AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2021/113 ESAS - 2021/186 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2011 yılında evlendiklerini, aralarında yaşanan geçimsizliğin yaşantılarını zora sokacak bir hal aldığını ve evlilik birliğinin sürdürülmesi imkansız bir hale geldiğini belirterek, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı vefat ettiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı Ayşe Satılmış'ın kusurlu olduğunun tespitine, davacı tarafın nafakanın kaldırılması talebi hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, karar verildiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda taraflar arasında fiziksel,sözel ve duygusal şiddet gerçekleşmiş, evlilik birliği temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında asıl ve birleşen davanın davacıları dava açmakta haklıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/207 KARAR NO : 2023/360 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2021/160 ESAS - 2022/283 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalının kusurlu eylemleri dolayısıyla sarsıldığını, evlilik süresince davalının kusurlu davranışlarının bulunduğunu, davalının, müvekkilinin maddi ve manevi ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, müvekkiline karşı sevgi ve saygı duymadığını, hiçbir zaman müşterek konutlarının olmadığını, evliliğin kurulduğu ilk andan itibaren davalı tarafından müvekkiline karşı psikolojik şiddet uygulandığını...
Mahkemece; "Dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, buna karşılık davacı kadının ise kendisine isnat edilen vakıalar tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı itibari ile ispatlanmadığından kusursuz olduğu, tarafların uzun süredir fiili olarak ayrı yaşadıkları bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamış olması sebebi ile davacı kadının TMK'nın 166. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma isteminin kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 28/07/2016 Aksaray d.lu Alper Erdoğan TAŞGİT'in velayetinin davacı karşı davalı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, TMK'nın 169....
beklenemeyeceği dair oluşan vicdani kanaat ile davalı karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması talepli boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dosya kapsamındaki dava dilekçesi ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili dava dilekçesi ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve 166/4 fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talep ettiği; 10/09/2020 tarihli celse de davanın 166/4 hukuksal nedenine dayalı olduğunu beyan ettiği; verilen süre içerisinde reddedildiğini iddia ettikleri davaya ilişkin bilgi sunamadıkları, 14/10/2020 havale tarili dilekçeleri ile davalarının hukuki sebebinin 166/1 olduğunu davalarını bu şekilde ıslah ettiklerini belirttikleri anlaşılmıştır. Davacının ıslahı nedeni ile davaya evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak devam edilmiştir. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....
, yerel mahkeme tarafından da karşı tarafın kusurlarına gerekçede yer verdiğini, bu durumda taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğundan bahisle müvekkilinin boşanma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile hüküm kurulmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece müvekkilinin maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup ilamın bu nedenle de kaldırılmasının gerektiğini, zira evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığına ilişkin itirazlarının saklı kalmakla birlikte bir an için aksi kabul edilse dahi; davalı erkeğin kusurlarının müvekkiline oranla daha ağır olduğunun açık olduğunu, tüm bu hususlar bir arada değerlendirilerek evliliği sebebiyle maddi ve manevi olarak yıpranan müvekkilinin...