Değerlendirme 1.Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanmış olması gerekir. Mahkemece, davalı kadının evi terk ederek birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu suretle boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de, fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmayıp davacı erkek tarafından terk hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir boşanma davası da bulunmamaktadır. Davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından, davanın reddine karar verilecek yerde, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını gösterir ve boşanmayı gerektirir şekilde davalının kusurunu dosyadaki mevcut belge, kayıt ve bu konularda görgüye ve bilgiye dayalı tanık beyanları ile ispatlayamadığı, davacı tarafın davasını ispatlamaya elverişli başkaca da delil sunamadığı, dinlenen taraf tanıklarının bilgi ve görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, tanıklıklarının duyuma dayandığı anlaşılmakla bu şekilde iki taraf tanıklarının tanıklıklarına itibar edilemeyeceği ve beyanlarının hükme esas alınamayacağı gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile açılan boşanma davasının reddine, davacı için taktir olunan aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
(TMK.m.164) Dava, terk hukuki sebebine değil, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davalının kusurlu olup olmadığı, dayanılan boşanma sebebi çerçevesinde belirlenmelidir. Davalının gerçekleşen eylemi, terk olduğuna ve başkaca bir fiili kanıtlanmadığına göre, bu olay tek başına evlilik birliğine temelinden sarsar nitelikte bir kusur olarak görülemez.Bu bakımdan davalının kusurlu olduğunun tespiti isabetsizdir. Kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava ve asıl dava cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadını aşağıladığını, kadının küçük çocuk Ali Efe ile yattığını, erkekle aynı yatakta yatmadığını, son yaşanan olayda ortak çocuk ... ile birlikte kadının erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, kadının erkeğin ilk evliliğinden olan kızı ile arasını bozduğundan bu kızı ile de görüşemediğini, kadının çocukları erkeğe karşı doldurduğunu ve erkeği kötülediğini, erkeğe hakaret ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 300.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı il , erkeğin kusurlu davranışlarının ispat edilemediği gerekçesi ile kadının davasının reddi ile, boşanma, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadının zina ettiği ispatlandığından karşı boşanma davasının kabulü ile zina hukuksal nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilerek, anne ile kişisel ilişki tesisine, erkek yararına yasal faiziyle birlikte 7.500,00 TL maddî ve 7.500,00 TL manevî tazminata, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının ziynet alacağı davasının dosyadan tefrikine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DAVA TARİHİ : 21.02.2018 - 22.03.2018 KARAR : Davanın kabulü Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı olarak açılan boşanma davaları ile ziynet alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ruhsal rahatsızlığı olduğu ileri sürülen davalı-davacı kadına vasi atanmasının gerekip gerekmediği hususunda sağlık kurulu raporu alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve kadın eşin açtığı ziynet alacağı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAĞIZMAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2014 NUMARASI : 2013/139-2014/276 Uyuşmazlık, boşanma (Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile) talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Davacı-davalı erkek asıl, dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına aylık 3.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
talebinin reddine karar verilmiş, bu karar davacı kadın tarafından ziynet eşyası alacağı ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 17.12.2014 tarih ve 2014/15480 esas ve 2014/25883 sayılı kararı ile “ ...Davacının maddi tazminat talebinin ziynet eşyası alacağına ilişkin olduğu, Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesine dayalı maddi tazminat talebi bulunmadığı, talep edilen ziynet bedeli üzerinden ayrıca nispi harca tabi olması ve ziynet talebiyle ilgili nispi harcın davacıya tamamlattırılması, harç tamamlandığı takdirde gösterilen deliller değerlendirilip gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi...” gerektiği belirtilmek suretiyle bozulmuştur....