev hanımı olduğu, kirada oturduğu, 500,00.-TL kira ödediği, geçiminin ailesi tarafından sağlandığının bildirildiği anlaşılmıştır. Ana ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası, ziynet eşyası ve tazminatlar açısından istinaf talebinde bulunulmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1014 KARAR NO : 2021/970 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2019/139 ESAS - 2021/375 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA/ZİYNET EŞYASININ İADESİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 07/09/2005 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 26.08.2006 tarih doğumlu Umut Kaan ve 01/10/2008 tarih doğumlu Yiğit Can adında müşterek çocukları bulunduğunu, müvekkili ile eşi başlangıçta uyuşuyor gibi görünseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzluklar ve anlaşmazlıklar daha evliliklerinin ilk günlerinde filizlenmeye...
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır....
Tarafların evliliği sürecinde davalı koca tarafından eşi aleyhine, kadının sık sık evi terk etmesi ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açılmış, bu davada mahkemece geçimsizliğin kadın ile koca arasında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu davadan sonra davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle davalı aleyhine boşanma davası açılmış, koca ise karşı dava ile zina nedeniyle boşanmaya karar verilmesini istemiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle zina nedeniyle tarafların boşanmalarını, bu talep yerinde görülmemesi halinde, tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 750,00 'şer TL iştirak nafakası, davacı için 1.000,00 Yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....