KARŞI OY YAZISI Davacı hem zina (TMK. m. 161) , hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. m.166/1-2) nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerle , evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenli boşanma davasının kabulü koşulları gerçekleşmekle birlikte ; zina nedenli boşanma davasının koşulları gerçekleşmemiştir. Mahkeme her iki nedene dayalı boşanma istemini kabul etmiştir. Bu durumda , temyiz edilen hükmün , kocanın zina nedenli boşanma isteğinin kabulünün isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri; karşı dava ise; TMK 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri ve ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir. İddia, taraflara ait nüfus aile kayıt tablosu, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında; tarafların 26.05.1998 tarihinde evlendikleri, müşterek iki çocuklarının bulunmadığı , davalının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları dikkate alındığında evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı anlaşılmakla bu sonuca ulaşılmasında davalı koca tam kusurludur. Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yapılan kusur tespiti davanın kabulü kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının bu yönden istinaf itirazının reddine karar verilmiştir....
nın 166/1 maddesine dayalı olarak boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması, ortak yaşamın çekilmez hal alması, evliliğin devamına imkan kalmaması, boşanmaya yol açan olaylarda davalının az da olsa kusurunun bulunması gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, af niteliğinde davranışlar gerçekleşmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddi gerekir. Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde kabul edilen davranışlar; barışmış olma, önceki olayları affetme, hoşgörüyle karşılama, evlilik birliğini olaylara rağmen sürdürme olarak gösterilebilir....
Davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili asıl davada verdiği cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açması, davacının dava aynı gün iş bu davayı açmış olması nedeni ile tarafların karşılıklı olarak açtıkları davaların iş bu dosya üzerinden birleştirildiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili aleyhinde bulunmuş olduğu iddiaları kabul etmediklerini, tarafların boşanmaları yönünde karar verilmesini, davacı tarafın boşanma dışındaki tüm taleplerini reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı karşı davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, duygusal şiddet uyguladığı tarafların bir daha bira araya gelmedikleri böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu anlaşılmakla; davacı karşı davalı erkek tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. KARŞI DAVA YÖNÜNDEN: Davalı karşı davacı kadın karşı dava dilekçesi ile; erkeğin duygusal, fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmıştır. TMK'nın 184....
O halde mahkemece, davacı kadının boşanma davasında, delillerin özel boşanma (hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış) sebebi yönünden değerlendirilerek, bu hukuki sebebe dayalı olarak karar verilmesi gerekirken, evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) sebebi ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.11.2017...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma sebebi, tazminat ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde zina, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açmış, mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesinde yer alan zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı talepleri hakkında hükmün gerekçesinde bir açıklama yapılmadığı gibi, hüküm fıkrasında da olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....
Davacı-k.davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının davacı-k.davalı kadına kusur izafe etmek için yeterli olmadığını, kadının az dahi olsa kusuru bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının ve davacının tam kusurlu olduğunu, karşı davanın kabulünün yerinde olmadığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, kadının ise asgari ücret ile çalıştığını, yoksulluk nafakasının reddi kararının yerinde olmadığını, tazminat miktarlarının düşük olduğunu, müşterek çocuklar için 1.000er TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferilerine, karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....
beklenemeyeceği dair oluşan vicdani kanaat ile davalı karşı davacı kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması talepli boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....