Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/177 esas sayılı 14/03/2014 tarihli evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile çekişmeli boşanma davası açılmış olup, 15/01/2015 karar tarihli gerekçeli karar ile davanın reddedildiği , dosyamıza konu dava tarihi itibariyle 3 yıllık fiili ayrılık süresinin dolmuş olduğu, TMK 166/son maddesindeki yasal koşullarının gerçekleştiği sabittir. Davacı davalıya küfür ve haraket ederek davalının kişilik haklarını zedelemiş, davalının davacıya ve evliliğe karşı olan duygu durumunu olumsuz yönde etkilemiştir.Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, evlilik birliğini sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek bir hal almış, temelinden sarsılmıştır. Evlilik birliğinin sona ermesinde yaşanan olaylar sebebiyle davacı tam kusurludur. Zira evlilik sona erene kadar tarafların birbirlerine sadakat yükümlülükleri devak etmekte olup, evlilik birliğinin en önemli unsurlarından biridir....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18/12/2019 tarihli, 2019/319- 1113 E.K sayılı ilamı ile TMK 405. maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanarak babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin olup, TMK 165. maddesi gereğince akıl hastalığına dayalı boşanma talebi bulunmamaktadır. Yargılama aşamasında TMK 405. maddesi gereğince kısıtlanan davalının eylemleri iradi olmayıp, tanık beyanlarında geçen eylemlerin kadına kusur olarak yüklenmesine imkan bulunmamaktadır....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile anlaşamadıklarını, fikren ve ruhen uyuşamadıklarını evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü. SAVUNMA: Davalı tarafın süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açtığı, herhangi bir vakıaya dayanılmadığı görülmüştür. TMK'nın 184....
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkilinin işyerini basarak hem müvekkiline saldırdığını, hem de hakaret ettiğini, gece gündüz sürekli saldırma eğiliminde olup tartışma çıkardığını, tarafların evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Dava; TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. "Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin evlilik birliğinin temelini sarsacak şekilde sürekli alkol aldığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Davacının dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları ispat edemediği, delile dayanmadığı, mahkemenin ret gerekçesinin doğru olduğu sabittir. Sonuç olarak; İlk Derece Mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davacı tarafın istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2020/33 ESAS-2021/166 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma BİRLEŞEN DAVA : Velayetin Düzenlenmesi KARAR : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2021/1679 Esas- 2022/2700 Karar T.C. ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2020/33 ESAS-2021/166 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma BİRLEŞEN DAVA : Velayetin Düzenlenmesi KARAR : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 2021/1679 Esas- 2022/2700 Karar T.C. ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2....
Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili kanun maddelerinin incelenmesinde yarar görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....
, çok fazla para harcadığını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, telefonunu müvekkilinden sakladığını, başka bir kişi ile birliktelik yaşadığı konusunda müvekkilinin kuşkuları olduğunu, telefon kayıtları incelendiği takdirde sadakat yükümlülüğüne aykırı hareketlerinin kanıtlanabileceğini, evlilik birliğinin davacı kadının kusurlu davranışları neticesinde temelinden sarsıldığını belirterek sadakat yükümlülüğünün ihlali, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir....