DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının evlilik birliğinin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediğini, ailesine ilgisiz davrandığını, kararları tamamen kendi insiyatifinde aldığını, müvekkilinin hiçbir fikrine değer vermediğini, müvekkiline hizmetçi muamelesi yaptığını, sürekli aile fertleri önünde aşağıladığını, küfürler ettiğini, savurgan olduğunu, sürekli borçlandığını, habersiz krediler çektiğini, ailesini mağdur ettiğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, ziynet eşyalarını da müvekkilinin haberi olmadan gizlice sattığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar lehine ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyaları karşılığı şimdilik 5.000,00 TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2019/648 ESAS - 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T3 1958 yılında evlendiğini, tarafların bu evlilikten Seyfullah, Hayrullah, Beytullah, Sadullah ve Fatma adında müşterek çocukları olduğunu ve hepsinin reşit olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin devamı için elinden gelen tüm çabayı sarfettiğini, davalının evlilik birliğinin devamı için emek ve çaba sarfetmediğini, müvekkilinin evlendikten sonra ailesinin geçimini sağlamak amacıyla İstanbul Ok Meydanı hastanesinde terzi olarak çalışmaya başladığını, çalışmaya başladıktan sonra ara ara Görele'ye gelerek müşterek...
Rize Aile Mahkemesinin 2016/28- 291 E-K 07/06/2016 tarihli ilamında "tarafların 24/10/2002 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden 2003 doğumlu Nurgül ile 2010 doğumlu Sevdenaz isminde iki müşterek çocuklarının bulunduğu belirlenmiş olup, boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, oysa davacı tanıklarının kocanın eve girmediğine ilişkin beyanları dışında evliliğe dayalı bilgi sahibi olmadıkları; davalı tanıklarının beyanlarından da davacının, eşini sevmediğini söyleyip uzun süredir eve gitmediğini, erkek çocuk istediğini ve davalının artık doğuramayacağını; davacının uzun süredir eve gitmediğini beyan ettikleri; doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi...
CEVAP Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadının evden kovması nedeniyle erkeğin evi terk etmek zorunda kaldığını, erkek tarafından boşanma davasının açıldığı ancak kendisinin takip etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği kadının bu davada erkek ile arasında şiddetli geçimsizlik olmadığını beyan ettiği, kadının ufak tefek sorunlardan tartışma çıkardığı, "ben kazandıklarımı sana mı yedireceğim" dediği, kadına düğün sırasında takılan ziynetlerini bozdurarak kadına verdiğini kadının bu davada ziynetlerin istemesinin haksızlık olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadının maddi ve manevi tazminat, nafaka ve ziynet alacağı taleplerinin reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın davasının reddine karar verilmesini, müvekkili adına velayet, nafaka, manevi - maddi tazminat, ziynet eşyalarının iadesi taleplerinin yanı sıra tedbir taleplerininde olduğu anlaşılmıştır. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için yazılan müzekkerelere cevap verilmiş olup, verilen cevabi tutanakta davacı erkeğin öğretmen olarak görev yaptığını, aylık gelirinin 3.800,00.-TL olduğunun tespit edildiğini, davalı kadının ise öğretmen olduğunu, aylık gelirinin 4.500,00.-TL olduğunun tespit edilerek bildirildiği görülmüştür....
(HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2021/844 ESAS, 2022/1053 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, 100.000,00- TL. maddi 100.000,00- TL. manevi tazminata, ziynet eşyaları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 2.000,00- TL. ve düğünde takılan ziynetler için 700,00- TL. olmak üzere 2.700,00- TL.nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin define tutkusu nedeniyle evinden uzaklaştığını, erkeğin sürekli alkol aldığını, kadının ailesiyle görüşmesine izin vermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, küfür ettiğini, aşağıladığını, hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....