DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2005 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 2 müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalı kadının müvekkilini sürekli olarak boşanmak ile tehdit ettiğini, davalı kadının bir erkek ile sürekli telefon görüşmesi yaptığını öğrendiğini, ailelerin araya girmesi ile barıştıklarını, sonrasında davacı müvekkilinin dayısının evde olduğu bir gün davalının bir erkek ile tablet vasıtasıyla görüntülü konuşurken davacı müvekkilinin gördüğünü, davalı kadının delili engellemek amacıyla tabletin kırıldığını, davacı müvekkilinin yaptığı araştırmada davalı kadının üzerine kayıtlı 7- 8 hattın olduğunu, davalı kadının Merzifon CBS'nin 2019/2971 Sor....
CEVAP Davalı- davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: kadının evlilik birliğinin sarsılmasında ağır kusurlu olduğunu, kıskanç olduğunu, sürekli iş yerine gelerek müdahalede bulunduğunu, Gebze 2. Aile Mahkemesi 2018/447 E. 2019/697 K. Sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını davanın reddedildiğini, barıştıklarını ve birbirlerini affettiklerini eve döndüğünü ancak kadının; evi ve çocukları ile ilgilenmediğini, temizlik yapmadığını, sinkaflı küfürler ettiğini, deterjan bidonu ile kendisine vurduğunu, evlilik birliği yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çocukları annesine bırakarak gezmelere gittiğini, alkollü olarak iş yerine gittiğini iddia ederek; asıl davanın reddine karar verilmesini, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, ortak çocukların velayetinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya ve feriilerine ilişkin hüküm kurulmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, 100.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle davalı-karşı davacıdan tahsiline, ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde şimdilik 300,00 TL'nin yasal faiziyle davalı-karşı davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 300.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 18.09.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı zina " (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı "karşı boşanma" davası açılmış; davalı-karşı davacı erkek daha sonra 29.12.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı" "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, erkek tarafından açılan "zina" sebebine dayalı karşı boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2022/498 ESAS-2022/568 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Taraflar dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle taraflarca düzenlenen protokol gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; evlilik birliği ölümle sona erdiğinden karar verilmesine yer olmadığına hükmolunmuştur. Davacı kadın mirasçıları vekili; kusur tespiti ile mirasçıların davaya devam edip etmemeleri hususunun değerlendirilmesini ileri sürmek suretiyle istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Davacı kadının 13/07/2022 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan karşılıklı boşanma davasında; taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, varsa geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, erkek yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ıncı maddesi, Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri. 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkek eşin kusurlu davranışları saptanmışsa da yapılan inceleme ve toplanan delillerden; kadın eşin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak açtığı karşı boşanma davasından 19.01.2021 tarihinde feragat etmekle erkek eşin önceki kusurlu davranışlarını affettiği veya en azından hoşgörü ile karşıladığı, buna karşılık kadın eşin evlilik birliğinden kaynaklanan görevlerini yerine getirmediği, kadının tam kusurlu olduğu, ... erkek vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davalı-davacının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı boşanma davasının feragat nedeniyle reddine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasının ise reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davacı kadın dava dilekçesinde zina (TMK m.161) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş ise de; 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile dava sebebini, terditli olarak, zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166) hukuki nedenine dayalı boşanma talebi olarak ıslah etmiştir. Mahkemece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166 ) hukuksal sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiştir. Davacı kadın ıslah dilekçesi ile davasını terditli hale getirdiği halde mahkemece zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır. O halde mahkemece, öncelikle davacı kadının boşanma davasında, delillerin Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayalı özel boşanma sebebi olan zina yönünden değerlendirilmesi ve bu hukuki sebebe dayalı olarak bir karar verilmesi gerekirken, sadece evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166) sebebi ile davanın değerlendirilip tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....