Hukuk Dairesi'nin15/10/2018 tarihli 2016/24284 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi 14/03/2017 tarih, 2016/8577 Esas ve 2017/2763 Karar sayılı ilamı) şiddet uygulamak evlilik birliğinin yükümlülüklerine aykırı davrandığının tanık beyanlarıyla sabit olduğu, ayrıca davacı ile davalının bir süredir ayrı yaşadıkları bilgi, belge ve tanık beyanlarından davacı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu, bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. (Y.2 H.D. 13/06/2006 T. 2006/8407 E-2006/9374 K.)...
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için yazılan müzekkerelere cevap verildiği, verilen cevabi tutanakta davacı kadının, çalışmadığı, geçimine babası ve iki kardeşi ile birlikte sağladığı, onlarla birlikte kaldığının tespit edildiği, davalı kocanın ise işsiz olduğu, ailesinin yanında kaldığı, kirada oturduğu, aylık 500,00.-TL kira ödediğinin tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır....
Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda davacı ile davalı tarafça kabul ve beyan edilen dava dilekçesine ekli protokolde bildirilen boşanma talebi, nafaka, velayet, kişisel ilişki tesisi, maddi ve manevi tazminat hususları mahkememiz tarafından uygun görülmüş, 4721 sayılı TMK'nın 166/3 maddesi gereği evlilik bir yıldan fazla sürmüş olduğundan evlilik birliği temelden sarsılmış sayılarak, tarafların evlilik süresince anlaşamadıkları evlilik kurumundan beklenen faydanın bu evlilik açısından kalmadığı anlaşıldığından protokol gereğince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına" şeklindeki gerekçe ile "Davanın kabulüne" karar verilmiştir. Davacı ve davalı istinaf başvuru dilekçelerinde özetle; aile birliğinin bozulmaması ve boşanma kararının iptali için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanunyolu başvurusunda bulunmuşlardır....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
Bu husus gözetilmeden evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1) koşullarının oluşmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır”(Y2HD, 01.02.2006, 16362-704, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 109) Boşanma davası onur kırıcı davranış sebebine (TMK.m.162) dayalı olarak açıldığında delillerin bu yönde değerlendirilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1) koşullarının oluşmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK.m.166/1) koşullarının oluştuğundan söz edilerek davanın kabulüne karar verilmiş bulunması da doğru sayılamaz....
kalktığı anlamına geldiğini, evlilik birliğinin sona erdiğini belirterek, tarafların boşanmalarına, 15.000,00....
temelinden sarsıldığının ispatlanması gerektiği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve ziynet eşyasının iadesi davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda, Davacı dava dilekçesinde, TMK'nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, 5 bilezik, 1 yüzük ve ince gerdanlığın aynen yada bedelini talep etmiş ayrıca davalıya ait evin mal rejimi uyarınca paylaştırılmasını talep etmiştir. Mahkemece ön inceleme duruşması yapılmış, delillerini bildirmeleri için süre verilmemiştir. Ziynet eşyaları nispi harca tabidir....