İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü ve kusur belirlemesi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın, davalı-davacı erkek aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-davacı erkekte zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda her iki davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı erkeğin ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebeplerine dayalı olarak açtıkları davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini işlediği ispatlanamamıştır. O halde, davacı-karşı davalı kadının zina hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından erkeğin kadına hakaret suçundan mahkum olduğu, bu şekilde bu davanın ispatlandığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla, davacı-davalı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davacı erkek gerek zina gerekse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmış ise de kadının zinasını hiçbir delil ile ispatlayamadığı gibi tanık beyanlarının yetersiz olduğu, bu nedenle zina nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davasında ise tüm dosya kapsamında, kadının şiddet gördüğü hakarete uğradığı, eşine karşı herhangi bir kusurlu davranışın olmadığı anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bu boşanma davasının reddine, tarafların velâyete tabi ortak çocuklarının velâyetinin anneye verilmesine...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından açılan davada terditli boşanma talebinde bulunulmuş, zina hukuksal sebebine dayalı boşanmanın koşullarının bulunmaması halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince erkeğin zinaya dayalı davasının reddine karar verilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle karşılıklı boşanmaya ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. Karara karşı davacı-davalı erkek tarafından boşanma sebebi ve velayet; davalı-davacı kadın tarafından da kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir....
Davalı-karşı davacı erkek, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açarak, boşanma talebi yanında maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına, nafakanın kararın kesinleştiği tarihten itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı-karşı davalı kadın yararına 100.000,00 TL maddi ve 80.000,00 TL manevi tazminata karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası hakkında ise olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davalı-davacı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının reddine, davacı-davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiş, hükme karşı her iki taraf istinaf kanun yoluna başvurmuş, bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26)....
Mahkemece, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı vekilinin, 25.2.2015 tarihli oturumda, öncelikle özel boşanma nedeni olarak zina sebebiyle boşanmaya karar verilmesi, mahkeme aksi kanaatte olduğu takdirde, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesi yönündeki beyanı davanın ıslahı olarak da kabul edilemez. Islah istemi, açık bir irade bildirimi ile yapılmalıdır. Üstü kapalı (zımni) ifadelerden ıslah yapıldığı yolunda bir sonuç çıkartılmamalıdır (Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Islah 4.bas. sayfa:547). Bu durumda, davacının münhasıran zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açtığı, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı bir boşanma davası bulunmadığı halde, yazılı şekilde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) nedeniyle boşanmaya karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak karşı boşanma davası açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kendi davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkek aleyhine hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK 162) hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkek davacı-karşı davalı kadın aleyhine evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1-2) hukuki sebebine dayalı karşı boşanma davası açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda her iki davanın da reddine karar verilmiştir....