Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SÜLEYMAN ESİN DAVA TARİHİ : 05/04/2019 DAVANIN KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma İSTİNAF KARAR TARİHİ : 19/09/2022 İSTİNAF KARARININ YAZILDIĞI TARİH : 19/09/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı davalı kadın tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocuklar ve kendi lehine nafaka verilmesine, yargılama giderleri ve dava masrafının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

talebinin de reddedilmesi gerektiği, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma ve fer'îleri ile nispi butlana ilişkin davaların reddine, davacı-karşı davalının mehir senedine dayalı ziynet ve eşya alacağı davasının kısmen kabul-kısmen reddi ile 16.995,50 TL'nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....

    Dava, kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin çekilmez hal alması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma, ferileri ve 41.691,37.TL değerli kişisel ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 22/10/2010 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden, 14/08/2012 d.lu Ege isimli bir müşterek çocuklarının olduğu, davacı kadın tarafından davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma ve ferilerine ile düğün nedeni ile takılan 41.691,37.TL kişisel ziynet eşyası, takıların aynen iadesi mümkünse aynen, mümkün değil ise değerinin yasal faizi ile birlikte davacı kadına ödenmesine ilişkin talepte bulunarak dava açıldığı anlaşılmıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/01/2018 NUMARASI : 2015/140 ESAS - 2018/4 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; taraflar arasında ki evliliğin davalının " kocasının işi gereği yoğun çalışmasını sorun haline getirip kavga çıkarmak, davacının ailesinin bu evliliği istememesine dayalı tavırlarını sürekli gündemde tutmak, kocasına karşı küfür ve hakaret " ten kaynaklı sorunlu geçtiğini ve son olarak davacının iş yerinin aracını servise bakıma götürdüğünde davalının güvenmeyerek iş yerini arayacağını söylemesi üzerine, davacının bu güvensizlikle evliliğin yürümeyeceğine kanaat getirerek baba evine döndüğünü...

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında, yerel mahkemece 28.06.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 11.09.2018 tarih 2016/22071 Esas-2018/8973 Karar sayılı ilamıyla “Davacı-karşı davalı erkek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın ise aynı hukuki sebebe dayalı (TMK m. 166/1) olarak karşı dava açmıştır. Bu halde, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

      İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, müşterek çocuk Osman'ın velayetinin babaya, verilmesine, küçük Osman ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk İsmail'in velayetinin anneye verilmesine, küçük İsmail ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, küçük İsmail için aylık 200,00 TL iştirak nafakasına, 7 adet 22 ayar 8 gram ince bilezik bedeli olan (7x8x210) 11.760,00 TL, 1 adet 22 ayar 12 gram bilezik bedeli olan (12x22x210) 2.520,00 TL ve 1 adet 14 ayar 30 gram set takımı bedeli olan (30x14x130) 3.900 TL olmak üzere toplam 18.180,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiştir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı koca vekili; kusur tespiti, kocanın tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının kabulü ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ziynet alacağı, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

      Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) sebeplerine dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. Mahkemece zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Davacının, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davası hakkında toplanan deliller değerlendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

        Mahkemece; davalı karşı davacı erkeğin davacı karşı davalı kadına şiddet uyguladığı, ailesi ile görüştürmediği, hakaret ettiği, evlilik birliğinin davalı karşı davacının kusurlu hareketleri nedeni ile temelinden sarsıldığı, davacı karşı davalı kadının kusurunun ispat edilemediği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davalı karşı davacı vekili talimat yolu ile dinlenen tanıklarının usulünce dinlenmediğini iddia etmiş ise de; davalı karşı davacı erkek tanıklarının talimat yolu ile alınan ifadelerinde açılan boşanma davasına ilişkin bilgi ve görgülerinin tespit edildiği anlaşılmakla, bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Evlilik birliği, eşlerin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa boşanmaya karar verilebilir....

        Yukarıda ifade edildiği üzere; tarafların birbirine yönelik her türlü şiddet eylemleri ile evliliği çekilmez hale getirecek davranışlar kusur olarak taraflara yüklenmektedir. Somut davada ki ispatlanan vakıaları açıkladığmızda; Yargıtay uygulamasında baskı yapmak evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında duygusal şiddete yönelik olduğundan boşanma konusu davranışlardan sayılmaktadır. Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 562- 566) Ekonomik durumu yeterli olduğu halde bağımsız konut sağlamamak ekonomik şiddete yönelik bir davranış olduğundan evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında kusur sayılmaktadır. Kendi ailesi ile oturmaya zorlamak kusurlu davranıştır. (Ömer Uğur Gençcan Boşanma Hukuku 2019 Basım Sayfa 618) Eşlerin doğrudan fiziksel ve Sözel şiddete yönelik hareketleri evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu davranışlardandır....

        UYAP Entegrasyonu