Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1539 KARAR NO : 2020/907 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/05/2018 NUMARASI : 2015/345 ESAS- 2018/244 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı kadın vekili ve davalı koca tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde kabul edilen davranışlar; barışmış olma, önceki olayları affetme, hoşgörüyle karşılama, evlilik birliğini olaylara rağmen sürdürme olarak gösterilebilir....
Karşı davanın zina veya evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası olarak açıldığı, gerekçede zinanın ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma şartının kadın yönünden gerçekleşmediğinin anlaşıldığı ancak hükümde ayrı ayrı hüküm kurulmadığı anlaşıldığından mahkemenin hüküm kısmında bulunan "karşı davanın reddine" yönelik kısmın hükümden çıkarılmasına, davalı-karşı davacının Zinaya Dayalı Boşanma Davası ile Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasına Dayalı Boşanma davalarının ayrı ayrı reddine şeklinde hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2019 NUMARASI : 2017/851 ESAS 2019/427 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, verilen cevabi tutanakta davacı kadının ev hanımı olduğunu, gelirinin olmadığını, ,annesi ile birlikte kaldığını, kira olarak 300,00.-TL kira ödediğinin tespit edildiğini, davalı erkek ise güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, aylık gelirinin 2.500,00.-TL gelirinin olduğunun tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller kapsamında; erkeğin tam kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, kadına atfı kabil kusurun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/321 ESAS - 2021/236 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1994 yılında evlendiklerini, müşterek 3 çocuklarının olduğunu, evlilik süresince davalının sistematik olarak maddi ve manevi şiddetine maruz kaldığını, davalının sürekli olarak suç işleyip cezaevinde yattığını, davalı tarafından sürekli olarak sinkaflı küfürlerine maruz kaldığını, davalının davacıya ve çocuklarına karşı maddi manevi sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklarının velayetinin müvekkiline verilmesine ve çocuklar lehine 1.000,00....
Uygulamada, hakaret içeren basit bir kaç sözün evlilik birliğini temelinden sarstığı (TMK m. 166/1-2) kabul edilip eşlerin boşanmalarına karar verilirken, ortalama insan ömrüne göre çok uzun süre fiilen ayrı yaşayan eşlerin evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, yasanın amacına uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir. Kuşkusuz, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1-2) açılan boşanma davalarında eşlerin kusurlu olup olmadıklarını belirlemek zorunludur. Fiilî ayrılıklarda, ayrılığa kimin neden olduğunun, birlikte yaşamaktan kimin kaçındığının, kimin birlik görevlerini yerine getirmediğinin veya eşlerin evlilik birliğini sarsacak başka bir davranışının kanıtlanması durumlarında, kusur belirlemesi açısından sorunun çözümü kolaydır....
, davalının geçerli nedeni olmayan ve süreklilik arz eden kıskançlık krizleri tarafından evliliğini temelinden sarstığından davalının yaklaşık 2 buçuk senedir, ortak ikametten ayrılıp babasının evine gittiğini, o tarihten beri de ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....